Uzattığım eli görün istiyorum!

Size hekim günlüğümden  bir yaşanmışlık anlatmak istiyorum. Yaklaşık 10 yıl önce polikliniğime çocukları tarafından getirilen bir hastamdan bahsedeceğim. Yaş olarak 70 li yaşların ortalarındaydı. Tomografisinde akciğerde kocaman bir kitlesi olduğunu öğrendiklerinde ne yapacaklarını bilememişler , babalarına hissettirmemek için içeriye kızı ile oğlu sırayla girmiş annelerine bir şey söylememiş  hasta olan baba ise etrafında bir şeylerin […]

Yayınlama: 04.05.2022
A+
A-

Size hekim günlüğümden  bir yaşanmışlık anlatmak istiyorum.

Yaklaşık 10 yıl önce polikliniğime çocukları tarafından getirilen bir hastamdan bahsedeceğim. Yaş olarak 70 li yaşların ortalarındaydı. Tomografisinde akciğerde kocaman bir kitlesi olduğunu öğrendiklerinde ne yapacaklarını bilememişler , babalarına hissettirmemek için içeriye kızı ile oğlu sırayla girmiş annelerine bir şey söylememiş  hasta olan baba ise etrafında bir şeylerin döndüğünün farkına bile varmamıştı.

Polikliniğimin kapısında bir sürü hasta birikmiş olmasına rağmen bir şey diyememiştim. Şok  yaşayan aileye  dışarıda hastalar birikti nasıl diyebilirdim ki?Önce bir posta ağladılar  ,olacak gibi değildi “anlattıklarımı anlayacak metanetli biri gelsin” dedim. Gelen kişiye durumu izah ettim, uzunca engebeli bir yoldan birlikte yürüyeceğimizi ancak sabır edersek sıkıntılı sürecin arkasından selamete çıkacağımızı  anlattım.

Hastalarıma kanser kelimesini kullanmaktan hiç  hoşlanmam. Daha durumun farkında değillerken kanser kelimesi ile hastalarımı ürkütmek istemem. Antibiotiklerle kurutamayacağımız büyükçe bir yara olduğunu  kullanacağımız ilaçların ağır olduğunu  biraz yorulacağımızdan bahsederim.

Hasta hiçbir şeyin farkında değildir,normal bir hastalıktan bahsediyormuşum gibi davranır. Ancak bilinçaltı onun davranışlarını ele verir. Hissettirmez ama içtiği sigaraların zemin hazırladığını bilir ve suçludur başını öne eğer hatasını bilen bir çocuğun ebeveyninden özür dilemek isteyen çocuk gibidir.Keşke annesi onu affetse sarsa öpse  bir daha yapmayacaksın söz ver dese ve her şey yoluna girse. Her şey anlatıldıktan sonra yöneltilen soru şudur; “kötü huylu mu  hocam?”

İşte bu soru beni yıkıyor kahrediyor. Hiçbir şey anlamadılar diye düşünürsünüz. Hayır aslında anlaşılmıştır sadece hastalığın kabullenme ve inkar döneminde oldukları için doktorunun ağzından duyacak olduğu güven verici rahatlatıcı bir söz çıkmasını isterler.

Arkasından inanamayacağınız mücadele süreci başlar.  Ailenin  ya da hastanın içinden müthiş bir savaşçı çıkmıştır.Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelecektir.

Yukarıda bahsettiğim hastamın içinden de bir savaşçı çıktı. Önce ameliyat oldu sonra kemoterapi süreci yaşadı. Benimle elele yürüdüler  sımsıkı kenetlendik. Hastanız ölene kadar onunla böyle yürürsünüz iyi olsa da sizin eliniz onun güven duyduğu tek eldir.Bir gün hastam kontrole geldiğinde  yakınlarının duymayacağı şekilde bana eğilerek “siz bir şey söylemeseniz de başından beri neler olduğunun farkındayım. Çevremde herkes beni görünmez adam yerine koyup seferber oldu ama her şeyi bu bedende ben yaşıyorum.”

Hekimlik hayatımda böyle hastalar o kadar çok gördüm ki arkalarından ağladım, acılarını yaşarken gerektiğinde karşılarında rol yaptım.

Hekimliğimin rahata erdiği dönemde sigarayla mücadelemi başlatacağım dedim. Ama benim mücadelem tütün mücadelesi olmayacak çünkü tütün mücadelesinin sadece kişilere temiz hava sahası yarattığını gördüm.

Benim mücadelem kişiye özel ve artık uzattığım eli kanser olmadan akciğer hastası olmadan sımsıkı tutmanızı ve hiç bırakmamanızı istiyorum.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.