SANAL KATİL!

Yayınlama: 10.06.2024
A+
A-

Günümüzde internet hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Özellikle gençlerimiz interneti, sosyalleşme ve iletişim amaçlı yoğun bir şekilde kullanmakta. Eğitim amaçlı araştırmalar ve ödevler gençleri internet kullanımına yönlendirebilir ancak aşırı ve kontrolsüz bir şekilde kullanılması sonucu günlük hayatlarını olumsuz etkileyen bir durum haline gelebilir. Bu bağımlılık, kişilerin sosyal ilişkilerini, iş veya okul performanslarını, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını olumsuz yönde etkilerken ne yazık bazı gençlerin gerçek hayattaki sorunlardan kaçmak için bir sığınak odağına dönüşebilir.

Bireyin internet kullanımını kontrol edememesi, günlük yaşamını durağan, monoton ve dış hayattan kopuk bir süreç olarak tanımlanabilir. Ve en nihayet, bu durumun bazı gençlerde internet bağımlılığına yol açtığını görmekteyiz.
Peki bunu nasıl anlayabiliriz?

Kişi sosyal medyaya veya internete bağlı kalma ihtiyacı hisseder ve çevrimdışı kaldığında rahatsızlık duyar. Günlük işlerin aksaması ders çalışmama, iş performansında düşüş, sorumluluklarını yerine getirmeme, görevlerini aksatma gibi problemler yaşayan; gerçek hayattaki sosyal ilişkilerde azalma arkadaş ve aile ile daha az vakit geçirme, gece geç saatlere kadar ekran başında kalma ve bu durumun uyku düzenini bozması, anksiyete, depresyon, stres gibi duygusal problemler yaşama şeklinde ortaya çıkabilir.

Bununla birlikte sosyal medya bağımlılığı da son yıllarda giderek artan bir problem haline gelmiştir.
Genele baktığımız vakit ise bu bağımlılık, internet başında geçirilen süreyi kontrol edememe derslere ve ödevlere yeterince zaman ayıramama, aile ve arkadaşlarla geçirilen zamanın azalması, göz yorgunluğu, uyku düzensizlikleri ve fiziksel aktivite eksikliği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Teknolojinin ve dijital dünyanın hayatımızda kapladığı alan genişledikçe bu bağımlılıklarda daha yaygın ve belirgin hale geldi. Sosyal medya platformlarının sunduğu sürekli bağlantıda olma ve bilgiye anında erişim imkanı kullanıcıların bu platformlara daha fazla zaman ayırmasına neden olmakta.

Elbette internetin sunduğu imkanları göz ardı edemeyiz. Gençler; hasseten sosyal medya platformlarında arkadaşlarıyla iletişim kurma ve kendilerini ifade etme ihtiyacı duyar. Video oyunları, film ve dizi izleme gibi aktiviteler gençlerin zamanlarını eğlenceli bir şekilde geçirmelerini sağlayabilir. Fakat gençlerin interneti sağlıklı bir şekilde kullanmaları için bilinçli olmaları ve denetim mekanizmalarının etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle aileler ve eğitimciler, gençlerin internet kullanımını izlemeli ve destekleyici bir rol üstlenmelidirler. Bu sayede internetin olumsuz etkilerinden korunmak, sağlıklı bireyler yetiştirmek mümkün olacaktır.
Örneğin, günlük internet kullanım süreleri belirlenmeli ve sınırlamalar ile gençlere ve ailelere yönelik internet bağımlılığı konusunda eğitimler, seminerler verilmelidir. Spor, sanat ve kabiliyeti nispetince diğer hobi faaliyetleri teşvik edilmelidir. Gerekirse psikolojik destek alınmalı ve terapi yöntemleri uygulanmalıdır.

Diğer bir cihetiyle baktığımızda, internet ve sosyal medyanın sunduğu sınırsız içerik ve bilgiye erişim imkanı, beğeni yorum gibi geri bildirimlerin sağladığı anlık tatmin duygusu, çevreden gelen sürekli bağlı ve güncel kalma baskısı, günlük hayatın stresinden kaçmak için bir sığınak olarak kullanılmakta.

