İklim değişikliği dünyayı ve ülkemizi vurdu. Boyutları artarak devam edecek gibi de gözüküyor. Yıllardır çevre konusunda hassasiyet gösteren, bugünkü ve yarın gelinecek duruma karşı uyarılarda bulunan insanlara da oluşumlara da kulak verilmedi. Bugün başkalarını yarın bizi vuracak olan felaketleri azaltmak için yapılması gerekenler var mutlaka. Ama yapılacak mı? İnsanın yarını hesaba katmadan bugünkü düzenini devam […]
İklim değişikliği dünyayı ve ülkemizi vurdu. Boyutları artarak devam edecek gibi de gözüküyor.
Yıllardır çevre konusunda hassasiyet gösteren, bugünkü ve yarın gelinecek duruma karşı uyarılarda bulunan insanlara da oluşumlara da kulak verilmedi.
Bugün başkalarını yarın bizi vuracak olan felaketleri azaltmak için yapılması gerekenler var mutlaka.
Ama yapılacak mı?
İnsanın yarını hesaba katmadan bugünkü düzenini devam ettirme çabası dünyayı bu hale getirdi. Biz küçük dünyamızda günlük akışımızda işlerimizin peşinde koşarken ya da bir ziyaret sırasında farklı bir yerde iken bir felaket de bizi ve de sevdiklerimizi bulacak. Şimdi izlemeye tahammül edemediğimiz sahneler ve çığlıkların içine dalacağız.
Çöpünü atacak kutu bulamadığı için hırkasının cebine koyan çocukların hiç anlamayacağı bir inatla kirletildi dünya.
Karınca misali bari biz daha dikkatli olalım. Kaynakları kullanırken.
Hatta çocuklarımızı bu konuda araştırma yapmaya yönelik mesleklere teşvik edelim.
Sosyoloji ve çevre. Bence hayati önem taşıyor.
Tüm çocukların ve dahi yeğenlerimin onlarca yıl sonra daha sıcak bir dünyada nasıl nefes alacaklarını düşünerek içim sıkılıyor.
Gençler, biz çöpümüzü hırkamızın cebinde taşıdık ama maalesef yetemedik.
Şimdi sıra sizin.