XXI yy EZOP’u

Bazen incinmezsiniz… Sadece yalnız yol alırsınız hepsi bu. Hayat öyle ya da böyle devam etmeli bitmeyen işler ve azalmayan sorumluluklar yüzünden. Yaşamanın bir ağrısı ve tahammülü zaman zaman imkânsıza yakın bir ağırlığı vardır biliyorum,anlıyorum ve bütün acılarınıza sonsuz saygı duyuyorum Dayanmak zorundayız. Acıyan yanlarımıza, dinmeyen gözyaşlarımıza ve çoğu zaman pamuk ipliğine bağlı ha koptu ha […]

Yayınlama: 26.04.2017
A+
A-

Bazen incinmezsiniz…

Sadece yalnız yol alırsınız hepsi bu. Hayat öyle ya da böyle devam etmeli bitmeyen işler ve azalmayan sorumluluklar yüzünden. Yaşamanın bir ağrısı ve tahammülü zaman zaman imkânsıza yakın bir ağırlığı vardır biliyorum,anlıyorum ve bütün acılarınıza sonsuz saygı duyuyorum Dayanmak zorundayız. Acıyan yanlarımıza, dinmeyen gözyaşlarımıza ve çoğu zaman pamuk ipliğine bağlı ha koptu ha kopacak umutlarımıza rağmen.

Öyle aman aman şanslı insanlar değiliz. Nerde bir bela bir aksilik var her seferinde gelip bizi bulur. Çok şükür hepimiz çok güzeliz tek ihtiyacımız biraz çirkin şansı. Bazen talihsizliklerimiz daha yataktan kalkınca başlar ve gün boyu bir lanet gibi bizimle dolaşır lakin genelde bir ömür sürer.

Hassas bir yapıya sahipseniz, mutluluğu birinin bahşetmesini bekliyorsanız, her ilişkinizde kendinizi merkezden çıkarıp odak noktasına başkasını koyuyorsanız, bireyselliğinizi kaybettiyseniz! Korktuğunuz kader size şefkatli kollarını en güzel haliyle dolamayacaktır. Hazır olun kaybetmek üzeresiniz. Cinsiyetiniz ne olursa olsun kadın ya da erkek hiç fark etmez, kendine güvenini yitirmiş ve hiçbir konuda kendi fikrini ortaya koyamayan, pasif bir karakter, karşı taraftan bakıldığında gerçekten çok yorucu ve genelde sinir bozucu olarak algılanır.

İnsanın kültürü ve karakter yapısı her zaman gördüğü tahsille doğru orantılı değildir. Bir bölümü aileden, gözle görülür derecede bir bölümü çevrenizden ama muhakkak ki en büyük bölümü kendi kendinizin farkına varmanızdan gelir. Eğer Ben kimim? Ne istiyorum? Sorularını kendinize sorduysanız ve bunlara nasıl cevaplar verdiğinizi hatırlarsanız, bu sizi bir adım öteye taşıyacaktır.

Sırası gelmişken bunu yapıyorsunuz değil mi? Yani başkalarını yargılamadan önce kendinizi sorguluyorsunuz? Bu ciddi bir konu. Birisi size –Sen kimsin? Demeden önce sizin bunu kendinize sormuş ve buna hakkıyla cevap verebilmiş olmanız çok önemli. Kendinizi, kim olduğunuzu, kişiliğinizi, yeteneklerinizi ve haddinizi biliyorsunuz değil mi?

Hayat inanamayacağınız kadar uzun, tabi eğer başınıza bir felaket gelmezse. Boş vermek, kaybetmeyi göze almak, ucuz kahramanlık yapmak gibi bir lükse sahip değiliz. Ben Polyanna değilim ki olmayı da hiç istemezdim zaten, size yaşamla ilgili şeker pembesi hikayeler anlatamam.

Zaten çocukluğunuzdan itibaren duyduğunuz bütün masalların alt yapısı aslında korku filmidir. Kötüdür yani. Cinderella; Malum ruh hastası üvey anne üç egoist kız kardeşten gördüğü zulümlerden yılmış, baba zaten karı korkusundan gık diyemiyor, ve evden kurtulmak için yapılacak tek şey ne pahasına olursa olsun zengin bir koca bulup evlenmektir elbette. Ne yapar eder bulur. Bu konuda başarılı olur kızımız. Kendisini tebrik ediyoruz. Aşırı narsist kraliçe, ne idiği  belirsiz in mi cin mi nedir 7 tane cüceyle kız başına ormanda yatıp kalkan üvey kızını, elmayla zehirlemeye çalışır, baktı kız dokuz canlı ölmüyor bir türlü, başarılı olamayınca tetikçi olarak bir avcı tutar. O da kıza göz koyar, kıyamaz vurmaya açılamaz kıza, o da gider başka bir herif bulur kendine… Menfaat düşkünü kurbağaya ne demeli. Kendi poposunu kurtarmak karşılığında prensesle bir gece yemek, aynı yatakta uyku ve sabah öpücük karşılığında kızın altın topunu getirmeyi vaat eder.

Belki de kadınları eziklemeyen tek masaldır çünkü kötü cadı tarafından lanetlenen tek masal esas oğlanıdır. Ne dünya ama…    

Çocuk çağlarımızda bunlarla avutulduk. Başınıza ne gelirse gelsin, kötü cadı büyüde yapsa, ejderha kapınızda da yatsa, babanız kuleye de hapsetse, mutlaka birisi gelip sizi kurtaracak. Çoğu parçalanmış aileyle başlayan berbat ötesi masalımız ne hikmetse “evlilik” le  bitiveriyor. Siz de bunu mutlu son sanıyorsunuz… Yanılıyorsunuz…
 

Kader tek bir facia yaratarak asla tatmin olmaz               

-Publilius Syrus-

Yazarın Son Yazıları
29.06.2017
24.06.2017
30.05.2017
17.05.2017
03.05.2017
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.