Türk Tenisi’nde devrim zamanı

Yayınlama: 13.05.2025
A+
A-

Bu ülkenin çocukları sahada ter dökerken, biz hâlâ masa başında eski düzeni tartışıyoruz. Oysa artık tartışma değil, değişim zamanı.
Çünkü bu çocuklar, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin aydınlık yüzleri… Onlar yalnızca raket değil, gelecek taşıyor ellerinde.

Bugün Futbol Federasyonu’na bakın: U12, U14 ligleri yıl boyunca devam ediyor. Her hafta sonu yüzlerce maç oynanıyor. Neden? Çünkü sistem kurulmuş. Çünkü çocuklar gelişimlerini sürdürülebilir, planlı ve rekabetçi bir ortamda yaşıyor. Peki Türk tenisi?

4 game, karar puanı, hafta sonuna sıkıştırılmış turnuvalar…
Bunlarla mı yetişecek uluslararası ITF Junior oyuncuları?
ATP ve WTA sıralamasında, 20 yaş altı ilk 1000’de bir tane bile oyuncumuzun olmaması bir tesadüf değil; bu bir sistem sorunu.
Ve evet, bu bir ayıp.

Artık yüzleşmeliyiz:
Türk tenisi bir devrime muhtaç.

Çözüm ortada:

1. U12 ve U14 Ligleri kurulmalı.
Tıpkı futbol, voleybol, basketbolda olduğu gibi. Yıl boyunca her hafta maç oynanmalı.
2. 16-20 takımla sınırlı, A ve B seviyelerine ayrılmış ligler oluşturulmalı. Hem adalet hem rekabet sağlanmalı.
3. Lig sisteminde başarılı olan kulüplere maddi destek verilmeli. Bu kulüpler, destek sayesinde ITF Junior oynayacak çocuklara bütçe yaratabilmeli.
4. Liyakat esas alınmalı. Eski dostluklara, ahbap-çavuş ilişkilerine değil; işe, emeğe ve vizyona bakılmalı.

Bu sistem kurulsun, göreceksiniz:
Tenise canlılık gelir. Kulüpler yeniden nefes alır. Sporcu, antrenör, veli—herkesin enerjisi değişir.
Ama en önemlisi, çocuklarımız hayal kurar. Ve o hayaller bir gün Grand Slam kortlarına taşınır.

Yoksa bir iki bireysel başarıyla, kendimizi kandırmaya devam ederiz.

Ama artık yeter.
Bu ülkenin çocukları, bu kaliteli ligi hak ediyor.
Bu bir devrimdir. Ve bu devrim gecikmemeli

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.