2018 Yılında En Çok Kafama Takılanlar

Bu yıl da her yıl olduğu gibi birçok konuda kafa yordum. Düşündüğüm; ama bir türlü bir sonuca ulaşamadığım şeyleri de birer birer not aldım. Sonunda dün gece onlara göz gezdirdim. Bilemiyorum, belki de bu düşünceler benimle birkaç yıl daha geçirecekler ama umarım; bütün ömrüm boyunca bana arkadaşlık etmezler! Neler mi onlar? Eminim size de hiç […]

Yayınlama: 25.12.2018
A+
A-

Bu yıl da her yıl olduğu gibi birçok konuda kafa yordum. Düşündüğüm; ama bir türlü bir sonuca ulaşamadığım şeyleri de birer birer not aldım. Sonunda dün gece onlara göz gezdirdim. Bilemiyorum, belki de bu düşünceler benimle birkaç yıl daha geçirecekler ama umarım; bütün ömrüm boyunca bana arkadaşlık etmezler! Neler mi onlar? Eminim size de hiç yabancı gelmeyecekler…

En çok düşündüğüm konu: Allah insanı yarattığına pişman mıdır? Neden dediğinizi duyar gibiyim. Hemen açıklayayım! Kutsal kitapları bir düşünelim:

İncil’in ilk emri: “Sev!”.

Tevrat’ın: “Yaşat!”.

Kuran’ın: “Oku!”.

Hristiyan bir türlü sevmedi! Yahudi yaşatmadı! Müslüman da okumadı, okumuyor!

 

Okumak demişken… Kitapların sadece kapaklarına göz gezdiren insanlar görüyorum kitapçılarda. Bir kere de bir kitabın ön sayfasını aralayıp bir paragraf okumayı başaramamış insanlar! Aslında onlar bizlere de öyle bir bakışta, çeşitli etiketler koyan önyargılı olanlarımız diye düşünüyorum her seferinde!  Kitap okumanız için başınızın etini yiyemem belki ama insanların kendilerini ifade etmelerine fırsat vermek adına yapabilirim bunu! Lütfen çevrenizdekileri anlamak için onlara bir şans verin. Neden insanları anlamak yerine yanlış anlamayı tercih ediyoruz? Bir türlü anlam veremiyorum buna! 2019’da hiç olmazsa bunu değiştirebilsek ne güzel olurdu…

 

Empati yeteneğim olmasaydı daha mutlu bir insan olabilir miydim? Bunu bu yıl çok sık düşündüm! Her yerde okuyorum: “Herkes kendi mutluluğundan sorumlu!”. Madem herkes kendi mutluluğundan sorumlu neden benim mutluluğum başkasının mutsuzluğu oluyor? Neden sevinemiyorum mutlu olduğuma; başkasının acısı içimde cız ederken? Biraz umursamaz mı olmalı insan birkaç mutlu anı biriktirebilmek için hayatta? Ne dersiniz?

 

Üzüntü ve sevinçlerimizi kendimiz seçiyor olabilir miyiz? Biliyorum garip geldi birden, öyle pat diye, okuyunca. Hayatımızda her gün onlarca şey olup bitiyor. Belki aynı anda birkaç acı ve birkaç tatlı olay birden nüksediyor… Ve işte bu konudaki tespitim: Neye üzüleceğimizi ve sevineceğimizi maalesef ki biz seçiyoruz! Ya üzüntülerden birine takılıp kendimizi kahrediyoruz ya da bir sevincin peşine takılıp iki kahkaha atıyoruz dostlarla… Haksız mıyım? Bunu bir düşünün isterim! Çünkü bu konuda verdiğiniz karar önce sağlığınızı, sonra da çevrenizle olan sosyal ilişkilerinizi etkiliyor.

 

Yıl boyunca çeşitli konularda yazılar yazdım biliyorsunuz ki. Her yazımı yazarken de: “Umarım en çok okunan bu yazım bu olur!” diye içimden geçirdim.  Bugün en çok hangi yazımın okunduğunu araştırdım. Sonuç beni çok sevindirdi gerçekten de! 2018 ‘de en çok okunan yazım: ”Maliyeti Sıfır Olan İyilikler”. Sonra bu başlığın neden bu kadar çok tıklanmış olabileceğini düşündüm. Demek ki iyilik yapmak istiyoruz!  Belki de maddi endişelerimiz bizi iyilik yapmaktan alıkoyuyor. İyi insan olmak arzusu var derinlerimizde ya da kendimize bir şans vermek istiyoruz iyi olma yolunda! Umarım 2019’da kazancınız öyle iyi olur ki yapmak istediğiniz bütün iyiliklerin kölesi olur paranız! Bunu gerçekten yürekten diliyorum eğer gerçekten iyilik yapmanıza, iyi olmanıza tek engel paraysa…

 

İyilik demişken, bugün haberlerde çok güzel bir sahneye tanık oldum ve onu anlatmadan geçemeyeceğim: Evlenen bir çift, nikah şekeri yerini sokak hayvanları için kuru mama dağıtmışlar! Ne kadar hoş bir düşünce ama, öyle değil mi? Belki de iyilik yapmak sandığımız kadar masraflı bir şey değildir!  Mesela gerçekten her şeyiniz varsa size laf olsun diye hediye alan insanların hediyelere verecekleri parayı bir yere bağış yapmaları için bir organizasyon başlatabilirsiniz sosyal platformda.  Bu organizasyonları yapmak artık çok kolay! Kendi sayfanızdan sizin için yapılan bağışları görüp hediye almışçasına da sevinebilirsiniz böylece! Bunu bu yıl bir deneyin derim…

 

Acısıyla tatlısıyla 2018’i uğurluyoruz. Umarım ki bütün acılarınız, tasını-tarağını toplar bu yılla beraber sizi sonsuza dek terk ederler. Dilerim ki 2019, bizim olmasa bile, dostlarımızın, ailemizin, komşularımızın, arkadaşlarımızın, kısacası tüm sevdiklerimizin sevinçlerini paylaşmakla geçer! Neden mi böyle söylüyorum? Her zaman neye mutlu olup neye üzüleceğimiz konusunda çok iyi seçimler yapamayabiliyoruz. Oysa ki bu konuda tercihini yapmış ve bunu sizinle paylaşmış insanlarla birlikte sevinmek ve kutlamak sizi de mutlu edecektir. Buna adım kadar eminim! Üzüntü ve mutluluk, bulaşıcı bir virüs gibi sizi hemen ele geçirebilir…

 

2019’da neyiniz yoksa o sizin olsun: Sağlık, huzur, sevgi, iş, aşk, çocuk, ev, araba, kısacası; yüreğinizden ne geçiyorsa…

 

 

Mutlu bir yıl dileğiyle…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.