Dinlemek Hayat Kurtarır!

Sevgili Okur, bugün biraz dertleşeceğim sizinle ama biliyorum ki buna fazlasıyla değecek. Bundan birkaç yıl önce hayatımda büyük bir değişim yaşadım. 15 sene emek verdiğim mesleki kariyerim, üniversitelerde sektöre genç nesiller yetiştirmeye soyunacak kadar bir ivmeye ulaştıktan sonra talihsiz bir şekilde sonlandı. Bu talihsiz dönemi bir gün ayrıca sizinle paylaşmak isterim. Bu sona eriş hikâyesinde […]

Yayınlama: 18.06.2021
A+
A-

Sevgili Okur, bugün biraz dertleşeceğim sizinle ama biliyorum ki buna fazlasıyla değecek.

Bundan birkaç yıl önce hayatımda büyük bir değişim yaşadım. 15 sene emek verdiğim mesleki kariyerim, üniversitelerde sektöre genç nesiller yetiştirmeye soyunacak kadar bir ivmeye ulaştıktan sonra talihsiz bir şekilde sonlandı. Bu talihsiz dönemi bir gün ayrıca sizinle paylaşmak isterim.

Bu sona eriş hikâyesinde hayatın devam ettiği gerçeğiyle yüzleştikten sonra zoru denemeye karar verdim. Sevdiğim, gönül verdiğim, kalbimin heyecanla atacağı işi yapmalıydım. Tabi kabuk değiştirmek ve yeniden başlamak hiç kolay olmadı.

Ben mesleğimi değiştirsem de eşim havalimanında aynı işi büyük bir tutkuyla yapmaya devam ediyordu. Ne de olsa orada tanışmıştık. Tabii sektörden ayrılsam da her gün onun dilinden havalimanında olanları dinlemekten büyük bir keyif alıyor ve bu konuları konuşacağımız anları sabırsızlıkla bekliyordum. Her sıkıntısında da geçmişteki uzmanlığımın verdiği deneyimle ona hayatını kolaylaştıracak çözümler sunmaya gayret ediyordum. Çözüm mü desem, nasihat mi desem bilemedim şimdi!

Bir süre sonra bir şey oldu! Artık eşim işten geldiğinde havalimanıyla ilgili pek bir şey anlatmaz oldu. Bu süreklilik gösterince de kendime “Neden?” sorusunu sormaya başladım. Ona mesleki kariyerimdeki uzmanlıklarımı satarken atladığım şeyler vardı. Neyse ki o güne kadarki okuduklarım ve biriktirdiklerim bana bunun sebebini söylemeyi başardı. Bazen eğitimlerde soruyorum: “İnsanlar ilişki kurdukları kişilerden ne beklerler?”  Çoğunlukla cevap “ilgi” oluyor. Kadınlar, erkekler, çocuklar, hayvanlar, bitkiler… Canlı olan her şeyin evrendeki temel ihtiyaçlarından biri de ilgi.

Eşimin asıl derdi ona geçmişteki uzmanlığımı satarak sunduğum çareler değildi. O, eve geldiğinde benden “eş” rolünün gereğini bekliyordu. Ona fikir verirken, nasihat ederken onu dinlemediğimi fark ettim. İnsan derdini hayat arkadaşına değil de kime dökecekti ki?

“Yanındayım, seni anlıyorum, böyle mi demek istedin?” benden bunları duymayı bekliyordu. Yani doğal, samimi ve içten bir ilgi; başını omzuma yaslamak, gözyaşını ellerime dökmek, birlikte sevinmek…

Hemen bu yarayı onarmalıyım dedim kendime. Ertesi günlerde nadiren açılan havalimanı sohbetlerimizde onu can kulağıyla dinlemeye başladım. Derdi bitene, aklı huzura erene kadar dinledim. Hatta abartmıyorum ölesiye dinledim. Önemsendiğini hissetti zamanla. Bir gün bana tatlı tatlı tebessüm edip “Sen son zamanlarda çok değiştin biliyor musun,” dedi. Bunu hissetmesi beni öyle mutlu etti ki. Tabii kadınların bir kısmında olduğu gibi önce başka sorgulamalar geldi.

Her şakada bir gerçek payı vardır mantığındaki bu dokundurmalardan bir süre sonra da hayatımın en özel anını yaşadım.

Evliliğimizin 10. Senesinde eşim bana döndü ve dedi ki: “Ben sana yeniden âşık oldum galiba…”

İkinci bahar başladı sonra…

Yani şunu diyeceğim sevgili okur: “Dinlemek zordur ve başarırsan hayat kurtarır.”

Eğer zihnine bir pırıltı düştüyse sanırım sıra sende…

Sevgiyle ve sağlıkla kal…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.