Gerçekler gecikmesin: Rojin ve Hakan dosyası!

Türkiye günlerdir iki ismi konuşuyor; Rojin Kabaiş ve Hakan Tosun..

Kamuoyu, özellikle sosyal medyayı kullanarak bu iki olayın tam olarak aydınlatılmasını istiyor..

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde öğrenim gören 21 yaşındaki Rojin Kabaiş, 27 Eylül günü yurttan ayrıldıktan sonra kayboldu.. Yaklaşık 18 gün sonra, Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulundu..

İlk Adli Tıp raporu, Kabaiş’in vücudunda iki farklı erkeğe ait DNA örnekleri tespit etti ancak örneklerin vücudun hangi bölgelerinden alındığı belirtilmedi.. Bu durum, kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtı..

Tepkiler üzerine hazırlanan ikinci raporda ise DNA örneklerinin Rojin’in göğüs ve vajina bölgesinden alındığı açıklandı.. Ailesi, olayın en kısa sürede aydınlatılmasını ve sorumluların bulunup yargılanmasını istiyor..

Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş, kızının ölümünün üzerinin örtülmemesi için başından beri hukuk mücadelesi veriyor.. Barolar, sivil toplum kuruluşları ve kamuoyuyla birlikte hareket ederek sürecin takipçisi oluyor..

Bir kız çocuğu babası olarak bu açıdan Nizamettin Kabaiş’in adeta sokak sokak dolaşarak adalet arayan mücadelesini takdirle karşılıyor, acısını yürekten paylaşıyorum..

Eğer baba Kabaiş bu mücadeleyi vermeseydi ve sosyal medya desteği olmasaydı, soruşturmanın bu kadar genişlemesi mümkün olmazdı.. Yetkililerin, ihmallerin üzerine giderek soruşturmayı titizlikle yürütmesi şart..

Adli makamlar bağımsız ve tarafsız davranmalı, kamuoyunu şeffaf şekilde bilgilendirerek güven tesis etmelidir.. Vatandaşlar ise duyarlı davranarak aileye destek vermeli ve gerçeklerin ortaya çıkması için çaba göstermelidir..

Sivil toplum kuruluşları, barolar ve medya da adalet talebinin sesi olmalı ve süreci takip etmeye devam etmelidir.. Toplum ve yetkililerin ortak çabası, benzer olayların tekrar yaşanmaması için önleyici adımların atılmasını sağlayacaktır..

Gazeteci Hakan Tosun’un trajik sonu..

Bir meslektaşımın saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmesi de bizleri derinden üzdü..

İstanbul Esenyurt’ta evine giderken fiziki saldırıya uğrayan gazeteci ve aktivist Hakan Tosun, yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini kaybetti..

İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya TBMM’de soru önergesi vererek, soruşturmanın durumu, iki şüphelinin tutuklanma gerekçeleri ve ifadelerinin kamuoyuyla paylaşılmasını talep etti..

Ayrıca basın özgürlüğüne yönelik tehditlere karşı Bakanlığın mevcut ve planlanan önlemleri de sorgulandı.. Hakan Tosun’un ölümü, basın özgürlüğü açısından önemli bir kayıptır..

Demokratik toplumlarda ifade özgürlüğünün korunması olmazsa olmazdır.. Her iki olayda da adaletin tam anlamıyla sağlanması ve sorumluların hesap vermesi en büyük beklentimiz olmalıdır..

Toplum olarak bu tür trajedilerin tekrar yaşanmaması için daha duyarlı olmalı ve adaletin tesisi için birlikte hareket etmeliyiz..

BİRGAD doğru yolda..

Başta Hakan Tosun konusunda hızlı refleks veren, kısa adı BİRGAD olan Birleşik Gazeteciler Derneği Başkanı Nergiz Süslü ve tüm yönetimini kutluyorum..

Gazetecilerin diğer yaşadığı problemlerde de doğru yerde durarak meslektaşlarının haklarını korumaları güzel..

Kendilerini sadece yerel bir STK görmedikleri gibi, topluma ışık da oluyorlar..

Uzaktaki bir dostları olarak kendilerini yürekten kutluyor, hemen hemen her konuda aynı tarafsızlıkla yollarını sürdürmelerini diliyorum..