Hamid Paşa Yalısı

Beylerbeyi sahillerinde üç katlı beyaz ve en üst orta bölümü cumbalı olan yalı,

1860’da ahşap kısımları Mehmed Ali Bey tarafından gemi inşa malzemesi kullanılarak yaptırılan,

Asıl adı Abdülhamid olan 1858’de İzmir’de doğan Hamid Paşa,

İlk mektep ve rüştiyeyi İzmir’de okuyan daha sonra İstanbul’a gelerek Kuleli Askeri Lisesi’ne giren,

93 Harbine katılan, harp dönüşü yarım kalan tahsilini tamamlayıp kurmay yüzbaşı olan,

1887 yılında yirmi dokuz yaşındayken Hacı Mustafa Raşit Paşa’nın kızı Emine Muhlise Hanım’la Şam’da evlenen Yıldız Sarayı’nda görevli olan Hamid Paşa,

Sultan II. Abdülhamid Han tarafından 1891 yılında sürgüne gönderilen,

Yıllarca Suriye’de kalan, II. Meşrutiyet’in ilanından iki yıl sonra İstanbul’a gelen

Beyoğlu Belediye Başkanı daha sonra İstanbul Şehremini Belediye Başkanı olan Mehmed Ali Bey’den 1912 yılında bu yalıyı satın alan 1932 yılında vefat edene kadar burada yaşayan,

Servis katı üzerine iki ahşap katlı yalının birinci katında balkon olan,

İkinci katında balkon bulunan yalının arkasında çok hoş görünen pembe köşk bulunan,

Alt iki kattan sonra konsollar başlayan, son katta bu binaya güzellik katan bir cumba bulunan,

İstanbul Boğazı’nın Üsküdar Yalıboyu Caddesi’nde merkezi aksa göre simetrik olan,

Beylerbeyi’nin ahşap, beyaz ve görkemli yalılarından olan Abdülhamit Paşa Yalısı,

Pembe komşusuyla birlikte görenleri kendine hayran bırakan Boğaziçi’nin incilerinden biri.

Hamid Paşa Yalısı

Anadolu yakasında

Mehmet Ali Bey’in

İnşa ettirdiği

Dalgaların duvarlarını

Pervasızca yaladığı

Adını Abdülhamit Paşa’dan alan

Şatafatlı yalı

Ay ışığının odalarına

Yansıyıp

Aydınlattığı,

Lalelerin bahçesini

Ilgıt ılgıt esen rüzgar eşliğinde

Süslediği

Israrla yıllara meydan okuyan yalı