Ayrılma Noktası

Suyun bir kaynama noktası olup buharlaştığı gibi aşkın da bittiği bir yer var; işte orası: Ayrılma noktası!  Artık birbirinizin hayatınızdan çıkma zamanı… Kelimeleriniz susuyorsa, birbirinizi anlamıyor ya da anlamaya çalışmıyorsanız, son zamanlarda biraz bencilleştiyseniz ve sadece kendiniz için bir şeyler yapmaya başladıysanız, hem bitirmek isteyip hem de güzel anılarla o aşka tutunmaya çalışıyorsanız, onun yaptığı […]

Yayınlama: 19.04.2017
A+
A-

Suyun bir kaynama noktası olup buharlaştığı gibi aşkın da bittiği bir yer var; işte orası: Ayrılma noktası!

 Artık birbirinizin hayatınızdan çıkma zamanı… Kelimeleriniz susuyorsa, birbirinizi anlamıyor ya da anlamaya çalışmıyorsanız, son zamanlarda biraz bencilleştiyseniz ve sadece kendiniz için bir şeyler yapmaya başladıysanız, hem bitirmek isteyip hem de güzel anılarla o aşka tutunmaya çalışıyorsanız, onun yaptığı her şey artık size bir işkence gibi geliyorsa; tüm bunlar demek oluyor ki ayrılma noktasındasınız!

Ayrılma noktasında olduğunuzu kabullenmek zor! Ne de olsa, yalnız olmak birçok arayışın başlangıcı yeniden… Ve biz çoğu zaman sırf bu arayışa yorgun olduğumuz için ayrılma noktasında acı çekiyoruz! Deli dolu bir aşk yaşamış iki insanın birden kardeş gibi beraber yaşamaya başlaması onlar için ruhsal bir bunalım…

Birçok şey, artık sadece alışılmışlığın verdiği monotonlukla yapılıyor ama artık hissetmek yok, sevgi yok, saygı yok sadece sabır var…

Belki bu dönemi atlatırız da her şey eskiye döner umudu var. Yatakta birbirinize bakıp içinizden ‘bize neler oluyor böyle?’ sorusuyla uyumaya çalışmak ama kalbinizdeki o ince ağrıyla sabahlara kadar kaybettiğiniz aşka ağlamak var…

Bir süre sonra artık ayrılma konusu kendi kendine gündeme geliyor, genelde çiftlerden biri ‘mutlu musun?’ sorusuyla bu konuda konuşmak istediğini vurguluyor.

Diğeriyse ‘Bilmem’ gibi çekingen bir cevapla düşünmek için biraz zaman kazanıyor ve sonunda ‘aşkımıza ne oldu böyle?’ diye yakınmaya başlıyor eski âşıklar…

İnsan bu senaryoya her aşkta biraz daha olgunluk katıyor… Eninde sonunda aşk bitiyor ve onun varlığını özlemeye başlıyorsunuz. İnsan aşkı bir kez tattı mı onu hep hayatında isteyen acı çekmeye gönüllü bir yaratık aslında! En acı kısmı da o başlaması için aylarınızı harcadığınız aşka son vermeye çalışıyor olduğunuzun farkına varmak. Karşınızdaki insanı, yani eski aşkınızı, kırmaktan deli gibi korkmak! Ama o aradaki garip soğuklukla da yaşamak imkânsız, bunu biliyorsunuz…

İnsan durup durup bir zamanlar sarf ettiği aşk dolu sözleri düşünüyor: Nasıl söyledim ben bunları? Gerçekten hissetmiş miydim? Onu çok iyi tanıdığım için mi sıkıldım sonraları? Onun hiçbir yaptığı artık beni şaşırtmıyor mu?

Yoksa bütün bunlar sadece bana hormonlarımın bir oyunu mu? Aşk hormonu salgılamıyor muyum bu aralar? Biraz daha dayansam yeniden âşık olabilir miyim ona? Bir ilişkiyi bir başlatması, bir de sona erdirmesi en zor kısımları ama ayrılma noktasına gelince içinizde hissettiğiniz bir anlık cesaretle konuşup, sizde olan değişikliklerden bahsedip o insanı kandırmadan ve oyalamadan veda edip kendi yolunuza devam etmeniz gerekiyor.

Doğru olanı bu! Yoksa kendi kendinizi sorgulamaya çalışarak ve sabrederek geçmek bilmez zaman.

Ayrılma noktası bu; aşkın son noktası…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.