Hüsranın adı GALATASARAY…

Geçen sezon beklenilenin çok uzağında bir performans sergileyen Galatasaray o akşamki maçtan sonra da beklentilerle arasındaki mesafeyi daha da uzattı. Futbolla pek alakadar olmayan insanları bir tarafa ayıralım, ben futboldan anlarım diyenlerin birçoğunun bile adını duymadığı bir takıma kaybetmenin nasıl bir izahı olabilir? Bu skordan sonra taraftarın teknik heyeti, yönetimi ve futbolcuları suçlaması haksızlık mı […]

Yayınlama: 17.07.2017
A+
A-

Geçen sezon beklenilenin çok uzağında bir performans sergileyen Galatasaray o akşamki maçtan sonra da beklentilerle arasındaki mesafeyi daha da uzattı.

Futbolla pek alakadar olmayan insanları bir tarafa ayıralım, ben futboldan anlarım diyenlerin birçoğunun bile adını duymadığı bir takıma kaybetmenin nasıl bir izahı olabilir?



Bu skordan sonra taraftarın teknik heyeti, yönetimi ve futbolcuları suçlaması haksızlık mı olur?



Teknik heyete bir bakın mesela. Takımda ne kadar defans oyuncusu varsa kaçmasınlar diye oraya oturtmuşlar sanki. Skoru değiştirecek, oyuna farklı bir tarz kazandıracak oyuncu ararsanız oraya bakmayın. O’nu da kulüp ihraç etmek için elinden geleni yapıyor. Herhangi bir atak organizasyonu çalışılmamış, defansif oyun aktarılamamış.


Sezon öncesi sadece kondisyon çalıştırılmış diyeceğiz fakat ikinci yarı yine kondisyonu yetersiz bir takım vardı önümüzde. Hadi buna iklim koşullarının da etkisi var diyelim. Östersunds rövanş için İstanbul’a geldiğinde fiziksel açıdan ne kadar bocalayabilir ki?

Maç sonu rövanş maçı ile ilgili “ne değişecek de bu takımı yeneceksiniz” diye sorulduğunda ise Igor Tudor; Belhanda gelecek gibi enteresan bir cevap verebilme cüretinde. Bu takımda bir de Hollanda milli takım kaptanlığı yapmış Wesley Sneijder adında klasını her yerde kanıtlamış bir futbolcu var. Onu neden hiç düşünmediniz? Çünkü teknik yönetimden her açıdan daha donanımlı bir adamı söz geçirememe korkusuyla takımdan ayağını kesmek gerekmekte.



Bu yönetim elindeki değerleri teker teker nasıl değersizleştiririm çabasına geçen sezon kaldığı yerden devam ediyor. Sezonu bu kadar erken açılacağı biliniyorken kulüp yararına ne yapıldı? Yine her işleyişini son anlara bırakmaktalar. Sneijder’in gönderilme meselesi çok büyük bir dert.



Tarihi ve başarılarıyla Türkiye’nin en tepesindeki takımlarından birine böyle küçük hesaplar peşine düşmüş bir yönetim görüntüsü hiç yakışmamaktadır.

Futbolcular açısından değerlendirildiğinde ise durum daha da vahim. Her bir futbolcu oynadıkları takımdan bile tanınmışken bu skor ne anlama geliyor?  Ya futbolcular içinde kulübe karşı bir tepki var ya da bu futbolcular aslında bu klasmana şu an için yakışmıyorlar. Eğer büyük topçuysanız ki Östersunds’a karşı büyük topçu olmanız gerekmekte. Teknik direktöre, yönetime veya herhangi bir kampa ihtiyaç duymadan bu takıma karşı galip gelmeniz doğal olan olurdu.



Maç başı bir antreman yeterli olurdu. Her bir futbolcu formadaki armayla veya sırtındaki isimle karşısındakini ezerken oyun anlamında ezilmekten öteye geçemedi. Yeni transferlerde Maicon ikinci golde resmen eskort gibiydi. Ahmet çalık hayalet gibi. Orta saha geçen sene bıraktığı yerden devam. Bol hareket var ve çoğu boşa, üretkenlik sıfır defansif paylaşım yetersiz, hırs yok, iştah ise kalmamış.

Şimdi bu takım rövanş maçında galip gelse ne olur gelmese ne olur?

İstanbul’daki rövanş maçında sonuç ne olursa olsun tribünden çıkacak tezahürat değişmeyecektir.

YÖNETİM İSTİFA!

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.