Tarihin her döneminde cazibe merkezi Bozcaada,
Romantik ve huzurlu tatil arayanların en çok tercih ettiği yerlerin başında olan,
Masmavi pırıl pırıl akvaryum berraklığında ama bana göre soğuk olan denizi,
El değmemiş ve adanın her köşesindeki sessiz koyları,
Tarihi ve taş mimarili konaklarla süslü Arnavut kaldırımlı sokakları,
Rum Mahallesi ve Türk Mahallesi olarak ikiye ayrılan,
Sarı, kırmızı ve mor çiçeklerin süslediği sokaklarında
Otantik atmosferin tadını çıkarırken
Gürültüden uzak güzel bir gün geçirmek için keşfe çıkacağınız ada.
Büyüleyici atmosferi ve her mevsim benzersiz manzaraları ile fotoğrafçıların da uğrak yeri olan.
Fotoğrafçılık turları, doğa yürüyüşleri, bisiklet gezilerinin yapıldığı yer.
Geyikliden bindiğiniz feribottan 30 dakikada Bozcaada iskelesine indiğinizde
Sağda Bozcaada Kalesi bütün heybetiyle sizi karşılar.
Çınar Çarşı Caddesi’ndeki Koca çınar da yaşlı, yorgun ama misafirperver görüntüsüyle
‘Adaya hoş geldiniz sefalar getirdiniz’ der gibi yıllardır gelenleri selamlar, durur.
Bozcaada da benim konaklama tercihim merkezdeki butik oteller,
Yaşanmışlık ruhunu solumak ve merkezdeki hareketlilik içinde bulunmak çok keyifli.
Bozcaada deyince aklıma ilk gelen ve tercih ettiğim güzeller güzeli RENGİGÜL KONUKEVİ,
1876 yılında Rum Mahallesinde inşa edilen,
Birinci Dünya Savaşı’nda karargah olarak kullanılan,
Konukevinde 6 oda, galeri süitte 2 oda bulunan.
Her oda farklı şekilde dizayn edilen ve kocaman bir bahçesi olan çok şirin bir işletme.
Rum evinin 1999 yılından beri konuk evi, butik otel olarak hizmet verdiği yer.
Bulunduğu sokakta aynı isimli bir de sanat galerisi olan ,
Burası değerli Özcan Germiyanoğlu’nun ellerinde şekillenen ve görülmesi gereken rüya gibi bir yer.
Ayrıca bir bağ evi bulunan Özcan Hanım’ın konukları ağırlama konusunda gösterdiği özen
Takdire şayan ve tekrar oraya gitme sebebi.
Zarif, hoşsohbet, samimi, candan, misafirperver bir hanımefendi.
Konukevindeki kahvaltı servisi sunum ve ambians mükemmel,
Çayınızı ve kitabınızı alıp güzel bahçenin bir köşesini seçin ve keyfinize bakın.
Odalar rahat mis gibi tertemiz.
Her köşesini hayranlıkla seyredeceğiniz konuk evi ve bahçesi,
Bozcaada’nın en iyi kahvaltı mekanı Rengigül Konukevi
Reçelleri çok çeşitli, meşhur ve çok lezzetli, benim en sevdiğim reçeli ise İğde reçeli.
Böylesine özel ve güzel sunumlarla ödüle layık görülen ve bunu sonuna kadar hak eden,
İşletmesinde verdiği kahvaltı ile Konya’da düzenlene ‘Ateşbaz_ı Veli Mutfak Kültürü Ödülleri’ yarışmasında ‘Yedi Bölge Yedi Lezzet Noktası’ dalında ödüle layık görülen Özcan Germiyanoğlu,
Dünyanın dört bir yanından gelen dostlarını zarafet, şıklık ve büyük bir misafirperverlikle karşılayan,
Oradan öyle güzel anılarla ayrılırsınız ki tekrar oraya gitmek için sabırsızlanır, her yıl gitmek istersiniz.
Özcan hanımla tanışma şerefine nail olup defalarca konukevinde misafir olan şanslı kişilerden biriyim.
Rengigül Konuk Evi’ni işletmeyi bırakan Özcan Hanım’ın muhteşem kahvaltı sofralarında
Hoş sohbetler ederken attığımız şen kahkahalar, beyaz cibinlik altındaki leziz çok çeşitli reçelleri,
Tadına doyamadığımız Elma, şeftali turtalarını yemek gerçekten büyük bir ayrıcalıkmış.
Bağ evinde adanın keyfini çıkarmaya devam eden değerli Özcan Hanım ömrünüz bol ve sağlıklı olsun.
