Aşkın belirtileri aslında herkeste aynı şekilde başlar: Hoşlandığınız kişinin yanında aptallaşırsınız, düşüncelerinizde onunla yatıp onunla kalkarsınız, her gün onu görüp görmeyeceğinizin telaşını yaşarsınız…Belirtiler aynıdır ama herkesin aşkı başkadır. Peki, kaç çeşit aşk var? Ya da ne tür bir âşık olduğunuzu biliyor musunuz? Ünlü Sosyolog John Allan Lee’ye göre tam 6 çeşit aşk var: İlk aşk […]
Aşkın belirtileri aslında herkeste aynı şekilde başlar: Hoşlandığınız kişinin yanında aptallaşırsınız, düşüncelerinizde onunla yatıp onunla kalkarsınız, her gün onu görüp görmeyeceğinizin telaşını yaşarsınız…Belirtiler aynıdır ama herkesin aşkı başkadır. Peki, kaç çeşit aşk var? Ya da ne tür bir âşık olduğunuzu biliyor musunuz?
Ünlü Sosyolog John Allan Lee’ye göre tam 6 çeşit aşk var:
İlk aşk türü bizim ilk görüşte aşk olarak nitelendirdiğimiz türden! Ben tamamen birinin karşısındakini fiziksel görünüşünü göz önünde bulundurarak arzulaması olarak nitelendiriyorum. Uzun soluklu bir aşk olmayacağı kanaatindeyim. Tamamen tutkuya endeksli bir aşk! Fiziksel güzelliğin önemli olduğu bu aşka psikolojide Eros/ Tutkulu Aşk ’ta denir.
Bazen de birini yıllarca tanırsınız, hatta çok sevdiğiniz bir arkadaşınızdır, küçücük bir davranışına tutulur, kendinizi onu başka şekilde düşünürken bulmaya başlarsınız birdenbire. Ellerinizi tokalaşmak için ona doğru uzattığınızda nedense saç dipleriniz elektriklenmeye başlar. Bana ne oluyor diye düşünmekten Mevlâna gibi dönersiniz yatakta geceleri. Bu aşk adama kıbleyi şaşırtan cinsten olmasına rağmen adı: Storge/Arkadaşça Aşk’tır. Bu aşkta benzer yönler ve ortak ilgi alanları kişileri fark ettirmeden birbiriyle yaklaştırır. Bu aşkı yaşayanlar için en önemli iki unsursa: Sadakat ve güvendir.
Çevremizde bazen birbiriyle çok eğlenen ve hayatı oyun gibi yaşayan çiftler de görüyoruz. Onlar için ön planda olan tek şey eğlence. Birbirlerine olan bağlılıkları az ve hayatlarındaki en önemli unsursa özgürlükleri. Kısa soluklu bir aşktır Ludus/Oyuna Benzetilen Aşk.
Mantığın ön planda olduğu aşkları da sık sık gözlemliyoruz. Genellikle aşka ve duygulara önem vermeyen kişiler daha önce bahsettiğim Arkadaşça Aşk ve Oyuna Benzetilen Aşk’ı birleştirerek Mantıklı Aşk’ı yani psikolojideki adıyla Pragma’yı bulmuşlardır. İlişkinin devamlılığı kişilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasıyla bağdaştırılır.
Sırada en tehlikeli aşk var. Hazır mısınız? Sahiplenme duygusunun ağır bastığı bu aşk türü, Tutkulu Aşk ile Oyuna Benzetilen Aşk’ın karışımıdır: Mania yani Sahiplenici Aşk’ tan bahsediyorum! Terk edilmekten ve yalnız kalmaktan korkan kişilerin sarıldığı bu aşkta güvensizlik hakimdir. Maalesef ki bu aşklarda hiçbir zaman tatlı sonlar yaşanmaz…
Şimdi de en güzel aşk türü: Agape’de sıra. Bencil Olmayan Aşk türü. Birçoğumuz yaşıyoruz bunu. O yüzden çok tanıdık. Bu aşkta kişiler kendilerinden çok birlikte oldukları kişinin iyiliğini ve mutluluğunu düşünürler. İlişkilerinde hep fedakârdırlar. Kişiler hem tutkulu hem de oyun gibi bir aşk yaşarlar.
Şimdi de sizlere bu aşkların evliliğe yansımalarını analize etmeye çalışacağım:
Tutkulu bir aşk yaşıyorsanız ve evlenirseniz doğal olarak tutkunun ön planda olduğu bir evliliğiniz olur. Bu aşkı beslemeniz için sürekli yeni fantezilerle evliliğinizi beslemeniz gerekir.
Arkadaşça bir aşk yaşıyorsanız ve ilişkiniz evlilik sonuçlanırsa, hayatınızda tutku hep eksik kalacağından onu da yaşamak istediğiniz için gözü dışarda bir aşk olacaksınız. Tutkuya dayalı aldatmalarsa büyük olasılık.
Oyun gibi aşk yaşayan kişiler genellikle evlenmemeyi tercih ederler. Çünkü onlar oyunları için sürekli yeni bedenler ve yeni enerjilere ihtiyaç duyarlar. Hayatlarındaki en önemli şey özgürlükleri olduğundan ondan kolay kolay vazgeçemezler.
Mantıklı aşk yaşayarak evlenenler çoğunlukta. Onlar her şeyi konuşarak halledebilen çiftlerdir. Duygular bu evlilikte hep ihtiyaçların arka planda olacağından zamanla biteceğini söylememiz pek sürpriz olmaz sanırım…
Sahiplenici Aşk eğer evliliğe kadar giderse bu ilişkide sahiplenilen kişi artık nefes alamaz duruma geleceğinden çok acılı bir boşanma süreci yaşanacaktır. Hani şu gazetelerde şaşırdığımız haberler maalesef ki böyle aşkların eserleri. Evlenmeden bir kez daha düşünün derim! Gerçekten bu kadar sahiplenilmek, bu kadar kıskanılmak istiyor musunuz?
Bencil olmayan bir aşk yaşıyorsanız karşınızdaki insan için yaşıyorsunuz demektir. Bütün hayatınızı birini mutlu etmeye adamak mıdır evlilik? Bunu soruyorum çünkü toplumumuzda en çok yaşanan evlilikler bu aşkla! Sonra da en küçük kavgada başlıyoruz senin için saçımı süpürge ettim ya da daha rahat bir hayat yaşayasın diye sabahtan akşama kadar çalışıyorum demelere…
Lütfen nasıl bir aşk yaşadığınızı ve bunun nasıl bir evlilik olabileceğinizi düşünün çok geç olmadan çünkü seçiminiz bütün hayatınızı belirleyecek. Ve bu evliliklerin hiçbiri sizin için değilse, iyisi mi, oyun gibi aşklarla devam edin siz hayatınızda. Yeter ki siz belki yapabilirim düşüncesiyle başlattığınız o evlilikte karşı tarafı bir deneme tahtası olarak kullanıp hayata küstürmeyin. Haksız mıyım?
En güzel aşklar sizinle olsun…