‘EVDE KAL’ Günleri

Hepimiz zor günler yaşıyoruz şu an. Her işin başı sağlık olsa da farklı ve ortak olan endişelerimiz var ister istemez beynimizi kurcalayan: Bir vatandaş, insan, aile ferdi, çalışan, işveren ve esnaf olarak bu süreçte benden beklenenler ne? Acil bir durumda, riskli grupta olan bana, ne gibi öncelikler sağlanacak? Sevdiklerim, çocuklar ve aile büyüklerimiz bu durumdan […]

Yayınlama: 29.03.2020
A+
A-

Hepimiz zor günler yaşıyoruz şu an. Her işin başı sağlık olsa da farklı ve ortak olan endişelerimiz var ister istemez beynimizi kurcalayan:

Bir vatandaş, insan, aile ferdi, çalışan, işveren ve esnaf olarak bu süreçte benden beklenenler ne?

Acil bir durumda, riskli grupta olan bana, ne gibi öncelikler sağlanacak?

Sevdiklerim, çocuklar ve aile büyüklerimiz bu durumdan nasıl etkilenecekler?

Ya işimi kaybeder, maddi kaygılar yaşarsam devlet beni nasıl destekleyebilecek? 

Hayatımız ikiye mi ayrılacak Koronavirüs ’ten öncesi ve sonrası olarak ve bu yaşananlar bize neler öğretecek?

Zorluk çeken ailelere nasıl ulaşır ve yardımcı olabilirim?

İyilik yapmak istiyorum ama ya kandırılır ya da dolandırılırsam? (Bunu düşünüyor olabilmemiz ne kadar utanç verici ama maalesef ki bu krizi bile kullanmaya çalışanlar var!)

 

Aklıma ilk gelenler bunlar oldu! Unuttuğum ve şu an empati yapamadığım bir sürü konu vardır eminim ki. Daha önceki yazılarımın çoğu aslında kendimi anlatmak adınaydı ve ilk kez sizi ve ne hissettiğinizi gerçekten anlamak ve size yardımcı olmak istiyorum şu zor günlerde.

 

“Evde kal” Günleri başladığından beri sosyal medyadan tanıdığım arkadaşlarımla yazışıyor ve birbirimizi güzel günlerin geleceğine dair motive etmeye çalışıyoruz. İnanın bana, bu tanımadığın bir insana yapılabilecek en büyük manevi destek. Gerçek korkularını, ailesiyle paylaşmaktan ve onları üzmekten çekiniyor insan. O yüzden, bunları yazmamı sağlayan, bana ilham veren, her zaman nasıl olduğumu soran o özel insanların her birine teşekkür ediyorum. İleride her şey bittiğinde yüz yüze bir kahve eşliğinde, gözlerinin ışıltılarını bizzat görerek, onlarla sohbet etmeyi ve “Zor günlerdi ama beraberce atlattık!”  Diyebilmeyi içtenlikle umuyorum!

 

Farkında mısınız? Hayatımızda ilk kez hesabımızdaki paranın ya da eksilerin bir anlamı yok. Belki de dünyada ilk kez zengin ve fakir gerçekten eşit durumda. Hepimiz aynı şeyleri istiyoruz: 

Bu günleri mümkün olan en az hasarla atlatalım, 

Alınan tedbirlerin yanında, havaların ısınmasıyla Koronavirüs bizden elini ayağını çeksin,

Ve bir an önce Koronavirüs ’ün aşısı bulunsun!

 

Pozitif test edilen insanların sayıları hızla artarken, iyileşenlerin sayısı da artıyor gün be gün. Lütfen, bunları da gözlemleyelim umutlu olmak adına. Bana kalırsa, bazı insanlar Koronavirüs ‘ü hafif bir grip gibi yaşayıp ona karşı bağışıklık kazandılar bile. Şu an en önemli olan şey: “Evimizde kalıp riskli gruptaki insanlardan kendimizi izole etmemiz”. Bilerek birinin katili olmak ister misiniz? Onun için evde kalın

Bana göre, bu süreçte insan olarak yapmamız gerekenler:

14 Kural’ı hepimiz öğrendik! Onları teker teker yazmayacağım.

Vücudunuzu dinleyin, onu güçlendirmeye çalışın, günde yarım saat evinizde spor amaçlı hareket edin ve her zaman moralinizi yüksek tutun.

Sevdiklerinizle iletişiminizi mutlaka görüntülü aramalarla devam ettirin. 

Çöpünüzü atarken sokak hayvanlarını düşünün ve yemek artıklarıyla onların da karınlarını doyurun.

Alışverişe gittiğinizde, imkânınız varsa, maddi sıkıntıda olan komşularınızı unutmayın! Onlara da erzak alın ve kapılarının önüne bırakıp, onlarla herhangi bir kontakta bulunmadan, vicdan rahatlığıyla evinize dönün. Birbirimizi düşünmek ruhumuza iyi gelecek; buna inanın!

Her zaman, virüs sizde var ama başkalarına bulaştırmak istemiyormuşsunuz gibi davranın. Bu bakış açısı gerçekten çok önemli ve ancak böyle evde kalmanın bilincine varabiliriz.

 

Evinizde kalmazsanız ve eğer herkes aynı anda hasta olursa, sağlık sisteminin yetersizliği yüzünden yaşanan sorunları düşünmek bile istemiyorum. Rakamlar her geçen gün katlanacak ve şu anki bütün tedbirler de aslında o günleri düşünerekten alınıyor. Kronik rahatsızlıkları olanlar ve yaşlılarımız yoğun bakım ünitelerine ihtiyaç duyacaklar. Hastanelerin kapasitelerini arttırmaları gerekiyor, virüslü insanlar için ayrı katlar ya da çadırların kurulması gerekiyor. Düşünülmesi gereken ve yapılması gereken o kadar şey var ki şu kısıtlı süreçte… Birbirimize destek olmalı, yapıcı ve olumlu davranmalıyız.

 

Biliyorum, korkuyorsunuz. Ben de korkuyorum. İlk kez böyle bir olay yaşıyor olmanın acemiliği de var dünyada! Herkes panikte. Doğru olanı yapmamız lazım; yaptığımız hataların geri dönüşü de yok söz konusu sağlık olunca. Birbirimize karşı anlayışlı ve koruyucu olamaya çalışalım. Bolca da gülelim.

Geçen gün düşündüm: “Gülmek ne kadar güzel bir şey ve bunu yapabilen insanlar ne kadar değerliler bu zor günlerimizde”. Ne yazık ki onlar da seyircisiz gösteri dönemine girdiler. Kendi adıma ne zaman gülmek istesem açıp izlediğim “ÇOK GÜZEL HAKEKETLER BUNLAR”, “GÜLDÜR GÜLDÜR” ve “JET SOSYETE” programlarının yaratıcılarına, oyuncularına ve emekçilerine çok teşekkür ederim. İyi ki ülkemizde, yaşadığımız her durumu komediye çevirme yeteneği olan bu güzel ustalarımız var. Güle güle geçsin bu günler evlerimizde. Birbirimize karşı mesafeli; ama hiç olmadığımız yakınlıkta olalım. Bunun üstesinden de geleceğiz elbet…

 

Sevgilerimle…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.