Hırka-i Şerif Camii

Kör olan annesine bakan Yemenli Veysel Karani, Peygamber Efendimizi görmek için annesinden izin alarak Medine’ye gelir. Peygamberi bulamayınca beklemeden annesine döner. Peygamberimiz bunu öğrenince hırkasının Veysel Karani’ye verimesini vasiyet eder. Sultan I. Ahmed 1611 yılında Üveys Ailesini Hırka-i Şerif ile İstanbul’a getirtip Hırka-i Şerif’in ziyaretini sağlar. Sadece Ramazan ayında öğlen ve ikindi namazları arasında Kadir […]

Yayınlama: 01.10.2018
A+
A-

Kör olan annesine bakan Yemenli Veysel Karani, Peygamber Efendimizi görmek için annesinden izin alarak Medine’ye gelir. Peygamberi bulamayınca beklemeden annesine döner. Peygamberimiz bunu öğrenince hırkasının Veysel Karani’ye verimesini vasiyet eder. Sultan I. Ahmed 1611 yılında Üveys Ailesini Hırka-i Şerif ile İstanbul’a getirtip Hırka-i Şerif’in ziyaretini sağlar. Sadece Ramazan ayında öğlen ve ikindi namazları arasında Kadir geceleri teravih namazından sabah namazına kadar yapılan Hırka-i Şerif ziyaretleri. Emanetin anahtarı Veysel Karani’nin 57. Kuşaktan torunlarında bulunan,
Som altından bir sehpa üzerine konulan hırkanın salat ve selam okunurken ziyaretçiler tek sıra halinde önünden geçerler.
Fatih ilçesinde Sultan Abdülmecid tarafından 1847-1851 yılları arasında inşa ettirilen bugünkü cami,
Mimarı Garabet Almira Balyan olduğu tahmin edilen ampir, rokoko süslemeleri ve mimarisi karışımı eklektik olan
Kesme küfeki taştan, sekiz köşeli tek kubbeli, sekiz büyük sekiz yarım daire şeklinde 16 pencereli cami,
Kartonpiyer kasnak içerisinde, yerden dört metre yükseklikte, üzerleri oval pencereler,
Neo-klasik üslupta ve on bir buçuk metre  çapında sekiz pencereli kasnak üzerinde tonozları tuğla olan kurşun kaplı kubbe, 
İki katlı yapıya sahip olan cami üst katında cemaatin Hırka-i Şerifi rahatça ziyaret etmesini sağlayan giriş ve çıkış koridorları,
Cami mihrabı, minberi ve kürsüsü altın yaldızlı ve işlemeli olup rokoko stilde mozaik taşlardan yapılan,
Mihrap üzerinde madeni borulu islik ve girişte son cemaat mahfili bulunan,
Ampir üslupta gövdeden ve binanın üstünden başlayan kesme taştan tek şerefeli iki minare,
Şerefe altlarındaki çıkmalar korint üslubundaki başlıklar gibi işlenen, şerefe korkulukları sekiz köşeli ve külahı kurşun olan,
Üstünde Abdülmecid’in tuğrası olan büyük bir kapıdan önce giriş hollerine sonra da harime girilen,
Sekizgen prizma şeklinde ve iki kat yüksekliğindeki harim,
Mihrap, minber ve vaaz kürsüsü, beyaz mermer ve kırmızı breş taşıyla yapılan,
Barok ve ampir üsluplarının sentezinin görüldüğü mihrabın en ilginç ayrıntısı mukarnası taklit eden dolgusu,
Minber korkuluğundaki zencirek motifi ve kapı alınlığında bulunan madalyon,
Eklektik tarz ve kupa biçimindeki vaaz kürsüsü,
Padişah ve devlet adamlarının dinlenmesi ve ibadet etmesi için ana mekan ile bağlantılı hünkar kasrı bulunan,
Fatih Belediye Meclisinin 2008 yılında aldığı kararla mahallenin ismi ‘’Hırka-i Şerif’’ olarak değiştirilen,
Geç dönem Osmanlı mimarisinin bir örneği olan klasik dönem Osmanlı camileriyle bağlantısını koparan,
İstanbul’un bilinmeyen mücevherlerinden ve en güzel camilerinden olan Hırka-i Şerif Camii

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.