Yemek seçeneklerinin bol olduğu adada
Ara sokaklardaki Ege lezzetleri ve yerel lezzetleri tadacağınız restoranlar,
Çiçek Pastanesinde kahvaltı, leziz kurabiyeleri benim favorim damak çatlatan kurabiye,
Vahit’in yerinde ve Madam Niça Bahçede leziz yemekler olan,
Veli Dede kurabiyesi, gelincik reçeli muhakkak tadılması gereken lezzetler.
Alaybey Mahallesi, Rum Mahallesi ve Türk Mahallesi boyunca ilerleyen şirin Bozcaada sokakları,
Yol üstü kafeleri, Ege Akdeniz mutfaklarından lezzetler sunan,
Yerli ve yabancı turistlerle dolan sokaklarda hizmet veren restoranları,
En meşhur yemekleri arasında kabak çiçeği dolması, Bozcaada mantısı,
Deniz börülcesi, çullama, lipsos buğulaması ve ünlü mafiş tatlısı bulunan.
Yürüyerek gezilebilecek bir ada Bozcaada,
Arabayla tüm adayı dolaşmak yarım saati bulmayan.
Bozcaada’yı en uygun ziyaret zamanları ilkbahar ve sonbahar ayları.
En önemli kültürü bağcılık ve şarapçılık,
Kendine has dört çeşit üzümü bulunan,
Kuntra, Karalahana, Vasilaki, Çavuş üzümleri.
Kuntra, Karalahana’dan kırmızı şarap,
Çavuş ve Vasilaki’den beyaz şarap yapılan.
Organik reçellerin tadına bakmak için mutlaka gezilmesi gereken bir ada.
Çanakkale’de Eceabat, Gökçeada, Bozcaada ile birlikte doğalgazı olmayan ilçelerden.
Türkiye’nin çevre bilincine sahip nadir yerlerinden biri,
2000 yılından beri Bozcaada rüzgar türbinlerinden rüzgar enerjisi üreten
Böylece hem kendinin hem de Çanakkale’nin enerji ihtiyacını karşılayan bir yer.
Ada merkezinde gün içinde kullandığınız plastik, kağıt, cam ve teneke
Kutu çöplerinizi atabileceğiniz geri dönüşüm kumbaraları bulunan,
2005 yılında Bozcaada Kaymakamlığı tarafından uygulamaya konulan
Organik Tarım Projesi sayesinde bağ alanlarının bir kısmında ilaçsız üretim yapılan,
2008 Temmuz ayından itibaren alışverişlerde naylon poşeti kullanımı durdurulan.
Bozcaada’nın tamamı doğal ve tarihi sit alanı olduğundan tüm yapı ve onarımlar
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca onaylanan.
Sıkı denetim sayesinde adada çarpık yapılaşma görülmeyen.
Arsanız ne kadar büyük olursa olsun bir parsele ada mimarisine
Ugun olarak ancak 80 m2 bağ evi yapılan.
2014 yılından itibaren adada imar yasağı uygulanan,
Konut amaçlı ev yapımı dahil hiçbir yeni projeye onay verilmeyen.
Bozcaada, Antik çağda Leukophrys, Yunan mitolojisinde ise adı Tenedos olan,
Tarihi M.Ö 3000 yıllara dayanan,
Homeros’un İlia’da Destanı’nda bahsedilen,
Bozcaada’nın ilk yerleşicilerinin Pelasglar olduğunu yazan Heredotos,
Daha sonra Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlılar, Persler, Büyük İskender,
Bizanslar, Cenevizliler, Venedikliler ve Osmanlılar.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle önem kazanan Bozcaada,
1455 yılında Osmanlı topraklarına katılan,
Osmanlı yönetiminde geçen uzun bir dönemden sonra Balkan Savaşları sırasında
1912’de Yunanistan tarafından işgal edilen,
1923 Lozan anlaşması ile Gökçeada ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanan.
Boğazın tam çıkışında bulunduğundan çağlar boyunca istilaya uğrayıp, el değiştiren,
Türkiye’nin üçüncü büyük adası,
Gökçeada’dan sonra Ege Denizi’nde ikinci en büyük ada,
3.120 nüfusu ile Çanakkale ilinin en küçük ilçesi,
Türkiye’nin de köyü olmayan tek ilçesi ve anakaraya uzaklığı 6 km olan,
En yüksek yeri 192 metre ile Göztepe tepesi,
12 burnu ve bunlar arasında da 11 koyu olan ada,
Boğazın tam çıkışında bulunduğundan kuzey rüzgarlarını fazlaca alan,
Adanın ortası tarımsal faaliyetlere en uygun yer olan,
Güneybatı kesiminde küçük bir çam ormanı bulunan,
En batı kesimi tarıma uygun olmayan geniş kumlu alanlara sahip olan,
Güneybatı kesiminde kuzeyden güneye akan çok sayıda küçük akarsu bulunan,
Tatlı su kaynakları ada için yeterli olmadığından su boru hattıyla anakaradan gelen,
Türk ve Rumların birlikte yaşadıkları tek bir yerleşim merkezinden ibaret olan,
BOZCAADA RUM MAHALLESİ,
500 yıl boyunca Rumların yaşadığı tarihi mahalle,
Bozcaada’nın simge yapıtlarından Meryem Ana Kilisesi ve Bozcaada Saat Kulesi’nin bulunduğu yer.
