Deniz ve Huzur

Deniz ışıl ışıl; sanki bütün pisliklerini örtüyor yeryüzünün. Ona baktığımda unutuyorum, kötülerin ve kötü şeylerin varlığını. O yüzdendir kendimi hep bir sahilde buluşum. Altında-üstünde, sağında-solunda,içinde-dışında, yanında-yamacında olmayı sevdiğim tek şey: DENİZ! Bir çocuğum olsaydı eğer, kız ya da erkek, adını deniz koymayı istiyordum. Ancak kendi çocuğumu deniz kadar sevebilirdim. Kısmet olmadı anne olmak! Deniz, ilk […]

Yayınlama: 25.10.2017
A+
A-

Deniz ışıl ışıl; sanki bütün pisliklerini örtüyor yeryüzünün. Ona baktığımda unutuyorum, kötülerin ve kötü şeylerin varlığını. O yüzdendir kendimi hep bir sahilde buluşum. Altında-üstünde, sağında-solunda,içinde-dışında, yanında-yamacında olmayı sevdiğim tek şey: DENİZ!

Bir çocuğum olsaydı eğer, kız ya da erkek, adını deniz koymayı istiyordum. Ancak kendi çocuğumu deniz kadar sevebilirdim. Kısmet olmadı anne olmak! Deniz, ilk ve tek aşkı olarak başrolünde kaldı hayatımın! Her zaman da öyle kalacak sanırım…

Denizin içinde kendimi arınıyormuş gibi hissediyorum kandırılmış sevdalardan. Her şeye yeniden başlayacağıma dair bir güç kazanıyorum sanki; şarj oluyorum yaşanacak güzel günlere. Gelgelelim, tuzu gitsin üzerimden denizin, onu özlemeye başlıyorum yeniden. Beni el üstünde tuttuğundan mıdır nedir bilmem; bambaşkadır onunla aramızdaki aşk! Derinliğinin her tonunu bilirim ben onun: Hıçkırıklarını, dalgalarını, durgunluğunu… Her halini anlarım ben onun!  En güzel şiir ve yazılarımı ona bakarken yazarım ve birçok güzel duyguma imza atmıştır o güzel mavilik. Huzurun adresidir benim için deniz!

9 yaşımda, annem babam ayrılırken bize bakan dadımız, beni sahile götürüp: “Ebrucuğum pek konuşan bir çocuk değilsin ama ne zaman bir sorunun olsa bir deniz kenarına otur ve dertlerini dalgalara bırak!”. Demişti. Bu, benim için hayatımın nasihati olmuştur! O günden bugüne hayatımda değişmeyen tek şey denizle aramdaki bu dertleşmedir . Ne zaman üzülsem bir sahil kenarında bulurum kendimi.

Deniz olmayan bir yerde yaşamak konusunda hep büyük konuştum sanırım. 13 yıl önce Avusturya’ya yerleştiğimde anlamadım önceleri ruhumun neden bu kadar huzursuz olduğunu. Sonra birden tak etti kafama: Hayatımda yoktu artık mavi!

Peki şimdi denizsiz nasıl mı yaşıyorum? Yaşayamıyorum açıkçası: Önceleri 3 ayda 1 mutlaka onu görmem gerekiyordu.  Şimdi bu süre 6 haftaya kadar indi. Bir kaç yıl sonra, bu 6 hafta da bana asırlar gibi gelecek, biliyorum. Anlayacağınız; her gün derinleşen  bir mavilik gibi benim denize olan özlemim…

Artık bir deniz kıyısında yaşamak ve ilk kitabımı orada huzurla yazmak istiyorum. Hayattan tek beklentim bu! Hayatınızda ne sizin için değerliyse ona ulaşmanızı diliyorum. Çünkü huzur, hepimiz için başka bir şey. Ben huzuru mavide bulanlardanım! Ya siz?

 

Huzurdan uzak kalmadığımız günlerde buluşmak dileğiyle…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.