Halbuki internet ve sosyal medya kullanımı için belirli süreler belirlemek ve bu sürelere uymak, sosyal medya ve internet bağımlılığı hakkında bilinçlenmek, bu konuda eğitim almak, gerçek hayattaki sosyal etkileşimleri artırmak arkadaş ve aile ile daha fazla zaman geçirmek, hobileri çoğaltmak; kitap okuma, bazı spor faaliyetlerinde bulunma en basiti doğa yürüyüşleri gibi ya da gerekiyorsa profesyonel yardım almak gibi tercihler, hayat ile daha barışık, iç içe yaşamayı destekleyeceğini düşünüyorum.

Çocukluğunda hayal dünyasını kaybetmiş bir ergen ya da yetişkinin, ekran ve sanal dünyadan etkilenme biçimi; çocukluğunu  doyasıya yaşamış bir ergen ya da yetişkine kıyasla çok daha büyüktür ve ne yazık ki üzücüdür. Bu kıyastaki ince mevzuya gelince!

Çocukluk süreci insan hayatına yön veren en elzem dönemdir. Bu dönemin gelişimsel ihtiyaçlarını karşılayan her birey mutlu olmayı bilendir ve hayata hazırdır. Çocukluktaki en önemli ayrıntı da çocuğun sahip olduğu hayal dünyasıdır. Bu öyle bir şeydir ki ucu bucağı olmayan, çeşitli, zengin, renkli ve bir o kadar da dolu dizgin bir dünyadır.

Çocuk orada biriktirdikleri ile büyür ve kişiliğini tamamlar. İnsan olmanın gereği olan merhamet, vicdan, empati, öz güven, öz benlik, öz kimlik, hoş görü gibi gibi bir çok yapının inşasını çocuk burada oluşturur. Ve böylelikle söyleyebiliriz ki  karakterin temeli burada atılır. Bir çocuk düşünün ki hayal dünyası an be an daralsın, zamanla küçücük kalıp yok olsun. Ne kadar korkunç olabileceğini tahmin edersiniz. Çocuğu çocuk yapan tek özelliktir hayal dünyası…

Bu dünyayı onun elinden almaya kimsenin hakkı yok ve hiçbir etken buna sebep olmamalı. İşte günümüzde çocuğun bu dünyasını yıkan en korkunç katil olarak adlandırabileceğim ekran tutkusu, internet ve sanal dünya ne yazık ki çocuklarımıza çok ciddi zarar vermektedir. Onun çocuk olma özelliğini elinden almaktadır. Sokakta oynama enerjisini, ailesi ile olan o tatlı ve samimi ilişkisini, kendine özgü sevimli edasını, üretme becerisini, oluşturma yeteneğini, duru zihni ile geliştirebileceği çözüm yetisini adeta yok etmektedir. Sonuçta bıraktığı  tek şey ise o hırçın davranışlar, ikna edilemeyen gereksiz ısrarlar, benmerkezci tutumu terk edemeyişler, gelişmeyen ve geliştirilmeyen küçük bedenler vahim bir sahne oluyor. Ve bize de bu sahneyi çaresizlik içinde izlemek kalıyor. Ne yazık, ne korkunç bir durum…

Son olarak tekraren şunu da eklemeliyim ki; sosyal medya ve internet bağımlılığı modern dünyanın getirdiği yeni bir bağımlılık türüdür. Kullanıcıların yaşam kalitesini ciddî anlamda olumsuz yönde etkileyebilir. Bu bağımlılığın farkında olmak belirtilerini tanımak ve gerekli önlemleri almak sağlıklı bir dijital yaşam sürdürmek için önemlidir. Öyle ki; yaşadığımız çağ itibariyle teknolojiyi bilinçli ve dengeli kullanmak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımız için yadsınamaz bir gerekliliktir.

Sevgi, muhabbet ile…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 5 Yorum
  1. Mümin dedi ki:

    Harika bir analiz olmuş. Tebrikler.

    1. Meral YAĞMUR dedi ki:

      Teşekkür ediyorum üstad.
      Sizin yorumunuz benim için önemli biliyorsunuz.

  2. İNCİ CANATAN dedi ki:

    Yüreğine sağlık Sultanım malesef öyle olduk. Özellikle gençlerimiz. Rabbim farkına varıp uyanmayı nasip etsin insaallah
    Baki muhabbet ve sevgilerimle
    İmza:Anteplin

    1. Meral YAĞMUR dedi ki:

      Ah benim sultanım.
      Var olasın, eksik olmayasın. Her vakit destekliyorsun beni. Teşekkür ediyorum.

      1. Fatma dedi ki:

        Gerçekten en önem teşkil eden konuyu ele almışsınız kaleminize sağlık….