Hayatın rehberidir baba… Güçlü hissetmenin en temel kaynağıdır. Merhametin ocağı, çarenin kucağıdır insan hayatında. Varlığı ile güveni garantilediğimiz, boşluğunu asla dolduramayacağımız en emniyetli limanımızdır babamız… Nazımızla nazlayan, keyfimizle huzurlanan, hüznümüz ile kederlenen, ruhu evladına endeksli emsalsiz bir değerdir baba… İnsan doğduktan sonra hayatındaki ilk örnek babadır. Baba olmak çocuğa güç ve güven duygusu kazandırmaktır, baba […]
Hayatın rehberidir baba… Güçlü hissetmenin en temel kaynağıdır. Merhametin ocağı, çarenin kucağıdır insan hayatında.
Varlığı ile güveni garantilediğimiz, boşluğunu asla dolduramayacağımız en emniyetli limanımızdır babamız…
Nazımızla nazlayan, keyfimizle huzurlanan, hüznümüz ile kederlenen, ruhu evladına endeksli emsalsiz bir değerdir baba…
İnsan doğduktan sonra hayatındaki ilk örnek babadır.
Baba olmak çocuğa güç ve güven duygusu kazandırmaktır, baba olmak evin, ailenin ve çocuğun koruyucusu olmaktır. Baba olmak özverinin, cesaretin, selâmetin ilk adresidir.
Çocuk için baba, onu her türlü tehlikelerden koruyan, kaygı ve endişelerinden kurtaran bir kahramandır.
Çocukların hayata sağlıklı bir pencereden bakabilmeleri, hem sosyal hem de duygusal ilişkilerinde mutlu olabilmeleri için babalarıyla sağlıklı bir ilişki geçirmiş olmaları mutlak bir süreçtir.
Her ne kadar doğumdan itibaren bir çocuğun gelişimi için annenin önemine sıklıkla vurgu yapılsa da babayla kurulan iyi bir ilişkinin, özellikle bir çocuğun gelişimini duygusal, fiziksel ve psikolojik anlamda koruduğu, geliştirdiği yadsınamaz. Aslı zâtında, insanın kendi öz benliğini sapasağlam inşa edendir baba. Ve her baba çocuğuyla bu frekansı yakalamakla mükelleftir bana göre. Zirâ hakikatte ailesine sıdk ile bağlı fedâkâr bir babanın arkasında bıraktığı en has mirası, maddi- mânevi değerlerle nakş’ettiği evladıdır.
Dış dünya ile başa çıkmak yine baba ile mümkündür. Baba dış dünyadaki kuralların bir temsilcisi ve onları çocuğuna öğreten kişi olarak, kendi yaşam anlayışıyla çocuğu için hayatla ve dünya ile baş etme konusunda gerçekçi ve pozitif bir örnek teşkil eder. Bir çocuk için ilk idol babadır. Bu yüzden çocukların birçoğu kendilerine babalarını örnek alırlar.
Babalarıyla ilişkilerinde doyuma ulaşmış olan çocuklar, ileride kendine güvenen, uygun insan ilişkileri içerisinde bulunan, insanlarla seviyeli yakınlık kurabilen, duygusal anlamda sağlıklı tepkiler verebilen yetişkinler olarak büyür.
Baba; aynı zamanda otoritedir, genelde annenin şefkat ve merhamet yüklü yaklaşımına karşın babanın otoriter tutumu sınırlarını öğretir çocuğa, onu hayatın zorluklarına hazırlar. Yani bir çocuk için baba her şeydir, güvendir, kuvvettir, dayanaktır.
Babamız yanımızdaysa korkmayız biz, güvende hissederiz kendimizi, çünkü baba özgüven, cesaret, yaşam karşısında güçlü olma duygularını besler.
Babaların her sözü, eleştirisi, övgüsü farklı bir yankı uyandırır çocukların hafsalasında; çünkü cinsiyeti ne olursa olsun her çocuk için babayla geliştirdiği ilişki çok önemlidir. Bu noktada babaların son derece özverili olmaları, sabırda ve fedâkârlıkta hassas tutumları önem arz eder.
