Bir süredir üst üste o kadar aşk filmi izledim, o kadar farklı ilişki türleri gözlemledim ki kendi kendime sormadan edemedim:” Kaç tane ilişki türü var?”. Hepsi gerçekten aşkın bir parçası mı ya da aşka götürüyor mu insanları? Aklıma gelen ilk ve en çok rastlanan ilişki türü: “Anlayışlı İlişkiler”. İki tarafta artık olgun ya da […]
Bir süredir üst üste o kadar aşk filmi izledim, o kadar farklı ilişki türleri gözlemledim ki kendi kendime sormadan edemedim:” Kaç tane ilişki türü var?”. Hepsi gerçekten aşkın bir parçası mı ya da aşka götürüyor mu insanları?
Aklıma gelen ilk ve en çok rastlanan ilişki türü: “Anlayışlı İlişkiler”. İki tarafta artık olgun ya da çok yara almış ve çok yorgun. Çok iyi anlaştığı belki de o ana kadar arkadaş olarak gördüğü birini hayatına sevgili sıfatıyla davet ediyor. İki kişi de birbirinin özünü çok iyi bildiğinden her zaman birbirlerini anlayabildikleri için sürüp gidiyor bu ilişki…
Bu ilişki türüne yakın olan bir diğer ilişki türü de: “Şefkatli İlişkiler”. Gözlemlerime dayanaraktan sevgiye aç olan insanların bu ilişki türünü tercih ettiğini söyleyebilirim gönül rahatlığıyla. Özellikle de benim gibi, annesi ve babası ayrılmış çocukları manevi olarak oldukça tatmin ediyor bu ilişkiler. Sanki yıllardır dokunulmamış çocuk kalbinizi sarıp sarmalıyor ve kimse sizi bir daha incitemeyecekmiş inancı veriyor…
Türkiye’de en yaygın olduğuna inandığım ilişkilerse: “Fedakâr İlişkiler”. Bir taraf diğerinden daha olgun ve karşısındaki onun gibi biri olmasa da onun kadar his, sevgi, çaba katmasa da ilişkiye yine de bu insanla olmalıyım deyip sürdürüyor hayatını. Diğer insansa zamanla bu fedakâr sevdalının gayretine minnet duymaya başlıyor. Böylece biraz fedakârlık biraz minnet derken sürüp gidiyor bu ilişkiler…
Herkes kariyer peşinde koşarken İlişki türlerin arasında yerini almış bir diğer tür de: “Kariyer İlişkileri”. Bu ilişkiler daha iyi bir pozisyona yükselmek için olabileceği gibi iki aynı meslek grubundan insanın birbirlerini daha iyi anlayacakları düşüncesiyle yaşanan birliktelikler. Aklıma hemen doktorlar ve avukatlar geldi. Genelde onlar kendi meslek grubundan insanlarla olmayı tercih ediyorlar sanırım…
Kariyer ilişkilerinden sonra sizin de aklınıza gelmiş olabileceği gibi hemen Mantık İlişkilerine geçiş yapıyorum. Hayatın sürprizlerinden sıkılmış insanlar daha fazla sürprize hayır demek için yaşamının akışını mantıklı davranarak değiştirmeye çalışıyorlar. Bu ilişkiler genelde işe duyguların karışmasıyla, iki taraftan birinin başkasından hoşlanmasıyla son buluyor genelde maalesef ki. Beynimizi yönetebiliyoruz ama kalbimizi asla…
Hep ilk görüşte aşk sandığımız ve yanıldığımız bir ilişki var sırada: “İhtiraslı İlişkiler”. İki karşı cins gerçekten etrafa, sadece kendilerinin değil, herkesin görebileceği bir elektrik saçıyorlar. Ne yapıp edip bu ateşi söndürmeleri gerekiyormuşçasına ilerliyor dakikalar onlar için hep. Cinsellik yaşandıktan sonra haliyle birbirlerini tanımaya çalışıyorlar bu enerjiyi kaybetmek istemedikleri için. Kültür farkı, yaşam tarzı, kişilikler çok farklı olsa da her tartışmanın ardından sevişerek barışmayı iple çekiyor İhtiraslı İlişkiler…
Tek Gecelik İlişkiler de oldukça yaygın artık dünyanın her yerinde. Arayışta olan iki insanın bir gecelik tatmin sözleşmesi gibi düşünün bunu. İsmini, telefonunu, hakkında hiçbir şey bilmediğiniz bir insanla olma arzusu birçok insan için oldukça heyecanlı bir durum. Yalnız bu insanlar zamanla duygusal bir boşluk içine düşüp kendilerini basit görmeye, suçlamaya başlıyorlar ve sonra bu tek gecelik ilişkiyi normal bir birlikteliğe dönüştürmek için çabalıyorlar ama bu ilişkilerin nasıl başladığı hiç unutulmayacağı için genelde erkeğin kadınını hep suçladığı azap dolu bir birlikteliğe dönüşüyor zamanla! Hele ki bizim toplumumuzda…
Eskiden Kiralık İlişkiler vardı. Vardı diyorum çünkü artık neredeyse olmasına gerek kalmadı gibi bir şey! Erkekler çok rahat çeşitli çapkın uygulamalardan arzuları doğrultusunda yaşayabileceği bir birliktelik bulabiliyolar. Sadece erkekler değil tabii. Neden erkekler dediysem? Artık sadece fotoğrafını beğendiğiniz birinin konumuna kadar öğrenip o da gönüllüyse, ateşli ya da dostça saatler geçirebiliyorsunuz. Şimdi ben bu ilişkiyi nasıl adlandırsam ki? Teknolojik İlişkiler mi desem yoksa çağrımınızın İlişkileri mi?
Çağrımınızın İlişkileri demişken, Fantezili İlişkiler ’den bahsetmesem olmaz. Bunlar eşlerin monoton cinsel yaşamlarını hareketlendirmek için düşünülen ilişki türlerinden. Ve çok tehlikeli olduklarını düşünüyorum. Fantezi öyle bir şey ki biri yerine gelse, denemesi daha bir zor bir fanteziye zemin hazırlıyor sanki yavaşça. Eğer bu ilişkinin sahibi evli bir çiftse bir nefeste yaşananları unutup hiç olmamış gibi davranmaları ve hayatlarına devam etmeleri mümkün olabilir mi sizce? Bunu yapabilenler de var yapamayanlar da. Bu iş gerçekten çok karışık! Birçok evlilik eşlerin fantezilerini birbirleriyle paylaşmadıkları için biterken, birçoğu da eşlerin eşlerini kırmamak için yaşadıkları fanteziler sonucu bitiyor. İnternette bu konu hakkında o kadar şaşırtıcı hikayeler dolaşıyor ki acaba birlikteliklerde “Fantezi” konusunu hiç açmasak daha mı iyi olacak diye düşünmeden edemedim?
Unuttuğum bir ilişki türü kaldı mı bilmem? Bence bu yaşanan ilişkilerin hepsi bizim ihtiyaçlarımız doğrultusunda gelişiyorlar. Yani insan önce kendi kendine karar vermeli ben ne istiyorum diye. Mecburi İlişkilere dönüşmesin ne olur bunların hiçbiri. İki insan bir ömür birbirine katlanmaya çalışmasın! Ölmesin ruhlar. Yoksa kendimizle dürüst bir ilişki kurmamız bile çok zor…
Bu yazımda aşktan hiç bahsetmedim fark ettiyseniz. Sadece toplumumuzdaki ilişki türlerini göz önüne almaya çalıştım. Bir ömür süren aşklara bakarsanız onlar bu ilişkilerin saygılı bir harmanı bence. Önce ihtiras aşkı ele geçiriyor, sonra sevgi ve sonra şefkatli ve anlayışlı bir ilişki yürütmeye yönlendiriyor bizi hayat. Gün gelecek cinsellik tamamen hayatımızdan çıkacak elbet. O yüzdendir ki ihtiraslı ilişkilere tutunup kalmak yapabileceğiniz en büyük aldanış olabilir aşk arayışınızda! Ya sizce?