Türkiye nereye koşuyor?

Koronavirüs salgını bir yandan, ekonomik sıkıntılar diğer yandan Türkiye önemli bir gündemi kaçırıyor.. Son dönemde ekranlarda inanılmaz olaylar görmeye başladık.. Bir kanalı açıyorsunuz; “Sahte Gelinler Çetesi”nin Türkiye’nin 7 bölgesinde yüzlerce erkeği dolandırarak milyonlarca liralık vurgun yaptığını görüyorsunuz.. Üstelik bu çetenin üyeleri ve sahte gelinlerden biri günlerce ekrana çıkıp yaptıkları vurgunu pişkince anlatıyorlar.. Sonunda savcılık hareke […]

Yayınlama: 04.04.2021
A+
A-

Koronavirüs salgını bir yandan, ekonomik sıkıntılar diğer yandan Türkiye önemli bir gündemi kaçırıyor..

Son dönemde ekranlarda inanılmaz olaylar görmeye başladık..

Bir kanalı açıyorsunuz; “Sahte Gelinler Çetesi”nin Türkiye’nin 7 bölgesinde yüzlerce erkeği dolandırarak milyonlarca liralık vurgun yaptığını görüyorsunuz..

Üstelik bu çetenin üyeleri ve sahte gelinlerden biri günlerce ekrana çıkıp yaptıkları vurgunu pişkince anlatıyorlar..

Sonunda savcılık hareke geçiyor ve ve bu çete üyeleri tek tek yakalanıp adalete teslim ediliyor..

Bir başka kanalı açıyorsunuz, evli genç bir kadın babası demiyorum; dedesi yaşında adamdan çocuk yapmış, DNA testi yaptırıyor.. Çocuk kocasından değil de yaşlı adamdan çıkınca o kadın ekranda zevk çığlıkları atıyor, koca da pişkince olayları izliyor..

Bir de bakıyorsunuz ki sosyal medyaya bir fotoğraf düşüyor, başkasından çocuk yapan kadın, kocası ve bebeğin babası üçü birlikte poz vermişler..

Bize de sadece “pes” demek düşüyor!

Yine aynı programa bu kez bir adam başvuruyor, karısının ve yengesinin aynı adama kaçtığını iddia ediyor..

Aynı adama kaçan eltiler, canlı yayına bağlanıyor ve yüzleri bile kızarmadan yaptıkları iğrençliği marifet gibi ekranda anlatıyorlar..

Bu üç olay sadece birer örnek..

Sözüm ona “izdivaç” programları Türk insanının ahlak yapısını bozuyordu ve bu nedenle kaldırıldılar..

Peki, şimdi adına Realty Show denen programlarda yaşananlara ne demeli, onlar Türk aile yapısını hedef almıyor mu?

Ya RTÜK’e ne demeli?

Neden bu programlara veya sunucularına bir uyarı yapılmıyor?

Oysa yapılan araştırmalara bakıyorsunuz ki Türk halkı en çok bu programlar hakkında suç duyurusunda bulunmuş..

Fena halde yozlaşıyoruz..

Ne diyelim Allah sonumuzu hayır etsin!…

ALİ KOÇ HÜSRANI

Bu satırların yazarı, üç yıl önce 16 bin 92 oyla Fenerbahçe’ye başkan seçilen Ali Koç’a destek vermişti..

Fenerbahçe’nin son dönemde unuttuğu başarıları Ali Koç’un bize yaşatacağını umuyor ve kendisine yine bu köşeden şöyle bir tavsiyede bulunmuştuk:

“Sayın başkan, futbolcu transferinden önce TFF, MHK ve yayıncı kuruluş içindeki kirli yapıyı düzeltmeye çalışın. Çünkü siz ne kadar transfer yaparsanız yapın, dünyanın en iyi hocasını da getirseniz, ortada bu kirli yapı oldukça başarı imkansız.”

Maalesef haklı çıktık.. Ali Koç başkanlığındaki Fenerbahçe VAR sistemine rağmen o kirli yapının engellerine takıldı..

Peki aradan geçen üç yılda Ali Koç’un hiç mi yanlışı yok?

Evet belki kulübün ekonomik yapısında bazı düzeltmeler yaptı.. Ancak özellikle futbolda sportif başarılar maalesef gelmedi..

Fenerbahçe 7 yıldır bir tek kupa bile kazanamadı.. Dün nasıl destek verdiysek bugün tabi ki önce kulübü yönetenleri eleştireceğiz..

Sayın Ali Koç, öncelikle güçlü bir yönetim oluşturamadı.. Haliyle bir lobisi de olmadı Fenerbahçe’nin..

Sonra sosyal medyanın ve taraftarın fazlasıyla gazına geldi sayın başkan..

Üç yılda sayısız futbolcu ve 6 teknik adam geldi gitti..

Oysa “dere geçilirken at değiştirilmez” diye bir deyim var ki son yıllarda eski başkan Aziz Yıldırım bu kuralı çok iyi uygulamış, asla sezon bitmeden teknik direktör değiştirmemişti.

Taraftar istedi, kulübe aidiyet duygusu besleyen teknik direktörler kovuldu, taraftar istedi bugün gittikleri takımda yıldız olan oyuncular gönderildi..

Demek ki kulübün içinde de zararlı unsurlar var, bunlar da düzeltilmeli..

Haziran’da Fenerbahçe’de yine genel kurul var. Şahsi kanaatim Ali Koç’un bir daha aday olacağı yönünde..

Ali Koç, aile baskısı nedeniyle bırakabilir de..

İşte asıl o zaman Fenerbahçe, ekonomik anlamda büyük bir sıkıntı yaşayacaktır. Çünkü şu anda Fenerbahçe’nin tüm resmi sponsorları Koç Grubu’nun şirketleri..

Ali Koç’a son tavsiyemiz, eğer aday olacaksa önce 18-20 yaş civarı taraftarın ve sosyal medyanın gazına gelmemesi..

Evet belki taraftar başarı bekliyor, sabır kalmadı ama siz sabırlı olacaksınız Sayın Ali Koç..

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.