28 Mayıs Pazar sohbeti

Bizimkiler yine her biri kahvenin bir köşesine oturmuş önlerinde çay bardakları o masadan o masaya laf atmakla meşgul içeri girdim daha selam vermeden ilk masaya oturmuş dört kişinin kağıt oyunlarından birini oynayanları seyreden arkadaşım patlattı..

–          Ne o hacı ramazanda işi gücü bıraktın cemaatle mi kavga edeceksin

–          Yok be kardeşim adama sıkış demeye gelmiyor hemen başlıyor konuşmaya… 

Taa öbür kapının hemen önündeki masaya oturmuş gazete okuyan arkadaşımda atlıyor

–          Ne ulan bu böyle ramazan diye ikindi namazında camide yer yok… Sesler kahvenin her yerinden geliyordu  benim konuşmama gerek kalmamıştı

–          Olum ramazanın ilk günü ya ondan. Bayramdan sonra bakarız kaç kişi gelecek

–          Ulan adamlar bir birine değmeye korkuyor

–          He ya bende hep onu merak ediyorum bunlar cemaate neden geliyor. Omuzu omzuma değmeyecekse neden cemaat oluyorlar ki

–          Bunlar Teyyocu aslanım işi bilirler

–          Sen kendine bak sen değilsin de ne

–          Hacı teyyo uçakta seninkine fırça atmadığını söylemiş

–          Bizimki uslu çocuk üstad. Yaramazlık yapmıyor ki

İçerdeki gürültü birden siyasetin neşesiyle arttı. Yanına oturduğum senelerdir sohbetinde büyük ikramlarına şahit olduğum ağabeyimizin gülerek dinlemesi beni de onunla birlikte konuşulanları dinlemeye itti.

–          Bütün bunlar sevgili hacım insanların yaptıkları şeyi neden yaptığını bilmemesinden kaynaklanıyor, şimdi senin camide yaşadığın ne.

–          Ya üstat hiç sorma ikindi namazına yetişmek için koşarak geldim. Ezan okunmuş cemaat sünnete durmuş ama camide bir kişilik yer kalmamış. Bende selam verip oturan adama dedim ki sıkışırsanız bende otururum

–          Eee sonra ne oldu

–          Ne olacak ikinci adam bana dışarıda hasırlar var. Orada kıl dedi.

–          Tartıştınız mı ne yaptın

–          Ne yapayım adama dedim ki burada bulunan bu büyük ambiyanstan payımı almak istiyorum. Ne olur beni de aranıza dahil etseniz ”Görmüyor musun yer yok işte. Git hasırda kıl” ya mübarek ne kadar sıkışık olursak o kadar çok sevap olur. Neden kıskanıyorsun bu sevabı benden. Bende sizinle oturup omuzlarımızı bir birine değdirip birlikte bir kalp gibi aynı anda zikir etsem, sizinle o sevabın payından istifade etsem, senin alacağın sevap azalmaz ki artar.

–          Yine bir şey söyledi mi

–          Yok bu sefer ön saflardan biri söyledi.. ””sussana hemşerim rahatsız ediyorsun”” el kol hareketleri yaparak tersledi bizi Sonra Allah tan müezzin kamet etmeye başladı da bizde orada sıkışan cemaatin arasına girdik

–          Görüyorsun işte adam seni safa almayacak.

–          Hiç sorma üstat. Bu zaten senelerdir yaram benim. Cuma namazına gideriz saf olacağız ya imam bağırır “” ey cemaat lütfen safları sıkı ve düzgün yapalım”” millet yerinde şöyle bir silkelenir ama katiyyen iki omuz bir birine değmez

–          İşte o adam seni sevmez. Düşünsene aynı inancı paylaştığın aynı camide namaz kıldığın adam, seninle yan yana olmayı bile, belli mesafeler içinde isterse seni sever mi? Sen necaset mi taşıyorsun. Kokuyor musun. Neden seninle safını sıklaştırıp omzunu senden uzaklaştırır

–          Ya üstat ben adama yaklaştıkça adam kaçıyor geçenlerde bir camide adam sonunda döndü suratıma pis pis bakmaya başladı. Biraz daha yanaşsam Allah bilir beni dövecekti.

–          Neden

–          Çünkü sıcak havalarda terlerim diye endişe ediyordur

–          Ya kışın

–          Valla bilemiyorum üstat

–          Çünkü kendisinden başka kimseyi sevmiyor. O sevgisizlik onu uzaklaştırıyor. Bütün yaşadığımız şeylerin sebebi bilgisizlik, Ama inan bana bir o kadar da sevgisizlik, Bizi bir birimize karşı uzak tutuyor. Hacım bir birini sevmeyen insanlar olduk. Camide bir birine omzunu değdirecek kadar sevmeyen insanların sokakta mahallede, komşuları ile yakın olabileceğini mi sanıyorsun. Bu ülkede iş bitti hacım. Çünkü insanların gönlünden sevgiyi kaldırdılar. Aç olursun, tok olursun, muhtaç olursun, yardım eden veya yardım alan olursun. Ama bunları yapsan da yapmasan da bu toplumda seni seven kimseyi bulamazsın. Çocuklarım, eşim beni seviyor diye sakın hava yapma. İnan bana onlarda seni sevmiyor. Sende onları sevmiyorsun.. Her kes ama istisnasız herkes sevgisiz. Sevmeyen saygı göstermez. Sevmeyen yakınlık kurmaz. İşte halimiz bu.

Söyleyecek bir şey bulamamanın verdiği kabul etmesem bile itiraz edemediğim bu hakikatle başımı eğdim.

–          Çay getir Mustafa… Parası peşin..