Tarih ve sanat kokan Belgrad

Ne demişler?
Yedip içtiğin senin olsun, bana gördüklerini anlat.

Ben bugün sizlere vizesiz, sadece pasaport ile seyahat edebildiğimiz Belgrad’dan bahsedeceğim.

Belgrad vize istemiyor tabii bu sebepten bazı şeyler mecburi zira uçaktan indiğiniz an körük sonunda görevliler tarafından durdurulabilirsiniz. Görevliler kalacağınız otel rezervasyonunu ve dönüş uçak biletinizi mutlaka istiyorlar. Tabii kadar paranız olduğunu, ne iş yaptığınızı, ne için geldiğinizi de…

Nikola Tesla Havaalanı’ndan çıktıktan sonra şehir merkezi araç ile maksimum 20 dakika. Otobüslerde BusPlus kullanılıyor ve durak diplerindeki büfelerden rahatlıkla temin edebiliyorsunuz. 

Günlük, 3 günlük ya da haftalık olarak satın alınabiliyor. Sırplar, gözlemlediğim kadarı ile otobüslerde pek o kartları basmıyorlar. Ancak turist olarak giderseniz kart almazlık etmeyin, ansızın görevliler tarafından kontrol edilebiliyor. Yerli halkta sadece kontrol saatlerinde basıyorlar.
 

Belgrad’ın gezilecek yerleri, merkeze gittikten sonra yürüyerek rahatlıkla gezebileceğiniz şekilde. Her mimari birbirine oldukça yakın. Ben gezmeye Kalemegdan (Kale Meydan) ile başladım. 

Sava ve Danube nehirlerinin birleşim alanında bulunan Belgrad Kalesi şehrin en önemli simgesi. İçinde Kalemegdan parkını da barındırıyor. Park, savaş zamanı üst olarak kullanılan kaleyi çevreleyen geniş bir plato üzerine kurulu. 

Kaleyi gezmek ücretsiz. Eğer içerinide bulunan askeri müzeyi  gezmek için cüzi bir miktar para ödemeniz gerekiyor. Kale içinde balıkçı çeşmesi, heykel ve anıtlar da mevcut. Ayrıca Belgrad’ı doyasıya izlemek için en güzel yer denilebilir…
 

Alternatif akımın mucisi Sırp asıllı önemli bir bilim adamı olan Nikola Tesla müzesini de görmelisiniz. Küçük ama ilginç bir müze… Eğer bir rehber eşlik ederse, Tesla’nın yaptığı deneyleri görme be deneyimleme şansını da yakalamış olacaksınız.

Sırbistan Ulusal Müzesi, sanat severler için oldukça ilgi çekici. Burada Picasso, Gustav, Klimt, Rubens, Van Gogh ve daha pek çok önemli sanatçının eserlerini görebilirsiniz.
 

Şehrin bohem yaşamının süphesiz bir numaralı adresi Skadarlija caddesi… Skadarlija caddesi, arnavut kaldırımlı, restoranların, kafelerin, tavernaların, sanat galerilerinin olduğu küçük bir cadde. Ayrıca yerel lezzetleri de burada tadabilirsiniz.
 

Gençlerin en sevdiği, bizim Taksim’i andıran Knez Mihailova caddesi olsa gerek. Knez Mihailova caddesi Belgrad’ın en canlı merkezi. Şehrin kalbi burada atıyor…

Cadde, araç trafiğine kapalı ve kalabalık cadde boyunca dükkanlar, restoranlar, kafeler bulunuyor. Caddenin en önemli sembollerinden biri olan Prens Mihailo Heykeli, solundaki Ulusal Tiyatro binası vve arkasında Ulusal müze, sanatsal ve kültürel dokuyu da gözler önüne seriyor.
 

Gitmişken Taş Meydan, St. Mark’s Kilisesi, havaalanının çok yakınında bulunan Havacılık müzesini de (ki bir havacı olarak en çok ilgimi çeken burasıydı) görmeden dönmeyin.
Sevgilerimle..