Huber Köşkü

Huber Köşkü

Huber Köşkü, Boğaziçi’nin Rumeli yakasında, gerisinde 64.000 dönümlük koruluğu olan,

Ana binasının dışında büyük bir ahır ve arabalık, hizmetliler konutu, iki küçük şale ve serası olan,

Boğaziçi’nin günümüze ulaşan ender korularından biri Huber Malikanesi korusu,

Mimarisi ve bahçe düzenlemesi ile muhteşem bir görünümü olan,

1985 yılından beri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılan,

7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in yaz aylarında ikişer ay süreyle kullandığı köşk,

1987 yılında tarihi bahçeye havuz yapılan,  1988’de ise 20 daireli personel lojmanı ile 150 kişilik asker-polis ve hizmetliler için hizmet binası inşa edilen,

Cumhurbaşkanlığının, yazlık konut ve çalışma ofisi ihtiyacını karşılayan, yabancı devlet başkanlarının ağırlandığı,  büyük resepsiyonların verildiği özgün bir yapı,

Cumhurbaşkanlığı Tarabya  Köşkü Yerleşkesi, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in talimatlarıyla

Arazinin tarihi, kültürel ve doğal değerlerinin korunması,  çevreye dost tasarlanan yeni yapılar tamamlanarak üst düzey bir tasarım performansı sergilenen,

Huber Köşkü, birbirine eklenen iki binadan oluşan, kuzeyinde ahır, arabalık bölümlerinden oluşan Faytonhane,  Setüstü Köşkü, Av Köşkü, sera ile değerli ağaçların oluşturduğu bitki örtüsü ve heykel grupları, duvarlar ve nişlerin bütününden olan,

Cumhurbaşkanlığı Konutu, arazinin güneybatı tepesinde, dört blok ve bu blokları birleştiren merkezi bir holden oluşan, Dört bloğu birleştiren ana giriş holü yapının işlevine uygun olarak planlanan,

Bloklara girişlerin düzenlendiği hol orta avlu ve bu avlu önünde köprüleşen oval yemek odası altından Boğaziçi’ne açılan, servis merdiveni ile alt bahçe katına, mutfakların yer aldığı bodrum katına ve çatı teraslarına bağlanan,

Kabul salonları, iki kata yayılan, merkezi merdiven ve asansörle bağlantısı olan her cepheden doğaya açılan salonlar, önden Boğaz’ın Anadolu yakasına, kuzeyden resepsiyon alanı ve havuzlara, diğer yönden de yüksek ağaçlarla çevrili iç avlulara bağlanan,

Ağaçlar arasından geçen bir köprü ile çalışma odasına, ön cephede 20 kişilik yemek salonuna bağlanan kabul salonları,

Cumhurbaşkanının özel bloğu olacak şekilde tasarlanan, dört bloktan biri ana yatak odalarının yer aldığı blok olan,

İkincisi ise Cumhurbaşkanı yakınları için yatak odalarını içeren ve bağımsız tasarlanan diğer özel konut,

Üçüncüsü, yabancı konuklarla görüşmelerin gerçekleşeceği kabul salonları,

Dördüncüsü ise kabul salonlarına bağlanan çalışma bloğu,

Dört blok  ve merkezi holün oluşturduğu bütünlükle yeşil dokunun ve eski ağaçların yoğunlaştığı dört yöne açılan avlular bulunan,

Yabancı Devlet Konukevi, Cumhurbaşkanlığı Konutu’nun bir uzantısı olarak tasarlanan,

Resepsiyon Alanları, Cumhurbaşkanlığı Konutu ve Konukevi arasında yer alan 3-4 bin kişilik resepsiyonların düzenlenebileceği, bu kapasiteye hizmet verecek şekilde set altına alınıp servis yapısı desteklenen,

Sosyal Merkez Binası, Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün ana girişinin hemen solunda yer alan,

Cumhurbaşkanlığı üst düzey personelinin sosyal merkez ihtiyacının yanı sıra yabancı konuklara da hizmet veren, Açık alanlara yerleştirilen değerli heykeltıraşların özgün eserleriyle farklı bir boyut kazanan yapının etrafında dairesel planlı açık ve kapalı kafe, yönetim, sergi ve spor salonu bulunan,

Misafirhane, İki katlı yapı Konukevi ile Sosyal Merkez arasına konumlandırılan, Bina çatı ışığı ile gökyüzüne açılan merkezi hol ve galeri etrafına yerleştirilen 12 süit oda ile iki, kişilik dört yatak odasını içeren,

Kalender Tepesi’nde helikopter girişi, küçük bloklarda yer alan odalar asker ve polislerin yerleştirildiği

Güvenlik birimleri için planlanan.

İlk binanın mimarı ve inşa tarihi tam olarak bilinmeyen, ikinci evresinde ana binaya eklenenler İtalyan mimar Raimondo D’aranco tarafından inşa edilerek bugünkü anıtsal görünümüyle eşsiz bir perspektif kazandırılan,  

20. yüzyıl başında Alman Mauser ve Krupp firmalarının temsilciliğini yapan silah komisyoncusu Huber

Kardeşler tarafından yaptırılan köşkü, seçmelerinin sebebi Almanya’nın yazlık elçilik binasına yakın olması,

İkinci Meşrutiyet’ten sonra Huber Kardeşlerin ülkelerine dönmesiyle mülkiyeti 1932 yılına kadar Mısırlı Prenses Kadriye ve eşi Mahmut Hayri Paşa’ya geçen köşk, bu tarihten sonra Notre Dame de Sion Okuluna bağışlanan, 1973 yılında Boğaziçi İnşaat Turizm Anonim Şirketine satılan, 1985 yılında kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ne tahsis edilen,

Mimarisi, tarihiyle Boğaziçi’nin en güzel ve gösterişli malikanelerinden biri olan Huber Köşkü, tüm heybetiyle Yeniköy ile Tarabya arasında yeşille mavinin karıştığı yerde boy göstermeye devam ediyor.

Huber Köşkü, Alman kardeşler tarafından yaptırılan

Uzanan Yeniköy Tarabya arasında

Birleştiği yerde yeşille mavinin

En gösterişli Malikanesi

Reisi Cumhur’un.

Karşısında Boğazın Anadolu yakası, hem

Özlemle bakıyor ona

Şefkatle kucaklamak için, hem de

Kavuşamayacağını bilip

Üzülerek…