Önce bütün siyasi düşmanlıklarımıza rağmen milletin seçtiğini birilerinin elinin tersi ile yere sermesine, kendini milletin üstünde bir güç olarak görmesine, bütün içtimai nizamı kendi uhdesinde toplamasına kesinlikle karşıyım. Bunu yapan kim olursa olsun… İnandığım savunduğum ve peşinden gittiğim siyasi fikriyat bile olsa. 15 Temmuz 2016 akşamı TV seyrederken köprü üzerinde hareketlenme var darbe mi oluyor […]
Önce bütün siyasi düşmanlıklarımıza rağmen milletin seçtiğini birilerinin elinin tersi ile yere sermesine, kendini milletin üstünde bir güç olarak görmesine, bütün içtimai nizamı kendi uhdesinde toplamasına kesinlikle karşıyım. Bunu yapan kim olursa olsun…
İnandığım savunduğum ve peşinden gittiğim siyasi fikriyat bile olsa.
15 Temmuz 2016 akşamı TV seyrederken köprü üzerinde hareketlenme var darbe mi oluyor diyen haber spikerinin uyarısı ile olaylara şahit oldum. Boğaz köprüsü üzerinde bir Reo ve 15 kadar asker gördüm. Birde tank. Baktım önce şöyle bir düşündüm her halde dedim köprü ile ilgili bir sabotaj ihbarı olmalı. Çünkü köprünün bir ayağı açık gelen gidiyor ama bir ayağında yol kapalı. Bekliyorum şimdi kontrollü bir geçiş verirler diyorum. Öyle ya bomba yüklü bir araç varsa yakalamaları gerekiyor. O kadar halkı yığıp halkın içinde mi patlatacaklar.
Ama söylediklerim olmuyor. Hatta zaman ilerledikçe bir garabet haberler alıyorum. Ama zerre kadar ihtimal vermiyorum. Neden vereyim. Darbe Türkiye de en son olabilecek şey.
Bütün subaylarını içeri atmışsın kendi yandaşlarına kadro açmışsın. İstemediğin generalleri emekli etmiş yerlerine arkadaşlarını satanları, hiç beceri ve liyakati olmayanları Genelkurmay’a ve kuvvet komutanı olarak atamışsın.
Ordu içinde hükümetin istemediğin bir şeyin olması mümkün değil. Ulan diyorum acaba ordunun içinde hala ülkücü milliyetçi Atatürkçü subay mı kaldı. Bunları temizlemek için mi yapılıyor bu garip yamalak darbe.
Haksız mıyım efendiler? Düşünün ki kurmaylık konusunda dünya şampiyonu olan bir ordu senelerini bu işe vermiş kurmay subaylarını kaybetmiş ama elinde yine de subay var. Kurmay subay var. Bir darbe yapacak ama TV’den de canlı yayınlanmasını isteyecek. Bir darbe yapacak ama gücünü göstermeden önce iki kıçı kırık Reo bir tank ile köprü kapatacak. Akıl işi değil bırakın kurmaylık derslerini.
Havalanan helikopterlerin ilk işi polis özel harekat okulunu bombalamak olacak. Ulan hem gücünü çıkarmıyorsun hem de kalkıp polisi başına bela ediyorsun. Düşünsenize memleketin iki silahlı kurumu var. Biri asker biri polis. Zırhlı araçları uzun namlulu silahları ve helikopteri olan iki kurum bir birine giriyor. Üstelik ortada ne darbe bildirisi ne darbe girişimi nede darbeyle ilgili bir hareket var. Her şey sanki bir TV dizisi için çekim yapılıyormuş gibi.
Ve birden Başbakanın konuşması TV’lerde duyuluyor. Ama kendisi ortada yok. Bunlar hükümet üyeleri ve belli başlı siyasi isimler bir kafede oturmuşlar canlı yayında olanları izlerken araya esrarengiz bir hava vermek için patlayan bombaları fon müziği olarak kullanıp ayar veriyorlar. Başbakanın konuşmasını hatırlayanlarınız vardır. Kimse o söylenenlere inandı mı?
Birden hava alanı sapağına iki tankın gittiğini görüyoruz. TV den. Yanlış anlamayın biz Türkiye genelinde neler yaşanıyor bilmiyoruz sadece izlediklerimizi aktarabiliyoruz duyduklarımızın hiç birine itibar edilir olmadığını biliyoruz. Ankara da olaylar biraz daha hızlı gelişiyor orada bir iç savaş görüntüsü var. Ordu adına açıklama yapmak işi gece yarısını geçe yani ilk görüntüler ortaya düştükten iki saat sonra başbakanın açıklamalarının neredeyse bir saat sonrası I. Ordu komutanlığı tarafından yapılan bir açıklama ile ortaya çıkıyor. Bir kalkışmanın olduğunu ama birinci ordunun bu kalkışmayla alakası olmadığını söylüyor.
