Deli gibi fırsatçılık ruhumuzda var!

Çin’de başlayıp tüm dünyayı ardından da ülkemizi saran corona virüsü vatandaşı tedirgin ederken, fırsatçılar bunu kazanç kapısına çevirdi..

Corona virüsünün Türkiye’de görülmesinden bir gün önce 3 liraya satılan makarna 15-20 liraya fırladı..

Bilim adamlarının virüsü öldürdüğüne yönelik açıklamalarının ardından 400 mililitrelik kolonyanın fiyatı birçok markette 30 TL’ye kadar yükseldi..

Virüsten önce 10 liraya satılan maskeler 40 liraya, 100’lük paketler halinde satılanlar ise 10 liradan 90 liraya fırladı..

Yine virüs açıklanmadan önce 42 liraya satılan dezenfektan ürünlerinin ise sadece 50 militrelik şişeleri 90 liradan satılmaya başlandı..

Vatandaş, virüs korkusuyla marketlere akın edip alışveriş çılgınlığına kapılınca fırsatçıları bu fiyatlar bile tatmin etmez oldu..

Sabah, aynı markette 10 liraya satılan kolonyaya akşam 18 lira fiyat kondu..

Bir başka market zinciri ise krizden önce 6 liraya sattığı kolonyaya ertesi gün 30 lira etiket koydu..

Hem iktidar hem de belediyeler, bu fırsatçılık karşısında harekete geçse de fiyatlar yine uçuk rakamlarda..

Başta içinde yaşadığımız Kartal Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, fırsatçılara ve stokçulara karşı sıkı bir denetim başlattı..

Coronavirus korkusu nedeniyle evlerinden çıkamayan vatandaşlar, sanal satış sitelerine yönelince bu kez de bu siteler, ürünleri 3-5 kat farklı fiyattan satmaya başladı..

Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Show Tv Ana Haber Spikeri Ece Üner, fırsatçılarla ilgili çok güzel bir konuşma yaparak adeta yargı dağıttı..

Ece Üner’in konuşması nedense bazılarını fena rahatsız etti. Oysa Ece Üner, Müslümanların daha adil daha ahlaklı olması gerektiğini savunmuştu..

Müslüm Gürses, bir şarkısında “Deli gibi sevmek ruhumuzda var” diyordu..

Ben de “Fırsatçılık bazılarının ruhunda var” diyorum..

Neyse ki  Sanayi ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, duruma el koydu da bir günde yaklaşık 600 firmaya ceza yazıldı..

Ruhsar Pekcan, fahiş fiyatla satış yapanlar hakkında hapis cezası istemiyle dava açılacağını bildirdi.

Bakalım bu fırsatçılık nereye kadar sürecek..

FENERBAHÇE’YE NE OLDU?

Fenerbahçe bu sezona çok iyi başlamıştı, ardından üst üste beraberlikler ve ligin dibindeki takımlara karşı alınan sürpriz yenilgilerle ilk yarı beklendiği gibi bitmedi.

Alınan üst üste 4 galibiyetle takım tam ivme yakalamışken bu kez de hakem hataları devreye girdi. Ardından Ersun Yanal’ın psikolojisi bozuldu.

Tam 21 yıl sonra Kadıköy’de yaşanan Galatasaray mağlubiyeti Ersun Yanal’ın istifasına yol açtı.

Ancak burada asıl sorumluluk yönetime aittir.

Aziz Yıldırım’ı seversiniz sevmezsiniz, ama çok güzel bir huyu vardı; sezona hangi hocayla başladıysa sezonu o teknik adamla tamamlıyordu.

Bana göre en büyük hatalarından birisi Vitor Pereira’ya sabretmemesi oldu.

Vitor kalsaydı, Fenerbahçe belki de bu kadar uzun süre kupa hasreti çekmeyecek, rakiplerle arası bu kadar açılmayacaktı.

Ali Koç, süper destekle başkan seçildi.. Bugün ise tribünde “Ali Koç istifa” sesleri yükseliyorsa biraz aynaya bakacak.

Koskoca Fenerbahçe 3 haftadır hocasız kalıyorsa en büyük suç Ali Koç ve ekibinindir.

Futbolcuya dayalı, sosyal medyaya endeksli başkanlık yapılmaz. Bunu en iyi bilecek kişi de sayın Ali Koç’tur..