Kartal Orhantepe Mahallesi Sema Sokak’ta çöken bina ve kaybettiğimiz 21 can, İstanbul’da ürküten deprem gerçeğini bir kez daha yüzümüze vurdu. Benim hayatımın en önemli 38 yılı, çöken binanın olduğu Sema Sokak’ta geçti. O sokakta halen ailemin en değerlileri kardeşlerim, yeğenlerim ve çocukluk arkadaşlarım, ailem kadar yakın gördüğüm komşularım oturmakta.. Çöken bina haberini ilk öğrendiğim an, […]
Kartal Orhantepe Mahallesi Sema Sokak’ta çöken bina ve kaybettiğimiz 21 can, İstanbul’da ürküten deprem gerçeğini bir kez daha yüzümüze vurdu.
Benim hayatımın en önemli 38 yılı, çöken binanın olduğu Sema Sokak’ta geçti.
O sokakta halen ailemin en değerlileri kardeşlerim, yeğenlerim ve çocukluk arkadaşlarım, ailem kadar yakın gördüğüm komşularım oturmakta..
Çöken bina haberini ilk öğrendiğim an, ömrümden ömür gitti. O an Kartal Zabıta Müdürü 32 yıllık arkadaşım Atilla İlgün’ü ziyarete gelmiştim.
Zabıta telsizinden “Sema sokağın başındaki bina çöktü” anonsunu duyunca tüm tüylerimin diken diken olduğunu hissettim.
Çünkü, o sokağın en başındaki apartman benim baba evimdi. Kardeşimi arayıp, çöken binanın bizimki olmadığını öğrendiğim an sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.
Çocukluğumun, gençliğimin, iki çocuğumun hayata gözlerini açtığı sokağa girince acı tablo ile karşılaştım. Maalesef çöken binanın enkazı içinde çok sayıda komşum olduğunu öğrendim.
Hepinizin bildiği gibi o enkazdan, yaşlısı genci, henüz bebek olan 21 komşum yaşamını yitirmişti.
Daha sonra yapılan incelemelerde Sema Sokak ve çevresinde tehlike oluşturan 10 binanın daha yıkılmasına karar verildi..
Henüz incelemeleri tamamlanmadı belki de ailemin oturduğu Dursun Polat Apartmanı da yıkılacak ve yeniden yapılacak..
Buradan yetkililere sesleniyorum, bahsettiğim apartman, çöken binayla aynı yıllarda yapıldı. O binada ne kumu kullanıldıysa bizimkinde de aynı malzeme aynı ölçüde demirler kullanıldı.
Üstelik bizim apartman eski dere yatağında olduğu için bodrum katları defalarca su baskınına uğradı.
Öğrendiğime göre bazı komşularımız, dairelerinin metrekaresi küçüleceği için, gelen yetkililere “Bizim bina sağlam” diyormuş.
Saygıdeğer komşularım, hiç bir can, paradan puldan betondan değerli değildir. Lütfen kendi canınızı ve çocuklarınızı tehlikeye atmayın.
Varsın yeni daireleriniz biraz küçük olsun ama önemli olan canınıza bir şey gelmesin..
FIRSATÇILARA GÜN DOĞDU
Çöken binanın ardından 10 apartmana daha yıkım kararının verilmesinin ardından Kartal’ın çeşitli semtlerinde kiralık ev arayışı başladı..
Gazetemizin birinci sayfasında haberini görmüşsünüzdür; bu durumu fırsat bilen ev sahipleri kiralara fahiş zam yapmışlar.
Maşallah her kötü olayı fırsata çevirmekte üzerimize yok.
İnsanlar can derdinde, uyanıklar üç beş kuruş daha fazla kazanayım derdinde.
Hayır ne yapacaksınız, bu kadar parayı mezara mı götüreceksiniz?
Biraz vicdanınız varsa bırakın kiraya zam yapmayı, çok mağdur değilseniz biraz indirim yapında bu kadar insan sokakta kalmasın..
DERS OLACAK MI?
Gazetemiz yayına başladığı günden beri deprem konusunda defalarca haber yaptık..
İstanbul’un tehlike altında olduğunu ve olası bir depremde bir çok eski binanın yıkılıcağını ve çok sayıda can kaybı olacağını defalarca vurguladık.
Kartal’da çöken bina bir kez daha gösterdi ki İstanbul büyük risk altında. Düşünün çöken sadece bir binaydı ve enkazı kaldırma çalışmaları tam dört gün sürmüştü.
Allah korusun, 7 ve üzeri şiddette bir deprem olması halinde İstanbul’da hasarın büyüklüğünü ve kaç can kaybedeceğimizi tahmin bile edemiyoruz.
O yüzden çöken Yeşilyurt Apartmanı, hepimize ders olmalı. Yöneticilerimiz kentsel dönüşüme daha bir hız vermeli, yurttaş olarak da hepimiz depreme hazırlıklı olmalıyız:
Hatta Milli Eğitim Bakanlığı okullarda deprem ve ilk yardım eğitimine bir an önce başlamalı..
Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın…