MAVİ KALP

Birini kırmadan dökmeden nasıl konuşulur bilmiyorum ben. Umursamak zorunda hissetmediklerime ağır konuştuğum zamanlar vardır. Bir de sevmeye çalıştıklarım, onlara da çok ağır susarım. Çünkü bilirim ayarı yok sözlerimin. Eğer susuyorsam bil ki kıymet vermişimdir. İncitmek yaralamak istememişimdir.

Nazik davranıyor olmam, herkese aynı saygıyı duyduğum anlamına gelmiyor. Bunu sadece herkese aynı eşit mesafede durmak için yapıyorum. Üzerindeki üniformaya kendisinden daha fazla saygı duyduğum insanlar var mesela.

Hassas bir kıstastır. Eskiden yani daha genç zamanlarımda herkesin saygıyı sevgiyi güveni hak ettiğini düşünürdüm sanırım sekiz yaşımda falandım, çok değil birkaç yıl sonra, bunun kazanılması gereken bir güç olduğunu fark ettim.



Hatta bazen kanlı katliamlar bile gerektirebilirdi. Bazen de hasta ruhlu insanlar bunu dikte etmeye çalıştılar.



Ki kendi hikayemiz de yüzyıllar boyu emsallerini izledik fazlasıyla.

Sonrasında geç affettiğimi ya da bazılarını asla affedemeyeceğimi fark ettim.  Şubatın ortasında, evsiz, karda kalmış, çıplak ayaklı, eli yüzü kapkara bir çocuğun gözyaşları kadar çabuk soğuyor ve gittikçe buz tutuyordu kalbim.  



Birini bağışlamam için küçük bir jest küçücük bir iyilik kırıntısı birazcık dürüstlük yeterliydi benim için. Yıllarca sabırla bekledim insanların bir köpeğin başını okşamasını, bir çocuğu güldürmesini. Hatta bekledim hani üç kuruş sadaka verse bir düşküne affedeceğim bütün hatalarını.



Olmadı.

Ben böyle olsun istemedim. Onlar maviye çaldı yüreğimi. Şimdi hatırlayamasam da belki benim de düşlerim vardı eski zamanlarda ve belki onları kurtlar yedi.                                                                                                                
–  Neden mavi aşkım?                                                                                                             

–  Çünkü buz tuttu yüreğim aşkım. Bütün ihanetleri, kederleri, gidenleri de oraya gömdüm. Ölü sevdalar, yalan aşklar mezarlığıyım.

 

Çünkü kırgınım kirpik uçlarıma kadar.



Can dolaşımım yok içimde…

DeepBlue