Kafalarımız öyle dolu ki!

Kafalarımız öyle dolu ki; gözümüzün önünde seyreden fevkaladeliklerin hiçbirinin farkına varamıyoruz. Aslında bu fevkalade yaşanan süreci görmeyelim diye herkes bir biri ile yarışıyor.  TV’lerimiz de en aklı başında sandığımız isimler bile Günlük siyasetin kısır çatışmaları içinde boğulup gidiyor. Gerçek manada var olan entelektüellerimizin ne yazık ki sesini duymak bile mümkün değil.   Geçim sıkıntısı, ev […]

Yayınlama: 04.03.2019
A+
A-

Kafalarımız öyle dolu ki; gözümüzün önünde seyreden fevkaladeliklerin hiçbirinin farkına varamıyoruz. Aslında bu fevkalade yaşanan süreci görmeyelim diye herkes bir biri ile yarışıyor.  TV’lerimiz de en aklı başında sandığımız isimler bile Günlük siyasetin kısır çatışmaları içinde boğulup gidiyor. Gerçek manada var olan entelektüellerimizin ne yazık ki sesini duymak bile mümkün değil.

 

Geçim sıkıntısı, ev kirası, iş endişesi çocuğun okul durumu kafalarımız istila eden düşüncelerin bir kısmı. Ne kadar saklanmaya çalışsak bile bu endişeler birer gerçeklik olup her seferinde en aklımıza gelmedik yerden karşımıza çıkıyor. Ve bizi yaşananları görmekten uzaklaştırıyor.

 

Aklı başında siyasetçilerimizin ne yazık ki varlıklarından bihaberiz. Yerel seçimlerde yapılacak seçimin memleketin Beka sorunu olduğunu unutturmayan siyasetçilerimiz bize değişen dünyanın çıtasının kaydığını söylemiyor…

 

Haberlerde bir kere bahsedilen INSTEX oluşumunu bize kimse açıklamıyor. ABD de CIA başkanı pentagonda açıklama yaparak bu yapılan ambargoyu delme girişimidir diye bas bas bağırıyor. ABD Merkez bankası başkanı uluslararası anlaşmalar böyle bozulamaz diye beyanat veriyor da bizim siyasetimizin içinde hiç çıt yok…

 

Peki nedir bu SWIFT… Bizden böylesine öcü gibi saklanan bir türlü açıklanmayan şey… Aslında swift bankalar arasında para transferini gerçekleştirmek için 1973 yılında Brüksel de kurulan özel bir şirkettir. 200 ülke ve 10,000 den fazla banka tarafından tanınan ve kullanılan bir sistem. Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication açılımının kısaltılmış hali.

 

Yani yapacağınız her hangi bir yabancı para önce swift kodu ile ABD deki muadil bankaya gider. Oradan Avrupa da ki bu muadil bankanın muadiline gider sonra sizin istediğiniz ülkedeki istediğiniz bankanın istediğiniz hesabına geçer.  Birileri bunu sadece dolar transferinde sansa bile uluslar arası tüm para transferleri ister Japon yeni ister Euro isten Çin Yuan’ı olsun bu sisteme dahil olmuş bankaların BIC kodu ile belirlenmiş hesaplara anlaşmalı muadil bankalarından gider.

 

Yani Garanti Bankası Halkalı şubesinden Ziraat Bankası Şirinevler şubesine bir miktar döviz göndereceksen önce ABD ye gider oradan Avrupa’daki muadil bankaya oradan da hesabına. Yahu böyle saçmalık mı olur. Olur, olur. Yoksa para kontrol edilemez. Son terör saldırılarından sonra (dünyada ki değil ABD de yaşanan ikiz kuleler saldırısı) paranın bu garip seyrinin aslında ABD tarafından izlenmesi zaruretinin hasıl olduğu kanaati ile 50 $ üzeri veya muadili paralarda CIA için NASA tarafından yapılan bütün SWIFT işlemleri izlenir oldu…

 

Tamam bizim halkımızın bu kadar bilgiyi bilmesi pek de gerekmez. Aslında bankacılık sektöründeki bütün babayiğitlerin bu konuda söyleyecek bir iki sözü olmasını beklesek te onlarında alternatifsiz oluşlarını görerek anlayış gösterebiliriz. Hatta siyasetçilerimizin en azından biz Türk vatandaşlarının birikim ve yatırımlarında yaptıkları bu transferlerin bir başkaları tarafından izlenmesine karşı çıkmalarını beklemeyiz. Eeee koskoca Rusya koskoca Çin bu duruma karşı çıkamadılar. Bu yüzden de eski Sovyet bloku ülkeleri yakın tarihe kadar uluslararası hiçbir transferi yapamaz ve bankalarının verdiği teminat mektupları kabul edilmezdi.

 

Bu cendereyi kırmak her babayiğidin harcı değil demek ki. Diyorduk ki İngiltere Fransa ve Almanya’nın öncülüğünde oluşturduğu bir çalışma grubunun INSTEX adında yeni bir para transfer sistemi kurduğu haberi yayıldı. Bizim ülkemizde pek önemsenmese bile bu bütün dünyada manşet oldu. ABD köpürdü. Gümbür, gümbür en üst düzeyden haykırdı. “Olamaz, nayır, bunu bana yapamazsınız” dedi ama Fransa’nın Avrupa birliği temsilcisi bu sistemin hayata geçirildiğini ve ilk işlemin de İran ile yapıldığını söyledi. NATO komutanı bir yetkili ABD’nin bu konuda yüzde yüz haklı olduğunu söylemesi yapılan işlemi geri çektirmeye yetmedi. Bir başka yetkilinin bu İran a uygulanan ambargoyu deler söylemi ise pek dikkate bile alınmadı. İran ambargosunu zaten bu ülkeler tanımadı.

 

Peki neler oluyor;

 

Bu sistemi bazı ABD yanlısı zevatların, İran ile yapılacak ticaretin ABD tarafından izlenmesini önlemek amaçlı olduğunu söylemesi falan değil. Asıl ABD ve Siyonist para sahiplerinin ve parayı kontrol eden güçlerin korkusu yeni sistemin eğer denetiminin içinde yer almazlarsa paranın kontrol dışı hareketlerini önleyemeyecekleridir. Aslında bütün silahlardan daha güçlü olan bu silahı kaptırmanın verdiği endişe ve korku çok anlaşılır. İnstex gerçekten bir ülkenin denetim ve kontrolü olmadan yapılırsa dünyada kimin nereye ve neye yatırım yapacağını ABD ve onu kontrol eden para babaları bilmez. Ve bilmezlerse yeni rakiplerin piyasada boy göstermesini engelleyemezler.

 

İşin aslında bu sistem oturursa ABD dünya liderliğinin en önemli unsuru olan paranın transferindeki merkez olma hüviyetini kaybedecektir. Böylesi bir çalışmanın içinde Avrupalı üç ortağının olması ise ABD için en akıl almaz en büyük hayal kırıklığıdır.

ABD gün be gün yalnızlığa kendini mahkum ederken o dev imparatorluğun Osmanlı ve Büyük Britanya gibi tarihe karıştığını söylemekten hiç kaçmayacağım. Geri sayım devam ediyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.