Sinemada yeni moda

Son dönemlerde herkesin de fark ettiğini düşündüğüm bir film furyası başladı. “Remake”, yani “Yeniden Çekim” . Aslında hep yapılan bir şeydi bu, ancak son dönemlerde çoğalmaya başladı.

Ne kadar iyi olduğu elbette tartışılır, çünkü bazı klasikleri yeniden çekmek risklidir. 

Bir kaç haftadır internette fragmanı deli gibi paylaşılan bir film var. Stephen King’in ünlü romanından uyarlanan “O” filminin fragmanı.  İlki 1990 yapımı olan bu filmin yeni versiyonu 8 Eylül’de sinemalarda olacak gibi görünüyor.

Fragmanı çoğu kişiyi şimdiden heyecanlandırdı bile. Sonuçta, eskiden olmayan efektler ve imkanlar var artık, bu da korku sektöründe bayağı bir avantaj olabiliyor. Öte yandan tam tersi bir durum da doğurabiliyor, fragmanı izlerken çocuğun bir yere çarptığı bir sahne var,bu sahneyle ilgili herkes şimdiden ala etmeye başladı bile.

Filmin ana kahramanı bir palyaço, iyi olduğunu söyleyemeyiz. Hele bir de palyaçolardan korkuyorsanız pek de tavsiye edemem bu filmi. Ben çocukken izlemiştim ve etkilenmiştim. Aslında Stephen King hayranı değilimdir ama “O” sevdiğim hikayelerinden biridir. Bu nedenle de filmi izlemeyi iple çekiyorum. Yeni palyaço eskisinden daha psikopat duruyor, bakalım filmin tamamı nasıl?

Bu yeni yapımın dışında geçenlerde Matrix serisinin yeniden çekileceğine dair haberler dönmeye başladı. Üstelik kadrosunun ve yönetmeninin de farklı olacağ söylendi. Hollywood farkında mı bilmem ama neredeyse herkes bunun saçma ve yanlış bir fikir olduğu düşüncesinde. Keanu Reeves, Carrie-Anne Moss, Hugo Weaving ve Laurance Fishburne gibi efsane bir kadronun yerini kimse tutamaz. 

Ayrıca bence Wachowski Kardeşler’e de yapılan bir ayıptır bu. Bunun gibi filmleri seçmek bence çok yanlış. Kanımca Uzakdoğu veya Bollywood filmlerini yeniden çekmek daha mantıklı olabilir.  Zamanında “Cevapsız Arama” ve “Halka” gibi filmlerde yaptıkları gibi, bu tarz filmlerin remakeleri çok göze batmaz. Tabi ben her zaman orjinalden yanayım ama nadiren de olsa başarılı olan yeniden çekimler var.

Bunu Yeşilçam’da da görmek mümkün. En güzel örnek “Senede Bir Gün” filmidir. Ferdi Tayfur’un yönettiği 1946 yapımı ilk filmde Cahide Sonku ve Suavi Tedü rol almıştır, daha sonra 1965 yılında Selda Alkor ve Kartal Tibet ve en son 1971 yapımında ise Hülya Koçyiğit ve yine Kartal Tibet oynamıştır. Genelde herkesin hatırladığı,en son çekilen 1971 yapımıdır. Benim de en çok sevdiğim yapım budur. 

Yeniden çekimlerde örnekler çok ve yıllar ilerleyip, senaryolar kısır döngüye girdikçe bu yapımlar gitgide çoğalacaktır. Günümüzde dizi sektöründe görülen de budur. Genelde hep uyarlama ve yeniden çekimler yapılıyor. Ne kadar başarılı oldukları ise her zaman tartışmaya açıktır.