Adaletin sözcük anlamı: “Hak ve hukuka uygun olmak, hukuku yerine getirme, doğruluk ve adil olma durumudur”. Victor Hugo’nun bu konuda sevilen bir sözünü hatırlattı bana bu tanım: “İyi insan olmak kolaydır. Zor olan adil olmaktır”. İki iyilik yapar, iyi insan sıfatını kazanırsınız ama içinizdeki adalet bir ömür sizinledir. Yani ya adil bir insansınızdır bana göre, […]
Adaletin sözcük anlamı: “Hak ve hukuka uygun olmak, hukuku yerine getirme, doğruluk ve adil olma durumudur”. Victor Hugo’nun bu konuda sevilen bir sözünü hatırlattı bana bu tanım: “İyi insan olmak kolaydır. Zor olan adil olmaktır”.
İki iyilik yapar, iyi insan sıfatını kazanırsınız ama içinizdeki adalet bir ömür sizinledir. Yani ya adil bir insansınızdır bana göre, ya adaletsiz kısaca; çıkarcı biri. Nereden çıkarınız varsa o tarafa doğru hamle yapıp oralı oluverirsiniz! Bunu yapan insan nasıl biridir peki? Cahil ve eğitimsiz tabii ki. Zaten dönüp dolaşıp hep buraya bağlanıyor milletçe her sorunumuz.
Bildiğiniz gibi 17 gün önce adil insanlara bir adalet yürüyüşü çağrısı yapıldı. Millet olarak tabii ki adaletimizi savunmaya ve yaşatmaya çabalamaya hakkımız var. Sevdiğim okul arkadaşlarımdan avukat, oyuncu ve müzisyen olan sevgili Başay Okay’ın canlı yayın gösterimlerinden dolayı ister istemez birden bu konunun içinde buluverdim kendimi. Gerçekten gözlemlediğim kadarıyla belediyelerimiz, duyarlı yardımsever vatandaşlarımız, sağlık görevlileri, engel tanımayan engelli vatandaşlarımız, sanatçılarımız, hatta futbol federasyonları ve taraftarları bile güzel bir dayanışma içinde bütün desteklerini gösteriyorlar adalet için yürüyenlere. Hakkımızı arayanlara iyi bakılıyor kanımca sadece sıcaklar dolayısıyla yaşanabilecek rahatsızlıkları önlemek amacıyla belli saatlerde zorunlu molalar veriyor adalet yürüyüşçülerimiz.
Arkadaşımın canlı yayını izledikten sonra halkın bu konuda ne düşündüğünü merak edip nette hemen biraz araştırdım. İzmir gibi Atatürkçü bir ilimizde yapılan bir röportaj beni şok etti. Halkımız artık bir şeyler için çaba göstermekten ve hiçbir yere ulaşamamaktan bıkmış, umursamaz olmuş sanırım. Yorumlar genelde şöyleydi: “Yürüyorlar ama bu ülkeyi karıştırmaktan başka bir şey getirecek bize mi bu?”. “Siyasetle ilgilenmiyorum!”. Birkaç kişi de, sağ olsunlar, “Doğru bir şey yapıyorlar!” yorumunda bulundu. Yapılan eylem doğru ama yaklaşımlar çok yanlış bence! Neden bu yürüyüşe sosyal medyada yeterince yer verilmedi mesela? Olayın bir haber değeri yok mu sizce? Bu insanlar hiçbir çıkarları olmadan ülkemizin adaleti için birlik olmuş ve hepimizin adına ordalar. Yanılıyor muyum? ‘Yok biz yerince adil bir ülkeyiz hiç kendilerini yormasınlar’ diyebilir misiniz?. Keşke diyebilsek ve bu eylemlere hiç gerek olmasa…
Millet olarak ne yapabiliriz bu konuda? Öncelikle birey olarak kendimiz adil sıfatını kazanmaya çalışalım. Diyelim ki işletmenizdeki en iyi müşteriniz sizin için çalışan bir elemanınıza kötü davrandı ve elemanınız size gelip bunu anlattı (Geçen gün yaşadığım bir durum). Adil bir insan burada sonuna kadar elemanının arkasında olmalı! “Kusura bakmayın çalışanımız sadece işini yapıyordu ona böyle davranmaya hakkınız yok!” Diyebilmeli. O müşteriyi kaybetme riski olsa da. Bana göre adalet budur! Haklı olanın yanında olmak ve susmamaktır adalet! Sonra da adil çocuklar yetiştirmeli okullarımız! Hakkını arayan insanlar olmalıyız.
Adil bir yaklaşım içinde adalet için yürüyen vatansever vatandaşlarımıza saygı göstermeliyiz hepimiz. ‘Bu yürüyüş bir şey getirecek mi?’ demeyin içinizden. Mutluluk için, huzur için, fikirlerini söyleyebilen insanlar olabilmek için sadece biraz umut gerek bize! Ben umutluyum güzel yarınlar için! Ya siz?
Yurt dışında yaşayan bir Türk Vatandaşı olarak teşekkürlerimi sunar, Adalet Yürüyüşçülerine yollarının açık olmasını dilerim.
Bence boşuna yürümüyorsunuz, merak etmeyin!..