Arnavut kaldırımlı dar sokaklarındaki mavi beyaz boyalı taş evleri seyrederek yürümek çok keyifli.
1861 yılında inşa edilen POLENTE FENERİ, Batı burnundaki bembeyaz fener.
Rüzgardan elektrik üreterek adanın elektrik ihtiyacının bir bölümünü karşılayan,
17 tane devasa rüzgar gülü en çok ziyaret edilen yerlerden biri.
Denize hakim konumuyla gün doğumu ve gün batımlarındaki büyüleyici manzaraya şahit olan.
Adanın simgesi ve en çok ziyaret edilen yeri BOZCAADA KALESİ,
Ne zaman yapıldığı hala tam olarak bilinmeyen ama
Mutlaka görülmesi gereken tarihi bir hazine.
Ceneviz, Bizans ve Osmanlılar tarafından kullanılan,
Fatih Sultan Mehmet döneminde genişletilerek günümüzdeki halini alan.
İç kale ve dış kale bölümleri bulunan
8 tane burcu, tarihi camisi, cephanelikleri ve sarnıçları olan,
Adanın tarihini yansıtan arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği
Müzeye de ev sahipliği yapan kale.
ADA MERKEZİ- POYRAZDA ve LODOSTA
Plaj önerileri arasında ada içinde yer alan Poyrazda ve ada halkının tercih ettiği Lodosta,
POYRAZDA, Bozcaada Yat Limanı, Türkiye’nin en temiz yat limanlarından biri.
Denize güvenle girilecek yer ama deniz kestaneleri ve kayalara dikkat ederek yüzmeli.
Adaya gidiş amacı sadece denize girmek değil de ada güzelliklerini de keşfetmek ise,
Ayazma Plajı, Habbale Plajı, Beylik Koyu, Akvaryum Koyu tercih edilen.
AYAZMA PLAJI, Adını adanın en önemli tarihi yapılardan biri olan Ayazma Manastırı’ndan alan,
Altın kumlu uzun sahili, turkuaz renginde deniziyle en sevilen plaj,
Adanın en popüler ve en kalabalık plajı olan,
HABBALE PLAJI (Mitos Plajı)
Ayazma Plajı’na komşu olan ve adanın batı ucundaki plaj,
Denizi hem kumluk hem de taşlık olan Habbale,
Adaya uzun yıllar gelenlerin tercih ettiği bir koy.
Turkuaz rengi sığ deniziyle merkezden 8 kilometre uzakta olan,
Göz alıcı su altı zenginliklerinden dolayı dalış turları ve tekne gezilerinin vazgeçilmez yerlerinden biri.
Ayrıca Bozcaada gün batımını izleyebileceğiniz yer.
BEYLİK KOYU,
Bozcaada’nın en güzel koylarından biri,
2015 yılında karaya oturan gemiden dolayı Batık Gemi Koyu olarak da anılan,
Turkuaz rengi denizi, altın kumlu sahili ile ünlü olan.
PAPAZ PLAJI,
Kendine has ince ve altın kumlu uzun sahili ile dikkat çeken plaj,
Sahilin çevresini saran asırlık çınar ağaçları da görülmeye değer.
AKVARYUM KOYU,
Bozcaada’nın güney ucundaki Mermer Burnu’nda yer alan,
Akvaryumu andıran kristal berraklığı denizinden ismini alan,
Yemyeşil ağaçlarla çevrili olan koy da şnorkelli, tüplü ve tüpsüz dalışlar yapılan,
Bozcaada’nın en önemli dalış merkezlerinden biri olan.
Hiçbir yapılaşmanın bulunmadığı koy, kamp yapmak isteyenlerin de uğrak yeri.
ÇAYIR PLAJI,
Bozcaada’nın en kuzeyinde bulunan rüzgarlı, dalgalı deniziyle su sporları merkezi olan,
Sörf okullarının olduğu yerde uçurtma sörfü, rüzgar sörfü, deniz paraşütü ve yelken yapılan,
Altın renkli kumları olan sahilinde güneşlenerek keyifli bir gün geçirilen plaj.
