Championship 2014 yılında Türkiye’de oynanırken bugünün A milli takımda oynayan FED Cup oyuncuları da o günün şartlarında Çatalca’da farelerin kenarda gezdiği kortta soğukta titreyerek antrenman yaparak, bugünlere gelecek ve herkesin konuştuğu tenisçiler olacaklardı.
Localardan gülümseyen kişilerde tenise yön vermeye çalışıyorlardı, bugünün temellerini atıyorlardı.
Dünyada önemli noktalara gelmiş yabancı oyuncu ve antrenörlerden bizi ayıran bir diğer özellik de bu kişilerin geçmişlerinde yaşadıklarını unutmadan dile getirmeleri her dile getirilmeyen geçmişimiz, bir gün suratımıza “Tenisin adı yok” dedirtir.
Bugünün federasyon yöneticileri ve başkan 2014 yılında da birçoğu aynı yerdeydi biz nerede hata yapıyoruz neyi yanlış yapıyoruz neyi doğru yapıyoruz öz eleştirisi yapmayan yöneticiler bir ülke tenisini alıp geliştiremez, hamaset yapmak her şeyi olumlu göstermek tenisin Adı yok noktasıyla tam da birleşir.
Öyle bir noktaya doğru gidiyoruz ki sadece bireysel olarak bir şeyler yapmak durumundayız kurumlardan bir şey beklemek fırtınada gürültülü Yağmur taneciklerini saatlerce dinledikçe arkadan gelen gürültü birbirinin aynısıdır.
Bir ülkede uluslararası arenada var olmaya çalışmak bireysel olarak büyük bir mücadeleye dönüşmüşse hiçbir destek almadan bunu yapmaya çalışmak çok büyük bir gladyatör olmak gerekir.
Bugün kadın ve erkek A milli takımlarımıza baktığımızda artık 20 yaş altı bir oyuncunun alttan gelmediğini görüyoruz.
Çünkü kadroya 20 yaş altı bir oyuncu bile davet edemiyoruz diğer Avrupa ülkelerini bırakın davet etmeyi müsabakalarda oynatıyorlar tenisin Adı yok tam da burada çakışıyor.
20 yaş altı bir oyuncu kadroya davet etmek yürek ister cesaret ister vizyon ister emek ister davet edemiyoruz çünkü tenisin Adı yok.
Ben federasyon başkanı olsam A milli takıma davet ettiğim oyuncuları karşıma alıp konuşurum gelirlerini sorarım ayda ne kazandıklarını bir yerden maaş alıp almadıklarını hayatlarını nasıl geçindiklerini turnuvalara nasıl gittiklerini, ekiplerini takımlarını sorarım turnuvalara nasıl gidildiğini, yanında antrenör götürüp götüremediğini fitness antrenörü var mı sorgularım açıkçası. Bugünkü başkan bunu yapmaz , pardon yapamaz çünkü yaparsa kendini kötü hisseder o da biliyor aslında gerçekleri tenisin Adı yok.
Belki de tenisin hiçbir zaman adı olmayacak …..
Şu an İstanbul İzmir Ankara Büyük şehirlerde belediyelerden de yine aynı şekilde Dünya tenisi ile ilgili hiçbir proje hiçbir çalışma uluslararası göremiyoruz.
Çünkü tenisin Adı yok.
Dünyanın ekonomik olarak gelir gider tablosunda dünyanın en önemli sporu sadece 4 tane Grand Slam turnuvası için bile 300 milyon doların üstünde bir harcama yapılıyor.
Dünyada en çok izlenen ilk 3 spor dalından biri herkesin oynadığı ve ilgi gösterdiği de ilk iki spordan biri.
ITF ,WTA ,ATP ,CHALLENGER, TENNİS EUROPE ,JUNİOR , reklamlarda dahil gider ve gelirleri yıllık hesaplanan tabloda Tenis sporu dünyanın zirvesinde ,milyonlarca insan bu işten geçiniyor.
Biz bu durumu ya anlatamıyoruz ya da hafife alıyoruz tek bir sebebi var;
TENİSİN ADI YOK
Belki de tenisin hiçbir zaman adı olmayacak.