Atatürkçülük ve Kent Konseyi

Atatürkçü görünümünün altında aslında başka gömlekleri üzerlerine giyenler ülkenin kaderiyle oynamayı sürdürüyorlar.

Ulu liderin her ideolojisine bağlı olduğu yalanını, hemen her fırsatta dillerine dolayanlar yada o kimliğin arkasına gizlenerek günlük menfaatleri arasında hiçe sayarak öldüren insanların çoğunlukta olması ise hakikaten çok şaşırtıcı.

Özellikle Atatürk’ün kurduğu bir partide, tam da onun zıttı görüşleri benimseyenlerin yönetici gibi konumlarda olması ise gerçekten inanılır gibi değil.

Devletini, milletini seven insanların doldurması gereken koltuklar, nedendir bilinmez; başka, başka düşüncelerle deformasyona uğramış.

Kartal geçtiğimiz günlerde Kent Konseyi seçimlerine sahne olduğunda, Atatürkçü ve Devletçi diye bilinen isimlerin tam aksi davranışlarına şahit olmak, seçim kazanmak uğruna yönetici konumunda ve tarafsız olması gereken cenahların birilerini aba altından sopa göstererek tehdit etmesi ise en üzücü taraf oldu.

Ortak değerlerde buluşması gereken kesimlerin, ideolojik yaklaşımlara paye vermesi hiç te hoş durmadı.

Hiç adil olmayan bir seçimle birşeyleri kazandıklarını sananlar esasında hem yaşadıkları kente hemde üzerinde özgürce nefes aldıkları ülkelerine zarar verdiklerini bilmiyorlar mı dersiniz?

Perşembenin gelişi Çarşambadan belli oldu. Kartal, bu yapılan seçimle kazanımlardan çok daha fazlasını kaybedecek gibi görünüyor.