Seni Allah İçin Seviyorum

Sevmek nedir can? Bir çift kurşun göze vurulmak yada bir efsunlu söz mü tutulduğumuz. Salınıp giden bir endâm mı etkileyen. Bir duruş, bir bakış, bir gülüş mü. İnsânî görüntüler, insânî latîfeler mi… Nedense sevgiden ve aşktan dem vurunca iki kişilik bir etkileşim şekli anlaşılıyor. Sahi; varmıydı aşk diye bir duygu. Yoksa biz eksikliklerimizi aşk mı […]

Yayınlama: 12.01.2022
A+
A-

Sevmek nedir can?

Bir çift kurşun göze vurulmak yada bir efsunlu söz mü tutulduğumuz. Salınıp giden bir endâm mı etkileyen. Bir duruş, bir bakış, bir gülüş mü. İnsânî görüntüler, insânî latîfeler mi…

Nedense sevgiden ve aşktan dem vurunca iki kişilik bir etkileşim şekli anlaşılıyor.

Sahi; varmıydı aşk diye bir duygu. Yoksa biz eksikliklerimizi aşk mı zannettik. Varlığından yoksun olduğumuz bulduklarımızı da hayatımızın bir yerlerine yerleştirip ne de çabuk alıştık değil mi?

Zirâ düne kadar yoklardı, yokluk acı idi. Bugün varlar ve biz onları hep garanti biliriz de kıymeti kalmaz.

Ne vakit kaybetme hissi sarar ruhu, kalbi, yüreği. İşte o vakit o korkuyla hiç bulmamış gibi yine çırpınmaya başlarız, vaveylâ ile…

Oysa yok iken farkında bile değildik olmayışlarının. Bulduk, şaşırdık varlığa, hayret ettik. Sahiplendik ,şımardık. Sonra hep sahibi bildik nefsimizi.

Halbuki insanın hamuru bir nutfe sevgiden yaradılmış. Vahdâniyetten halk edilmiş ve Ehadiyet sudûr etmiş. Allah (cc) halefim dediği ademoğluna bütün esmasını derc etmiş, “benim fıhristem” demiş ve kâinatıda insanın fıhrıstesi tâyin etmiş.

Ve insan; fıtratına uygun her bir kâinat eserini seven, kalp gözüyle bakan, yaradılış sebebini tanıyan insan..!

Müsebbebâtı esbaptan değil, direk sebepleri izhâr edenden bilmesi gerek. O vakit muhabbet, sevgi, aşk ne adem olur ne de madum kalır vesselâm.

Bununla birlikte hizmetimize sunulmuş her şey ya hakikaten ya bizzat veya neticeleri itibariyle güzel yaradılmış. Bu güzellik, Allah’ ın her şeyi kuşatarak sahiplenmesi, terbiyesi ile beslemesi ve merhametinin her şeyi içine alması ile her şeye ve herkese kendini belli edip sevdirmesidir.

Yol ömür, yürümek ise faniliğini hatırlatır insana. Anladığımızı ve anlaşıldığımızı düşündüğümüz iletişim odaklarımız çoktan vazgeçilmiş ve onu kuşatan sadece yalnız bir sevgisizlik olarak kalmış dünyamızda.

Ve sevgi emek ister, sorumluluk ister, tanıma ve saygı ister. İnsanın insana sunabileceği en ölümsüz armağandır sevgi. Doğumdan ölüme dek süren şahitliğiyle, muhatabı olduğumuz yaşam içerisinde devam eden tek dayanağımız sevgi olmalı.

Derler ki sadece sevgi iyileştiricidir, çünkü insanın içindeki tüm hastalıklar sevgi eksikliğinden kaynaklanır.

Bir bilge doktora sormuşlar.

” En faydalı ilaç nedir diye ? ” O da,

 ” İlgi ve sevgi ” demiş,

” Ya işe yaramazsa ” 

 ” O zaman dozu artırın..! “

Bazen öyle bir an gelir ki, düşüncelerimiz derinleşir, netleşir ve bakmışız ki hayatta her şey geride kalmış ilerleyen sadece zaman. Hesapsızca giden zamanı durdurmak ne mümkün. Geride kalanı da taşıyamıyoruz bu güne. O halde ne kalıyor elimizde güzel olandan başka.

Bir ibrikten süzer gibi, bir elekten geçirir gibi elemeli insan dünü, bugüne katmalı. Tam da ânı yaşarken, aldığı her nefesi yorulmadan vermeli aheste aheste en kıymetli hâl ile…

Gelecekten kaygı duymamanın da çok sağlam bir yolu var aslında. Güçlü bir iman, net bir duruş, tam bir teslimiyet.

Ha bir de bir şeylerin muhasebesini yapmak da anlamsız. Mutsuz ediyor ayrıca ve ağır bir yük oluveriyor duygu bariyerlerimizde.

Hayatta en önemli ve kıymeti sonsuz olan nedir diye sorarsanız bana, koşulsuz  sevmek, sevilmek, değer vermek, değer görmek, anlamak ve anlaşılmak diyebilirim.

” İnnî Ühibbüke Fillâh ”

Ne güzel mânâ vardır bu eşsiz ifadede.

” Ben seni Allah için seviyorum..! ” diyebilme duasıyla …

Sevgi, muhabbet, aşk ile…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.