Kabin memurlarının da günü mü olurmuş! Onlar uçsuz bucaksız mavi göklerin sabit yolcusu ve bulutların üzerindeki bir yaşamın temsilcileri. Uzaktan bakıldığında prestijli bir meslek (ki öyle), harika üniformalar, üniformayı tamamlamak için taşındığını zannettiğimiz çantalar, oh ne rahat hem geziyor hem para kazanıyor diyebileceğimiz bir cazibenin sahibi onlar. Kimine göre ise çay, kahve, yemek, içki ihtiyacınızı […]
Kabin memurlarının da günü mü olurmuş!
Onlar uçsuz bucaksız mavi göklerin sabit yolcusu ve bulutların üzerindeki bir yaşamın temsilcileri. Uzaktan bakıldığında prestijli bir meslek (ki öyle), harika üniformalar, üniformayı tamamlamak için taşındığını zannettiğimiz çantalar, oh ne rahat hem geziyor hem para kazanıyor diyebileceğimiz bir cazibenin sahibi onlar. Kimine göre ise çay, kahve, yemek, içki ihtiyacınızı karşılayan, bu kadar abartıya ne gerek var diye burnunu büken insanların muhattapları… Egosu şişkin insanların ısrarlı memnuniyetsizliklerini bertaraf eden insanlar…
Gelin görün ki açılan iş ilanlarını kovalayan tahsilli gençlerimizin hemen hemen ilk tercihi olan bir meslekten bahsediyoruz. Tamam sizi işe aldık dediklerinde başlamıyor hikaye. Henüz işi icra edebileceğinizin bir garantisi yok. Önce bir dizi eğitimlerden geçiriyorlar bu kahraman adaylarını. Sonra sınavlar, sınavlar, sınavlar. Her uçak tipi için yeniden eğitim ve her yıl dönümünde sil baştan tekrar. Sanki daha önce hiç görmemiş gibi. Hayatları boyunca böyle devam ediyor bu döngü.
Kolay değil bir kutu içerisinde iş hayatını sürdürmek. Sürekli kapalı kapılar arkasında çalışmak, bir uçak dolusu insanı memnun etmek, hastasıyla, çocuğuyla uğraşmak kolay değil. İnsanın insana yaşamı dar ettiği dünyada insanla uğraşmak hiç kolay değil. Sürekli sanal bir oksijeni soluduğunuz basınçlı bir kabinde organlarınızın kuruduğunu bilmektir kabin memurluğu. Güneşe yakın gitmek, radyasyonu iliklerine kadar hissetmektir. İlk çocuğunu sağlıkla dünyaya getirememektir bazen. Sürekli dikkat etmek, her olasılığı düşünmektir. İnatla her kalkıştan önce her yangın tüpüne, her ilk yardım kitine, her acil durum ekipmanına, her çalışan elektronik ekipmana, her yüklenen malzemeye sil baştan bakmak, işi asla şansa bırakmamaktır. Kulaklığıyla, yastığıyla, battaniyesiyle, tuvalet kağıdıyla, ikramıyla, sunulacak yemeğin sıcaklığıyla ilgilenmek, talebi yönetmektir. Bilir canını emanet ettiği kaptanının çayı kahveyi nasıl içtiğini. Aynı yemekten yedirmez her birine ne melazım. Onlara kahraman dememin sebebi bunlar değil ama! Onlar gerçekten gökyüzünün süper kahramanları…
Normal bir uçuşta uçak türbülansa girdiğinde belki de hiç önemsemediğiniz bu insanların gözünün içine bakarsınız. Onlar gerçekten birer kahraman adayıdır. Her birinizin canının yongasıdır. Kalp krizi geçiren yolcuya nasıl müdahale edileceğini bilir ve yetkilidir bu konuda resmi makamlarca. Doğum sancınız tuttuğunda gökyüzünde sağlıkla evladınızın doğumunu gerçekleştirebilirler. Uçakta kimyasal bir reaksiyon olduğunda, yangın çıktığında nasıl müdahale edileceğini bilirler. Oldu bir kaza geçirdiniz ve ıssız bir adaya düştünüz! Bu işler sadece lost dizisinde olmayacak elbet! Sizi nasıl hayatta tutabileceklerini bilirler. Denizin orta yerine inen bir uçaktan sizi tahliye edip uzunca bir süre hayatta kalmanızı sağlayabilirler. Ya da uçağınız kaçırıldığında koca bir krizi yönetebilirler. Uçakta etrafa rahatsızlık veren bir saldırganı kolayca etkisiz hale getirebilirler.
Evet tüm dünyayı geziyor olabilirler. Ama bir gün dünyanın öbür ucunda memleketinden gelen acı bir haberle sarsılırlar ve o an olmak zorunda bulundukları, ait oldukları yerde olamazlar. Acıya ulaşmak bazen birkaç günü bulur. Hastalıklarını bir otel odasında sevdiklerinden uzak geçirirler. Sen hiç evladın 40 derece ateşle yanarken dünyanın diğer ucundan haber bekledin mi?
Bir gün bir Asker eşliğinde gittikleri bir Afrika ülkesinde sinek ısırığından ibaret yaşamları son bulabilir. Rusyaya yatıya gittiğini söylersin arkadaşlarına “Oh ya keyfe bak,” derler. Rusya da kapında nöbet tutarlar, otel odasından başka bir dünyayı görmeden geri dönersin “gördün mü bak keyfi” diyemezsin. Varsın da bu mesleğin güzel yanları da olsun değil mi?
Gökyüzünün süper kahramanları, iyi ki varsınız…
DÜNYA KABİN MEMURLARI GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN…