Televizyondan bu konuya bayağı bir hakimiz kanımca. Ağa dizileri ile başladı bu furya. Benim açımdan da en akılda kalıcı olanı Asmalı Konak’tı. Ürgüp, Göreme, Nevşehir ve çevresinde çekilen bu dizi, turizmi de canlandırmıştı aslında. Zaten bu tarz dizi ve filmler bazı yerlerin tanıtımı açısından da önemlidir. Zerda dizisi de zamanında Gaziantep’te çekilmişti. Bunun gibi bir […]
Televizyondan bu konuya bayağı bir hakimiz kanımca. Ağa dizileri ile başladı bu furya. Benim açımdan da en akılda kalıcı olanı Asmalı Konak’tı. Ürgüp, Göreme, Nevşehir ve çevresinde çekilen bu dizi, turizmi de canlandırmıştı aslında. Zaten bu tarz dizi ve filmler bazı yerlerin tanıtımı açısından da önemlidir.
Zerda dizisi de zamanında Gaziantep’te çekilmişti. Bunun gibi bir sürü örnek vermek mümkün. Ağa dizileri dışında Ege sineması ve Trakya Sineması diye ikiye ayırabileceğimiz bir akım daha başladı.
Dondurmam Gaymak ile Ege tarafına doğru kaymaya başlayan sinemanın devamı kısa sürede geldi. Muğla’nın farklı köylerinde sayısız film ve dizi çekildi. Buna son örnek Güzel Köylü dizisi.
Bundan önce zaten yıllardır var olan ve tutulan Trakya filmleri de hız kesmeden devam etti. Eyvah Eyvah serisi de bunun en büyük örneği. Çoğu insan için yerel filmler samimiyeti beraberinde getiriyor; ancak bunu en doğru şekilde karşıya aktarmak önemli. Sivas halayını bizlere kazandıran, eğlenceli film Düğün Dernek’i örnek gösterebilirim.
Sonuçta her bölgenin kendine has bir dili ve şivesi var ve bunu karşıya geçirebilmek önemli. Bu konuda son dönemlerde en başarılı bulduğum isim Ertan Saban. Aslında bunun en büyük nedeni, kendisinin bir Makedonya Türkü olmasıdır. Saban, bir dönemin başarılı dizisi Elveda Rumeli’de de oynamıştı. Ayrıca, Limonata filmini izlemediyseniz, çok şey kaçırmışsınız demektir. Trakya şivesi deyince aklımıza gelen bir başka isim de tabi ki Ata Demirer. Ben de bir Gelibolulu olarak buranın şivesine bayılıyorum.
Karadeniz bölgesinde çekilen dizi ve filmler de oldu elbet. Burada çekilmiş ve en akılda kalmış dizilerden bir tanesi de Fırtına’dır bence.
Her bölgede çekilmiş dizi ve filmler var ve birkaç senede mutlaka bir yenisi de bu listeye ekleniyor ama bir yer var ki her daim geri dönüş yapılıyor. Gelibolu. Oralı olduğum için söylemiyorum. Koca bir tarih barındırdığı için sinemacıların dönüp dolaşıp geldiği yerlerden biri diyorum. Hangisi ne kadar başarılı o tartışılır. Mesela bana göre bugüne kadar Çanakkale Savaşı’nı gerçekten de tarafsız ve güzel bir şekilde anlatabilmiş kimse yok. Ya karşı cephe anlatıldı, ya da çekilen filmlerde bayağı eksikler vardı. Ayrıca kitabımda da önem vermiş olduğum bir şeyi gözden kaçırdılar hep. Gelibolu’nun içindeki tarihi! En son çekilen bir film var vizyona giren. Babam filmi. Başrolünde Çetin Tekindor oynuyor ve bir Sardalya Fabrikası sahibini canlandırıyor. Buraya kadar güzel ama gerisi çok fazla dram gibi geldi bana.
Zaten içimizin sıkıştığı bugünlerde bu filmi sadece mekanlar açısından merak ediyorum desem yalan olmaz. Filmin kalitesinden bir şüphem yok elbette. Zaten oyuncu kadrosuna bakmak yeterli ama biraz daha neşeli bir film görmeyi isterdim. Bir ara burada Bodrum Gümüşlük’te de film çekimi vardı ama burasını farklı bir yermiş gibi gösterdikleri için bir anlam veremedim. Bu nedenle de bu hafta bölgesel film ve dizileri ele almak istedim.
Son zamanlarda hep uyarlama senaryolarla karşılaşıyoruz ama arada bir mutlaka yerel dizilere geri dönüş yapıyoruz. Şunu da belirtmeliyim ki, gerçekten de başarılı mekanlar buluyorlar!
Yukarıda verdiğim örnekler çok küçük örneklerdi, elbette liste bundan çok daha uzun.
Bir sonraki yerel yapım ne olacak heyecanla bekliyoruz.
Peki sizin favoriniz hangisi?