Futbolun Şairleri, Tenisin Matematikçileri

Yayınlama: 05.03.2025
A+
A-

Ayaklar… Sporda çoğu zaman ellerin gölgesinde kalan, ama gerçek ustalığın saklandığı enstrümanlar. Futbol, atletizm, voleybol ya da tenis fark etmeksizin, zirveye oynayanların ortak noktası: Ayakları sahayı bir satranç tahtası gibi kullanabilmeleri.

Cristiano Ronaldo’nun futbol kariyerinden sonra kortta neredeyse profesyonel seviyede tenis oynayabilmesi bir tesadüf mü? Roger Federer’in gençliğinde futbola yönelseydi İsviçre’nin en büyük 10 numarası olabilme ihtimali? Ya da Iga Swiatek’in kortta sergilediği patlayıcı hızın atletizm pistine uygunluğu? Bunlar rastlantı değil, bir kodun parçaları…

Ayaklar: Sporun Görünmez Dili

Atletizm, futbolun ve tenisin temelini oluşturur. Sprinter hızına, uzun mesafe koşucusunun dayanıklılığına ve mükemmel bir sıçrama mekaniğine sahip olmayan biri, futbol sahasında da kortta da ayakta kalamaz. Atletizm, vücudu sahaya ve korta göre kodlar. Bu yüzden futbolun en iyi ayak bileği hakimiyetine sahip oyuncuları, tenisin en akıcı hareket eden sporcularına benzer.

Futbolcuların, özellikle üst düzey olanlarının, inanılmaz bir denge ve ritme sahip olması gerekir. Aynı şey tenisçiler için de geçerlidir. Novak Djokovic’in savunma oyununu düşündüğünüzde, ayak hareketlerinin adeta dans koreografisi gibi işlendiğini görürsünüz. Rafael Nadal’ın sol-sağ geçişleri, Sinner’ın bir anda patlayan adımları… Bunlar futbol sahasında çalım atan bir kanat oyuncusunun veya bir orta sahanın top kontrolüyle benzer prensiplere sahiptir.

Pivot: Bir Sporcunun Kimlik Kartı

Pivot kelimesi çoğu zaman basketbol veya futbol için kullanılır. Ancak pivot, temelde bir sporcuya yön değiştirme, hızlanma ve oyunun yönünü değiştirme yeteneği kazandıran hareket sistemidir. Bir futbolcunun dar alanda yaptığı kısa dönüşler, bir tenisçinin çaprazdan paralel vuruşa geçtiği an ile birebir aynıdır.

Futbolda Iniesta’nın dar alanlarda kayıp gitmesiyle, teniste Leylah Fernandez’in savunmadan aniden saldırıya geçişi aynı prensibe dayanır. İyi bir pivot noktası olmadan, ne bir futbolcunun top sürmesi mümkün olur, ne de bir tenisçinin kortta esnek kalması.

Neden Tenisçiler Her Takımın Aranılan Oyuncusu Olabilir?

Tenis oyuncularına bir futbol topu verdiğinizde elleri futbolcu gibi görünmez, ama ayaklarını sahaya koyun, herhangi bir takımda oynayabilirler. Çünkü kort onların sahasıdır, fark etmez. Nereye basacaklarını, ne zaman hızlanacaklarını, vücutlarını nasıl açmaları gerektiğini bilirler.

Bunun en büyük sebebi, teniste sürekli olarak bir sonraki hamleyi düşünmek zorunda olmalarıdır. Futbol da aynı şekilde çalışır. İyi futbolcular oyunun bir adım ilerisini görür. İyi tenisçiler ise top raketinize gelmeden önce ayaklarını olması gereken yere koyar.

Federer’in bir futbol sahasında oyun kurucu olarak pas dağıttığını düşünün, Rafael Nadal’ın sol kanatta top taşıdığını ya da Djokovic’in savunmanın bel kemiği olduğunu… Sahada da kortta da fark etmez, hepsi mükemmel bir ayak kontrolüne sahiptir.

Son Söz: Messi Tenis Oynayabilir mi?

Peki tam tersini düşündünüz mü? Messi tenis oynayabilir mi? Ya da Maradona’nın raket tutuşunu? Zor bir ihtimal. Çünkü futbol ayaklarla başlar, ama tenis hem ayak hem el koordinasyonu gerektirir. Ama yine de… Eğer bir gün Messi’yi bir tenis kortunda görmek isterseniz, önce ona ayak hareketlerini öğretin. Geri kalanını zaten içgüdüleri halleder.

Unutmayın, bazıları elleriyle sanat yapar, bazıları ise ayaklarıyla şiir yazar. İşte büyük sporcuları birbirine bağlayan şey tam olarak budur.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.