Benim banka hesabıma ben girebilirim. Banka personeli girebilir. Devlet girebilir. Birde hacker denen profesyonel hırsızlar girebilir… Devlet değilseniz ki en azından Türk devletinin yetkilendirdiği bir kurum değilsiniz. Eğer banka personeli değilseniz ki değilsiniz. Eğer iznim olmadan hesabıma girebiliyorsanız siz profesyonel hırsızsınız demektir. Buna rağmen mahkemeler ıslak imza olmayan dekontları delil olarak kabul etmez. […]
Benim banka hesabıma ben girebilirim. Banka personeli girebilir. Devlet girebilir. Birde hacker denen profesyonel hırsızlar girebilir…
Devlet değilseniz ki en azından Türk devletinin yetkilendirdiği bir kurum değilsiniz. Eğer banka personeli değilseniz ki değilsiniz. Eğer iznim olmadan hesabıma girebiliyorsanız siz profesyonel hırsızsınız demektir.
Buna rağmen mahkemeler ıslak imza olmayan dekontları delil olarak kabul etmez. Elimizde ıslak imzalı dekontlar var diyorsanız bunu ancak size bankanın bizzat vermesi gerekir. Hırsızlar bile ıslak imzalı dekontları banka arşivine girmeden temin edemez… Yani banka yolsuzluk yaparak benim iznim olmadan devlet ve mahkeme kararı bulunmadan benim bilgilerimi size vermiş demektir…
Bu bankanın kapanma sebebidir. Bu banka içinde köstebek bile olsa banka hemen inceleme altına alınır ve kapatılır. Tabi bunu kim yapar bankanın ait olduğu devlet yapar. Bu banka Türk devletinde ise bunun hemen yapılmasını bekliyorum. yok yabancı bir banka ise o zaman durum değişir. Çünkü yabancı bir bankanın bu bilgileri sızdırması personel aracılığı ile bile olsa şüpheli ve endişe vericidir… Maksatlı ve altında bir sürü kirli, kara ilişkiler aranması gereken bir durumdur
Bu bilgiler doğrudur yanlıştır demiyorum. [Tanıyanlar ve takip eden varsa bilir ben Deniz Baykal beyefendiye (Allah şifa versin) kaset skandalı döneminde de bu lafı söylemiştim] Doğru veya yanlış ben bunu tartışmam. Bu kasetleri kim yayınlıyorsa onun ahlaksız olduğunu söylerim hepsi bu demiştim. Şimdi de bu dekontların doğrumu yanlış mı olduğundan önce bu dekontların nasıl ele geçirildiğine bakar ve bunu yapanın ya bankanın ait olduğu devletten bilgi aldığını ya banka personelinin görevini ve bankasını istismar ederek bu bilgileri verdiğini, ya da sizin hırsızlık yaparak bu bilgileri çaldığınızı söylerim…
Her halukârda eğer bilgileri yabancı bir devletin size vermesi sonucu yayınlıyorsanız siz yabancı devletin görevlendirdiği birisiniz demektir. Ülkemizin içinden geçtiği buhranlı günlerde devletin ve milletin düşmanı olan yabancı devletlerin ortağı olmakla vatana ihanet etmiş sayılırsınız…
Eğer birilerini bu bilgileri almak için kullanmış ve o insanların güven duyulan bir bankayı istismar ederek b bilgileri sahibinin bilgisinin hilafına kullanılması için sızdırmasını sağladıysanız; Bu erdemsizliktir. Bu düstursuzluktur. Kazanmak için her şerri mubah sayanların işleyeceği şeriyat, yapılan yolsuzluğu veya arkasında barındırdığı imaları yüzlerce kere katlar. Sizi savunanların görmek istediği birilerinin istifasını beklemesi, bu haksızlık ve rüsvalığa ortak olması, maalesef toplumumuzun içine düştüğü ahlak buhranının tezahürüdür…
Dikkat ettiyseniz hırsızlık ile ele geçirmekten bahsetmiyorum bile… Ancak bütün bunları söylerken yapılan meclis araştırmasına açalım talebi belki de en doğru yaklaşımdır. Grup sözcüsünün böyle bir iddianın varlığını elimizde bulunan belgelerin gerçekliğini meclis araştırsın demesi Hukuk ve hukuk adamlarına olan güvensizlikten daha ziyade bu yukarıda saydığım suçlara ortak olmadığının kanıtıdır.
Demek ki belgeler birileri vasıtası ile sızdırılarak sizlerden bu belgelerin kullanılması istenmiştir. Gerçek olup olmadıklarını bilmiyorsunuzdur. Ya da bu suçun ortağı olmayı kabul etmemişsinizdir. Ancak bunu böyle ulu orta yüksek sesle bir yolsuzluk yapılmış bunun hesabını biz sorarız edasıyla yapılması akılları karıştırmaktadır.
Hukuken bir bağlayıcılığı olmayan, bilgisayar çıktısı belgeler gerçek mi değil mi bilmiyorsanız (çünkü araştırıp bulmanız mümkün değildir. Yukarıda saydığım unsurlardan birine sahip değilseniz sahibinin izni olmadan o belgelere ulaşmanız mümkün değildir) bu şekilde sanki bütün her şey gerçekmiş gibi bağırıp çağırarak ortalığı ayağa kaldırmak sanırım tezek bulup maden buldum demekle aynıdır
Bu iktidarın ve belgelerin sahibi olan şahsın hiç bir zaman destekçisi olmadım almayacağımda. ancak böyleyim diye yapılan ahlaksızlığa vatana ihanete varan karanlık ilişkilerin parçası olmaya hiç niyetim yok. asla olmayacağım. Erdem sahibi, Akıl sahibi, ahlak sahibi insanların başka şekilde düşünmesini tahayyül bile edemiyorum…
Ancak CHP’nin başında bulunan grubun Deniz Baykal olayında da tezek bulup maden bulmuş gibi olayı sahiplenerek bulundukları makama geldiklerini hatırlayınca bu bir ahlaksızca bile olsa düstur, bu kötü ve hayasız bile olsa bir karakter diyebiliyorum. Alışkanlık olmasından korkuyorum…