SULUBAHÇE PLAJI,
Ayazma Plajı ile Habbale Plajı arasındaki mavi, temiz denizi, sessiz ortamı olan plaj,
Kampçıların tercihi ve onlar için bir cennet olan,
Merkezden 5 kilometre uzaklıkta,
Çevresinde hiçbir tesis ve yapılaşma bulunmayan,
Tekne turlarının da uğrak noktalarından biri,
Özellikle yaz aylarında kalabalıktan uzaklaşmak isteyenlerin tercih ettiği plaj.
AYAZMA MANASTIRI,
1734 yılında Azize Aya Paraskevi için Rumlar tarafından yapılan,
Rum mimari özelliklerini taşıyan taş mimarisi, asırlık çınar ağaçları,
Mum yakılarak dilek dilenen küçük mağarasıyla bilinen manastır.
Her yıl temmuz ayında Paraskevi Günü kutlamalarının düzenlendiği yer.
Bozcaada’nın simgesi olan tarihi yapı, ismini çevresindeki doğal su kaynaklarından alan,
Ada merkezine 2 km uzaklıkta, Ayazma Plajı ile Beylik Koyu arasında olan,
36 manastıra ev sahipliği yapan Bozcaada da günümüze kadar ayakta kalan iki manastırdan biri.
BOZCAADA YEL DEĞİRMENLERİ,
2019 yılında restore edilip turizme kazandırılan yer değirmenleri,
Bir zamanlar taş mimarili küçük yel değirmenleri ile çevrili olan
Bozcaada da sadece üç tane yel değirmeni günümüze kadar gelen,
4 metre çapında 6.5 metre yükseklikteki Bozcaada yel değirmenleri,
Gün doğumu ve gün batımlarında romantik fotoğraflar çekmek isteyenlerin uğrak yeri.
KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA CAMİİ
İlk olarak Venedikliler döneminde inşa edilen
1665’de Osmanlı Sadrazamı Köprülü Mehmet Paşa tarafından yenilenen,
Halk arasında yalı camii olarak da bilinen,
Dikdörtgen planlı, kırma çatılı ve adanın en eski cami,
Klasik Osmanlı mimarisini yansıtan ve sade iç tasarımı olan camilerden biri.
BOZCAADA MÜZESİ
2006 yılında hizmete açılan,
Rum Mahallesi’nde yüzlerce yıllık taş bir konakta hizmet veren Yerel Tarih Müzesi.
Uzun yıllar Rumlar ve Türklerin bir arada yaşadığı
Bozcaada’nın zengin kültürel yapısının sergilendiği müze.
2013 yılında UNESCO’dan ödül kazanan Bozcaada Müzesi,
Adada yapılan kazılarda elde edilen arkeolojik eserler,
Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’na ait belgeler,
Savaşlarda kullanılan silahların sergilendiği müze.
Etnografya bölümünde ise Rumların ve Türklerin günlük eşyaları,
Şarapçılıkla ilgili aletlerin yanısıra
Bozcaada kültürünü yansıtan fotoğraflar ve objelerin sergilendiği yer.
Bozcaada,
Keyifli ve huzur dolu bir tatil için tercih edilecek yerlerden biri,
Doğal güzellikleri, şarap üretimi, tarihi yapıları, güzel plajları olan,
Günümüzde çevre bilincine sahip ender yerlerden,
Balıkların göç yolu üzerinde bulunduğundan adanın açıklarında
Karadeniz ve Marmara hem de Ege balıkları bulunan,
Rum ve Türk kültüründen aldığı esintiler,
Şarapları ve gurme mutfağı ile birlikte misafirlerini bekleyen,
Lahmacun kokmayan ender yerlerden biri.
Hem tarihi merkezinde hem de Ada dışındaki bağ ve koyların bulunduğu
Tesislerde, tatil köyü, bağ evi, küçük pansiyon, otel ve butik otellerde kalınan.
Bizim de bu sene ki tercihimiz grup olarak gittiğimiz için Çapraz Tatil Köyü idi.
Keyifli yerde müşteri memnuniyeti için her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş,
Odalar temiz ve bakımlı, yemekler güzel, organik ürünleri bulunan restoranı temiz,
Gürültülü ortamdan kopup dinlenme ortamı olarak başarılı,
Konumu itibarı ile gerçekten bir tatil köyü,
Hem aile hem de romantik tatiller için ideal yer.
Eski dostlarla birlikte çok keyif aldığımız ve güzel anılar biriktirdiğimiz Çapraz Otel’de
Kalmamıza vesile olan değerli rehberimiz Hocamız Yener AYAS’a,
44 yıllık arkadaşım Sevinç ÖZYURT ÇOLAK’a sonsuz teşekkür ederim.
Hep birlikte sağlıkla nicelerine….