Bayramda tatile gitmeyi sevmeyenlerdenseniz bendensiniz… Çünkü, “Bayramda İstanbul gibisi yok” diyenlerdenim… Trafik yok, kalabalık yok, gürültü yok… Bayramın ilk günleri malum pandemi sebepli kontrollü şekilde önce büyüklerimizin ziyareti, üçüncü gün bayram seyran demeden covid-19 mücadele kapsamında sağlığımız için aşı merkezlerinde bizleri bekleyen sağlık çalışanlarımıza hiç sıra beklemeden hızlı bir şekilde 2. doz aşımı da yaptırdım. […]
Bayramda tatile gitmeyi sevmeyenlerdenseniz bendensiniz…
Çünkü, “Bayramda İstanbul gibisi yok” diyenlerdenim… Trafik yok, kalabalık yok, gürültü yok…
Bayramın ilk günleri malum pandemi sebepli kontrollü şekilde önce büyüklerimizin ziyareti, üçüncü gün bayram seyran demeden covid-19 mücadele kapsamında sağlığımız için aşı merkezlerinde bizleri bekleyen sağlık çalışanlarımıza hiç sıra beklemeden hızlı bir şekilde 2. doz aşımı da yaptırdım. (Not… 1. dozda ağrım daha fazlaydı 2. dozda ağrım neredeyse olmadı desem yeridir.)
Kalan günlerimi de sahilde uzun uzun yürüyüş ve evde ailemle bol bol keyif yaparak geçirdim.
Tabii ki tatil de yapılmalı ama unutulmamalı ki bizi bekleyen büyüklerimiz var!
Bayramlar, sevinç ve güzellikleri paylaşma adına çok özel günlerdir. Dargınlar barışmalı, yakınlar, dostlar, tanıdıklar ziyaret edilmeli. Tanınan tanınmayan herkese selam verilmeli. Yakınlık, sevgi ve bağ pekiştirilmeli. Hastaneler, çocuk yurtları, yoksul evleri ziyaret edilip hediyeler verilmelidir. Çocuklar sevindirilmeli, yoksullar, kimsesizler, gücü yetmeyenler hatırlanmalı, şehit ailelerine yalnız olmadıkları hissettirilmelidir.
İstanbul’da Bayram Yabancı Turiste Yaradı…
Dokuz günlük Kurban bayramı tatilini fırsat bilen İstanbullular tatil beldelerine ve köylerine gidince İstanbul boş kaldı. Bayramda İstanbul’un tadını en çok yabancı turistler, yerli turistler ve bayramda İstanbul dışına çıkamayan (benim gibi) vatandaşlar çıkardı.
Üstat Sezai KARAKOÇ Ramazan Bayramı’nı ”Yılın Bayramı”, Kurban Bayramı’nı ise “Tarihin Bayramı” olarak nitelendirir.
Ben ‘Yılın Bayramı’nda da, ‘Tarihin Bayramı’nda da evde olmayı seviyorum.
Şu süreçte bence kalabalıktan özenle kaçınmalıyız!
Uzun süredir pandemi ile alakalı yazmıyordum. Ama artık, yeniden bu konuya odaklanma ihtiyacı duyuyorum ne kötü ki. Yine altını çizmem gerektiğini düşündüğüm bu tatsız konu ile ilgili büyük çoğunlukta rehavet havası görmekteyim! Bu rahatlık koronavirüs vaka sayılarına hemen yansıdı!…
Türkiye’de 16 Nisan’da günlük 63 bin 82 ile tüm pandemi sürecinin en yüksek günlük yeni vaka sayısı, özellikle aşılamanın hız kazanmasıyla 2,5 ayda ciddi düşüş göstererek 4 Temmuz’da 4 bin 418’e yeni vakaya kadar geriledi. Ancak son bir haftada vaka sayısı yeniden yükselişe geçti! Sağlık Bakanlığı, 22 Temmuz Perşembe günü yeni vaka sayısını 9 bin 586 olarak açıkladı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından vatandaşlara uyarılarda bulundu!…
Koca: “Zayıf noktamız, salgınla mücadelenin kuralları konusunda yorulmuş olmamız ve bazılarımızın aşıyı ertelemesidir!” dedi..
Önemli!!!
Sevgili okurlar, Sağlık Bakanı Koca’nin “Salgın aşısız yenilmez, aşınızı olun” uyarısına ben de destek veriyorum. Lütfen sevdiklerimiz ve kendimiz için sağlıklı yaşam adına… Pandemi ne yazık ki atağa kalktı, tek yol aşı olmak!
“Sonra etkisi ne olacak bilmiyoruz!” diyorlar. Aşı olmazsanız sonra diye bir şey olmayacak! Aşı yaptırmayanlar, hayatını kaybedecek insanlar üzerinde veballeri olup olmadığını düşünmek mecburiyetinde!
Gelin, kararınızı yeniden gözden geçirin ve aşı olun!
Maske, Sosyal Mesafe ve Hijyeni de bu sancılı süreçte lütfen ihmal etmeyin!