Perili Köşk (Yusuf Ziya Paşa Köşkü)

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün hemen bitişiğindeki köşk asıl adı Yusuf Ziya Paşa olan,

Perili köşk olarak bilinen 1911 yılında inşa edilen mimari özellikleri ile şatoyu andıran,

Mısır Valisi Abbas Hilmi Paşa’nın Başyaveri olan Yusuf Ziya Paşa köşkün yapımına başladığında

Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması, çalışmaları yürüten ustaların askere alınmasıyla yapımı

Durdurulan ve çok uzun bir zamana yayılan, Köşkün yarım kalan inşaatı ve başıboş hali

Adının Perili Köşk olmasına sebebiyet veren,

10 katlı olan köşk, bir yandan Karadeniz diğer yandan Marmara Denizi manzarasına hakim olan,

Diğer yapılardan farklı özgün mimarisi ile Rumeli Hisarı kıyısında yükselen,

Dış duvarları özel taş, kırmızı tuğlalarla kaplı ve görkemli kulesi olan,

Rumeli Hisarı’ndaki görkemli köşk’ün öyküsü;

‘’Kıskanç bir kişiliğe sahip olan Yusuf Ziya Paşa, güzel eşini gözlerden uzak tutacak bir köşk

yaptırmak ister. Padişah II. Abdülhamit ‘’Boğaz’da cami minarelerinden yüksek bina yapılamaz’’ fermanıyla köşkün bazı katlarını yaptırmaktan vazgeçer. Köşkün yapımı tamamlanınca

Güzelliği dillere destan olan kızın büyüsüne kapılan pek çok genç köşkün önünden geçer.

Bu yüzden köşkün adı içindeki peri kadar güzel bir kız yaşadığından Perili Köşk’e çıkar.

Birinci Dünya savaşının çıkmasıyla Paşa ekonomik zorluklara girer ve köşkü terk edip

Eşiyle birlikte Mısır’a yerleşir ama orada servetini kaybeden Paşa’yı eşi terk eder.

Acılara dayanamayan Paşa ölür ama mezar taşlarının genç karısının yaşadığı kulenin taşlarından yapılmasını vasiyet eder, Nil Nehri’ni gören bir yerde Yusuf Ziya Paşa’nın mezarı yapılır.’’

1995-2000 yılları arasında mimar Hakan Kıran tarafından yeniden yapılan dokuz katlı köşk,

Hafta içi ofis hafta sonu da çağdaş eserlerin sergilendiği bir müze olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Perili Köşk

En görkemlisi en gizemlisi

Rumeli Hisarı’nın

İz bırakanı

Lanetli olduğu söylenen

İsmini öyküsünden alan

Kırmızı tuğlayla kaplı

Özgün mimarisiyle

Şaşırtan herkesi

Kendine hayran bırakan