Siyasetçinin gazeteciye bakış açısı

Kitle iletişim aracı olmasının yanı sıra, enformasyon kaynağı da olan basının toplumdaki işlevi sadece haber vermekle sınırlı değildir. Düşünceleri derleyen, psikolojik, sosyolojik, iktisadi ve politik yönler başta olmak üzere pek çok açıdan, etkileme özelliğine de sahiptir. Bu durum aslında, insanların kendisini etkileyen potansiyeli bilme arzusundan kaynaklanmaktadır. Temelde il ve ilçeler olmak üzere, bölgesel konuları da ele alan yerel basın, aynı zamanda demokratik süreçlerin de ilk basamağıdır.

Bu doğrultudan yola çıkarsak, bölgemizde yer alan gazete okuyucu davranışlarını ve okuma alışkanlığını ortaya koymaya çalışacağım.

Makalelerimin birinde ilçemiz Kartal’da görev yapan muhtarlara ithafen, yazmış olduğum “Pandeminin gizli kahramanları” adlı yazımı, gördüm ki birkaç muhtar arkadaş dışında okumayan ve bunu kendisinin de sözlü olarak onayladığını duymak, kendilerini ilgilendiren haberlere bile kayıtsız kaldıklarını görmek ne vahim bir durumdur. Ayrıca pandemi kuralları çerçevesinde ziyarette bulunduğumuz diğer bir muhtar arkadaşımız da mazeret göstermeksizin bizlerle görüşmeyeceğini ve gazetemizi ofisinden içeri alamayacağını söylemesi de içler acısı…

Yereldeki bazı gazetelerin sahipleri ve çalışanları aynı zamanda yaygın bir gazetenin de muhabirliğini yapıyor. Yerel medya çalışanı çoğu muhabir, geçimini sağlamak için ikinci bir iş yapmak durumunda kalıyor. Daha etkin rol üstlenen kişilerin her zaman basınla olan diyaloğunu unutmayalım ki bütün bu zorluklarla baş edebilsin. Ha şunu da diyebilirsiniz, zorluklardan yakınıyorsanız yapmayın. Ben de sizlere sorarım mesleğinizi icra ederken rahat mısınız? Bu ve buna benzer durumlarla karşılaşınca negatif bir durum yaratmış olmuyor musunuz?

Bir de siyasiler var. Bazılarını tenzih ediyorum. Kartal Belediye Meclis toplantı salonunda basına ayrılan koltuklarda yerimizi aldıktan sonra meclis üyelerinin bazıları bizi içtenlikle selamlar, hal hatır sorarlar. Diğer bir kısmı da gazetecileri görmemezlikten gelir, bu seremoni böyle sürüp gider.  Ayrıca görüşme talep edilir, zamanları olmaz, bizleri ziyaret edeceklerini söylerler, her nedense bu da gerçekleşmez.

Hâlbuki gazetelerde yer alan kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarının içerisinde basını araç olarak kullanırken, makale, bülten, toplantı gibi çalışmalarda da lokomotif görevini üstlenen yine basın olmamış mıdır? İnsani faktörü bir yana, siyasi gündem üzerinde etkisi olan unsurların başında medya gelmektedir. Dünyada ve ülkemizde adayların belirlenmesi, belirli zaman dilimlerinde, yapılan seçim sonucunda ülkeyi yönetecek olan kişilerin seçilmesi, seçim süresince bireylerin siyasi parti ve adayların tercihinde verecekleri kararları belirlemesinde siyasi bilgilendirmede sunulan haberlerin, yapılan yorumların, tartışmaların, iletilmesinde kilit nokta değil midir?

Gazeteci, sadece seçim kampanyalarında tanınmamalıdır. Bu bağlamda siyaset ve medya kurumlarına bakış açısı da önem kazanmaktadır. Madem ayrılmaz bir bütünün parçasıyız o zaman hoş görüyle yaklaşılmalı ve yerelde basının ayakta kalması, güçlü olarak yaşaması için, yöremizdeki iş dünyasının çeşitli kurumlarına, sivil toplum örgütlerine de sorumluluk düşüyor. Kişisel çıkar beklemeden saydam, meşru yoldan ilan vererek, abone olarak yerel basına destek verilmesi gerekir.

Son söz olarak; Mustafa Kemal  Atatürk’ ün de dediği gibi; “Basın, milletin genel sesidir. Bir milleti aydınlatma ve uyarma da bir millete gereksindiği fikri gıdayı vermekte, özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan ortak doğrultuda yürümesinin temininde, basın başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir rehberdir. “

Saygılarımla…