Eğer bir baba evladına değer verir, özel olduğunu, sevildiğini hissettirirse, ilerde yetişkin bir birey olarak yaşayacağı ilişkilerde aynı duygu zenginliğini yaşayacak ve yaşatacak modeller olarak var olacaktır toplumda.
Erkek olsun kız olsun her iki cinste etkili bir babaya muhtaçtır. Babanın gücünü, varlığını ve desteğini hissetmek isterler. İyi bir aile babası çocuğun hayatını şekillendirir. Zirâ çocuğun uyumlu psikolojik gelişiminde güçlü ve sevgi dolu bir baba vazgeçilmezdir. Bu nispette erkek veya kız çocuğunun cinsel kimliklerini kazanmalarında son derece etkili rol model babadır. Hiç duydunuz mu bilmem ama, bir söz vardır halk arasında sıkça söylenir ” kurt ulusundan gördüğünü yapar”…
Babanın duygusal ilişki kuramadığı, konuşamadığı, sohbet edemediği, evladıyla yakın ve sıcak iletişim kuramayan ve hâkeza; baba ilişkisi yeterince gelişmemiş, babayla gerektiği gibi muhatap olamayan çocukların özgüven sorunu yaşadıkları bir gerçektir.
Üretken babalık yapanlar, çocuklarının bakımına, sosyal, duygusal, zihinsel ve fiziksel gelişimine önem verirler. Böyle bir babalık için ahlaki gelişim ve tecrübe olması gerekir. Bu nedenle, babalık yapacak kişinin, üretken baba olmasında kişinin nasıl bir aile yapısından geldiği, babasının aile içerisindeki rolü, annesinin genel kültür ve görgü seviyesi, iş ve eğitim hayatı, kendi hayatını ve benliğini nasıl anlamlandırdığı önemli etkenlerdir elbette.
Diğer taraftan değişen yaşam koşulları, daha iyi yaşama isteği, başarı, güç, maddî imkanları iyileştirme çabası; kimileri kariyer basamaklarını hızla tırmanmayı hedeflerken, kimisi de ekonomik gücünü geliştirmeye çalışıyor. Modern çağın olumsuz getirisi olan yoğun koşuşturma da cabası.
Hal böyle olunca çocukların en çok ihtiyaç duydukları vakit ve İlgiye yeterince zaman kalmayabiliyor.
Fakat ne olursa olsun, sonuçta kız evlat, erkek evlat fark etmez. Her ikisi de öz güven sahibi olmayı, çabalamayı, hayata sağlıklı gözlerle bakmayı, duyguların basıncından uzak daha akılcı düşünmeyi babadan öğrenirler.
Yani demem o ki sevgili babalar, müstakbel baba adayları, hatta aday adayları, çocuklarınızla daha çok vakit geçirin. Birlikte bir şeyler yapın. Meselâ sinemaya gidin ya da bir deniz kenarına, bir dereye, ne bileyim bir su birikintisi dahi olabilir…
Alın oltanızı, oltanız yoksa bile uzun bir çubuk edinin, ucunda uzunca ip olsun haydi balığa… Hiçbirini yapamıyorsanız akşam yarım saat de olsa onlarla oynayın, nasıl bir gün geçirdiğini sorun, problemlerini dinleyin ve en önemlisi her fırsatta onları ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin. Değerli hissettirin, aranızda güven oluşturun, cesaret ikliminde okşayın. “Benim babam var ya” diyerek başlayan hamaset cümleleri kurmasına izin verin. Aksi halde, yalana baş vuran, gizli-saklı işler yapan ve üstesinden gelemedikleri sorunlarını çözmek için yanlış yollara, yanlış kişilere müracaat eden problemli bireyler olarak çıkacaktır karşımıza.
Yazacak o kadar çok şey var ki aslında. Babalığı anlatmak, baba olmayı yazmak diğer cihetten babaları anlamak, içselleştirmek öyle uzun ki. Bitmez, tükenmez, varlığı yokluğunda dahi kalıcı olan değerlerimizdir babamız. Son noktayı koymadan evvel sevgili babamın nezdinde tüm babaların, bir gün ile sınırlandırılmayacak babalar gününü kutluyor, ahirete göç edenlere rahmet diliyor, hayatta olanları ise saygı ve hürmetle selamlıyorum…
Var olduğunuz çatı altında sağlık ve huzurla kalın.
Muhabbet ile…