Allah’ı mı kandırıyorsunuz kulu mu?

Şimdi sizlere bir otobüs yolculuğunda yaşadığım trajikomik olayı anlatacağım.. Otobüse yeni binmiştim ki koltuğun cam kenarına sadece gözleri görünen çarşaflı bir bayan oturdu. Ellerini çarşafının altından uzatarak simit torbasını masasının üzerine koydu. Arkasına yaslandı  ve o uzun İzmir yolunda hiç kıpırdamadan öylece yolculuk yaptı. Otobüs görevlisinin ikram ettiği suyu bile kabul etmeden İzmir Bornova’ya kadar […]

Yayınlama: 16.06.2017
A+
A-

Şimdi sizlere bir otobüs yolculuğunda yaşadığım trajikomik olayı anlatacağım..



Otobüse yeni binmiştim ki koltuğun cam kenarına sadece gözleri görünen çarşaflı bir bayan oturdu.

Ellerini çarşafının altından uzatarak simit torbasını masasının üzerine koydu. Arkasına yaslandı  ve o uzun İzmir yolunda hiç kıpırdamadan öylece yolculuk yaptı.

Otobüs görevlisinin ikram ettiği suyu bile kabul etmeden İzmir Bornova’ya kadar geldi.

Yolcu indirme yeri ilk olarak Bornova idi..

Hanım kızımız elindeki çantası ile aşağıya indi tuvalete girdi.

O sıra da bende dışarıda dolaşıyordum ki birden,O sadece elleri görünen,muavinin elindeki suyu bile “eli eline değecek” korkusuyla kabul etmeyen gözlerine kadar kara çarşafın içerisinde kendini saklayan “ninja”yı andıran bayanı gördüm.

Hikmet tuvalette miydi,  yoksa İzmir’in havasında mıydı bilinmez, çarşaflı kadın gitmiş yerine modern görünüşlü, pantolonlu, tişörtlü birisi gelmişti.

İşte benim anlamadığım bu…

Allah varsa her yerde var ,günahsa her yerde günah, zina ise her yerde zina!
Kutsal dinimizi hakkıyla yaşayan gerçek Müslümanları tenzih ediyorum ama öyleleri var ki insanın sinirine dokunuyor.
Kim mi onlar?

Ramazan gelir, birden dindar olduğu aklına gelir ve camilere akın ederler…

Diğer taraftan da zekatlarını biraz daha az verebilmek için kendilerini kandırırlar.

Oruç tutamayanlara kötü gözle bakarlar ama sadece 30 günlük mide rahatsızlığını bahane edip oruç yemeyi de ihmal etmezler.

Beş vakit namazlarını kılarlar ama camiden çıktıktan sonra  iş yerlerine gidip kul hakkı yerler.

Bakmakla yükümlü olduğu çocuğu varken hacca giderler sonra da hellallik isterler.

Öyle bir kere de gitmezler sanki 1 kere gitmekle 10 kere gitmenin arasında bir fark varmış  gibi…

İbadetlerini etraflarındaki insanlara yapıyormuş gibi Allah’ın bildiğini insanlardan saklarlar.



Başı açık modern birisi karşı cinsten biriyle birlikte oluyorsa edepsiz toplum mikrobu ama tesettürlü birisi biriyle yaşarsa ve bu olay duyulunca savunma hazır “imam nikahı kıydık” deniliyor ve konunun üzeri kapatılıyor.

Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın elinden paralarını, “dindar diye geçinen insanlar” almadı mı?

Bankacıların kazandıkları paranın haram olduğunu söyleyecek kadar ileri gidenleri tanıdım. Diğer taraftan sen kazandığın paranı nerede saklıyorsun evde mi?  sorusuna “Hiç  olur mu? ….. bankasından yatırıyorum” diye aldığım yanıtlar oldu.

Neymiş onlar kar payı veriyormuş.

Hayır efendim onlarda faiz veriyor.Bunun adı faiz kimse kendini kandırmasın,

Başını sıkı sıkı kapatıyorsun tamam inancındır,saygı duyarım ama ayağına çorabını da giyin kolunu da kapat ne o öyle altı kaval, üstü şişhane…

Başın bağlıysa hele de tesettür ya da çarşaflıysan her şey yapabilirsin öyle mi?

Hayır yapamazsın…

Biriyle nikahsız yaşıyorsan, bunun adı kıyafetin ne olursa olsun metrestir.

Oruç tutmuyorsan, bunu insanlara söylememek değil yapmamak günahtır..

Birini dolandırıyorsan, ister hacca git ister gitme bunun adı dolandırıcılıktır.

Var olan parana belli bir süre durduktan sonra ilave para alıyorsan,banka adı ne olursa olsun bunu adı faizdir.

Eşini aldatıyorsan, ister başın açık olsun istersen kapalı bunun adı O…. luktur.

Peki neden bu kimlik gizleme sevdası?

Kimi kandırıyorsunuz?

Kendinizi mi, çevrenizdekileri mi yoksa Allah’ı mı?

İnsanIarın en çok inandıkIarı şeyIer, en az anIadıkIarıdır. Montaigne

Sevgiyle Kalın…

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.