Emirgan Korusu’nu İstanbul Boğazı’na bağlayan tepede bulunan ve günümüzde ‘’Atlı Köşk’’ Adıyla bilnen yapının bulunduğu topraklar ve onu deniz kıyısındaki uzantısı olan Sahilhane 1848-1884 yılları arasında sırasıyla Süleyman Refet Paşa ile eşi Fatımatüzehra Hanım, Musevi Hoca Misak, Mustafa Reşit Paşa’nın eşi Adile Hanım, Mısırlı Küçük Mehmed Ali Paşa, Mustafa naili Paşa, Maksudzade Simon Bey, Hidiv […]
Emirgan Korusu’nu İstanbul Boğazı’na bağlayan tepede bulunan ve günümüzde ‘’Atlı Köşk’’
Adıyla bilnen yapının bulunduğu topraklar ve onu deniz kıyısındaki uzantısı olan
Sahilhane 1848-1884 yılları arasında sırasıyla Süleyman Refet Paşa ile eşi Fatımatüzehra Hanım, Musevi Hoca Misak, Mustafa Reşit Paşa’nın eşi Adile Hanım, Mısırlı Küçük Mehmed Ali Paşa,
Mustafa naili Paşa, Maksudzade Simon Bey, Hidiv İsmail Paşa, mısır Hükümeti,
Son olarak da Hidiv Mehmed Tevfik Paşa’nın mülkiyetinde bulunan, 1884 yılında Sultan II.
Abdülhamid’in fermanıyla Maliye Hazinesince satın alınarak Karadağ Kralı
Nikola’ya verilen Sahilhane, kralın ikametgahı ve Karadağ Sefarethanesi olarak kullanılan,
1913 yılında çıkan bir kararla geri alınıp bu defa da Sultan Mehmed Reşad’ın torunu
Behiye Sultan’ın mülkiyetine geçen, 1925 yılında yıkılmış ve harap haldeki sahilhaneyi satın alan
Hıdiv İsmail Paşa’nın torunu Prens Mehmed Ali Hasan tarafından İtalyan Mimar Edouard De Nari’ye yaptırılan, İstanbul Boğaziçi’nin en eski yerleşim yeri olan Emirgan’da yer alan, Fransız Heykeltraş tarafından Louis Doumas’ın 1864’te yaptığı at heykelinden ötürü ‘’Atlı Köşk’’ adını alan,
Hidiv Ailesi tarafından uzun yıllar yazlık konut olarak kullanılan,
1204 yılında 4. Haçlı Seferi sırasında Haçlı kuvvetlerince yağmalanan İstanbul Sultanahmet meydanından alınarak Venedik San Marco Kilisesi önüne yerleştirilen 4 attan birisinin dökümü olan
1951 yılında Adanalı sanayici Hacı Ömer Sabancı tarafından Hidiv Ailesi’nden satın alınan,
1966 yılında vefatından sonra aile büyüğü Sakıp Sabancı tarafından konut olarak kullanılan,
Sakıp Sabancı’nın zengin hat ve resim koleksiyonunu barındıran,
1988 yılında Sabancı Ailesi tarafından içindeki koleksiyon ve eşyalarla müzeye dönüştürülen,
Sabancı Üniversitesi’ne bağışlanan, 2002 yılında modern bir galeri eklenmesiyle ziyarete açılan Müze’nin sergileme alanları 2005 yılındaki düzenleme ile genişletilerek teknik düzeyde uluslararası standartlara kavuşan, çok yönlü Müzecilik ortamının sunulduğu bugün Sabancı Üniversitesi,
Sakıp Sabancı Müzesi zengin koleksiyonu kabul ettiği kapsamlı uluslararası geçici sergileri, konservasyon birimleri, örnek eğitim programları, yapılan çeşitli konser, konferans ve seminerleriyle
Sabancı Atlı Köşkü’nün üst katında sergilenen ve Osmanlı hat sanatının önemli eserlerinden oluşan,
Osmanlı Hat Koleksiyonunda nadir el yazması Kuran-ı Kerimler, ferman, berat ile hattat aletlerinin yer aldığı koleksiyondan seçilen 96 eser bulunan, 3500 m2’lik alanla her türde sergilemeye uygun,
Müzenin resim koleksiyonunda erken dönem Türk resminin örnekleri ile Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde İstanbul’da çalışmış Fausto Zonaro ve Ivan Ayvazovski gibi sanatçıların eserleri, Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, Süleyman Seyyid, Fikret Mualla ve İbrahim Çallı eserleri
Giriş katındaki üç odada bulunan 18-19. Yüzyıl dekoratif sanat eserleri ve mobilyaları barındıran,
Bahçesinde ise Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden arkeolojik ve taş eserler sergilenen,
İstanbul’un en güzel semtlerinden Emirgan’daki üç katlı beyaz boyalı köşk at heykeli bulunan,
mermer merdiven çıkışı olan ve zamana meydan okurcasına dimdik ayakta duran,
Anıların sessiz tanığı olan meşhur Atlı Köşk…
Atlı köşk, anıların sessiz
Tanığı olmaya
Layık, Emirgan’ın en güzeli
Israrla yıllara meydan okuyanı
Köşklerin atlısı
Ömre bedeli
Şaşırtanı
Kendine hayran bıraktıranı…