Ben TV başında oturmuş izlerken şunları düşünüyorum. Bu ordunun savaşa girdiğini düşünebiliyor musun? En iyi niyeti ile savaşmaya kalksa hezimete uğrar. Bu kadard büyük kurmaylık hataları mı yapılır. Eğer bu bir darbe ise ilk öncelikli hedefler tespit edilir. Benim kurmaylık bilgim yok arkadaşlar mazur görsün. Önce TV yayınlarının yapıldığı uydu denetim istasyonu ele geçirilir. Darbe girişimini yapanların istemediği hiçbir yayın halka ulaşmasın diye önlem alınır. Sonra Türkiye de sanırım beş yada altı tane olan network ağı üzerinden iletişimi sağlayan cep telefon yayını yapan santralleri ele geçirirsin.
Böylece darbe karşıtı olanların haberleşmesini önlersin. Daha sonra TRT binasını ele geçirir ve oradan dışarı haber çıkmamasını sağlarsın. Üstelik oraya gidecek ekibin sayısını bir hayli çok yaparsın çünkü en önemli hedef enformasyon merkezidir. Daha sonra valilikler ve belediye binalarını alırsın.
Şimdi Allah için birileri bana açıklama yapsın böyle önlemler alınmış mıydı. Birileri TV’lere çıkıyor “mükemmel hazırlanmış bir darbeydi” diyor.. Hatasız hazırlanmış bütün detaylar hesaplanmış ama yapılamamış bir darbe. Yahu yukarıda saydığım kurmaylık bilgisi olmasa bile sadece bir darbenin nasıl yapıldığını gören herkesin bileceği şeyleri bile yapamamış bir harekatın neresi mükemmel oluyor.
Efendim içerde memleketi seven bu memleketin bağımsızlığı için göğsünü siper eden insanlarımız sayesinde darbe önlendi. Deniyor. Nerede bu insanlar. Kimler. Sokağa çıkan ve askere silah çeken insanları siz vatansever insanlar mı diyeceksiniz. Bunu yaptıkları için askerin boynunu kestikleri için kahraman ilan ettiklerinizi mi vatansever diyeceksiniz. Daha darbenin yapılıp yapılmadığını bilmeyen ve kimin ne yaptığını (senelerdir siyaset ile ilgilenirim şahsen kimin darbe girişimi yaptığını anlayamamıştım) bilmeyen insanların askere karşı bu kin ve nefret dolu davranışlarını mı vatanseverlik olarak ele alalım.
CB’nin telefon mesajı ve konuşması ile sokağa çıkan insanların memleket sevdası yüzünden mi sokağa çıktığını düşünelim. Bu kadar insanın FETO düşmanı olduğunu söylerseniz bu söylediklerinize mi inanalım. Camilerin nereden haber aldığı ve kimden talimat aldığını bilmediğimiz bir şekilde salalara başlaması ve halkı sokaklara çağırarak askere karşı savaşmaya davet etmesi sizce vatan sevdasından mı? Nasıl oluyor da zorla askere aldığınız evlatlarımızı yetiştirip silahlandırdığınız bir kurum vatan düşmanı oluyor da sizin sürekli olarak kadrolaştığınız kurumları devlet ve demokrasi sevdalısı yapıyorsunuz.
Bu vatanı zerre kadar sevmediğinizi bu devleti zerre kadar sevmediğinizi her konuşmanızda her beyanınızın satır arasında sürekli söylerken… Bu sistemi bu devleti kafir ilan ederken siz devlet sevdalısı oldunuz da bu devlet için kanını son damlasına kadar vermeye and içenler devlet düşmanı oldu.
İşte ben bunda bir garabet arıyorum. O sivil halkın üzerine ateş edenlerin kim olduğunu nereden geldiğini kimlere hizmet ettiğini bilmiyorum ve bunları öğrenmeden gerçeğin asla ortaya çıkmayacağını biliyorum.
Ben kim ne derse desin bu yapılanların hepsinin bir TV çekimi için bile yapılamayacak kadar “aptalca” olduğunu ve tamamen beceriksiz başarısız bir oyun olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu oyunun sonunda ordu zarar görmedi. Zaten düşmanı olan bir kurumun ve kitlenin açığa çıkmasını sağladı. Zorla orada tuttuğunuz komuta kademesi bile sizin ne kadar başarısız ve beceriksiz olduğunuzu gösteren en iyi örnektir…
Bu kontrollü bir darbe değil son derece kötü bir darbe senaryosudur. “Fetö Fetö” diye g.tünüzü yırttığınız o örgütün sizinle savaş yaparak vermediği ve sizin kaybettiğiniz oy sayısına bakarsak ne kadar önemsiz olduğunu birilerinin sanki devletmiş gibi muhatap almasını ise bunlar alır kardeşim bunlar PKK ile bile muhatap olmuş onu bile Türkiye devleti ile eş tutmuş Türk devletinin gücü ve kudreti hakkında bilgisi olmayan yalamalar der ve biz onu anlarız..