Fırsatçılar yine iş başında!

Bir kaç gündür haberlerde izlemişsinizdir; yaz sezonu yaklaşmadan sezonluk yazlık kiraları, satılık daire fiyatlarını aştı.. Yaz aylarında kiralanan yazlıklar için fahiş fiyatlar isteniyor.. Mesela İzmir Alaçatı’daki 140 metrekare villaya sezonluk olarak 400 bin lira fiyat çekildiğini haberlerde görüyoruz.. Çeşme ve Bodrum’da da 130 bin lira ile 250 bin lira arasında değişen fiyatlar var.. “Hayırdır İsmail, parayı […]

Yayınlama: 06.05.2021
A+
A-

Bir kaç gündür haberlerde izlemişsinizdir; yaz sezonu yaklaşmadan sezonluk yazlık kiraları, satılık daire fiyatlarını aştı..

Yaz aylarında kiralanan yazlıklar için fahiş fiyatlar isteniyor..

Mesela İzmir Alaçatı’daki 140 metrekare villaya sezonluk olarak 400 bin lira fiyat çekildiğini haberlerde görüyoruz..

Çeşme ve Bodrum’da da 130 bin lira ile 250 bin lira arasında değişen fiyatlar var..

“Hayırdır İsmail, parayı buldun da yazlık mı kiralayacaksın?” dediğinizi duyar gibiyim..

Elbette ki benim böyle bir gücüm yok.. Bizim derdimiz insanların fırsatçılar yüzündün durup dururken kazıklanmaması..

Sadece yazlıkçılar mı fiyat artırdı. Tabi ki hayır..

İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında, başta market zincirler olmak üzere gıda sektöründe fiyatlar en az yüzde 10 – 12 artmış durumda..

Örneğin sürekli alış veriş yaptığım sözüm ona ucuz bir market zincirinden sürekli yumurta alıyordum. Ramazan’dan önce 11 liraya satılan 15’lik yumurta şu an 13 lira.. Pardon, haksızlık yapmayayım 12.95 TL..

Yine aynı markette, pirinçten bulgura, margarin yağdan sıvı yağa kadar her şey zamlandı..

Daha önceleri 6-7 liraya satılan paket hurmalar şimdi 10-15 lira arası değişiyor..

Emin olun bayramdan sonra bu fiyatlar yine Ramazan ayı öncesine dönecek..

Deprem olur, kiralar uçar, salgın olur kolonyadan dezenfektana, maskeden tüm hijyen ürünlerine fiyatlar ikiye üçe katlanır..

Yazımın başlığında da değindiğim gibi insanımız, hiç bir fırsatı kaçırmamaya yeminli gibi..

BU İSRAF NEDEN?

Market zincir demişken bir kaç kez şahit olduğum ve görüntülediğim bir konuyu da gündeme getireyim; Ünlü bir market zincirinin elemanlarını bir kaç kez çöpe satılmamış ürünleri dökerken gördüm..

Döktükleri ürünler, başta ekmek, süt ve yoğurt.. İnanın görüntüleri çekerken içim parçalandı..

Dünya kadar, temel ihtiyaç maddesi tarihi geçmiş diye ambalajları ve kapakları açılarak çöpe dökülüyor..

Market çalışanlarına o ürünleri neden çöpe döktüklerini sordum; “Ağabey tarihi geçmiş ürünler, bize müdürlerimiz bunları açıp dökün diyor biz de çöpe atıyoruz” şeklinde yanıt verdiler..

Tamam kardeşim, son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satın demiyoruz..

Ancak şöyle bir uygulama yapılamaz mı; Son kullanma tarihi yaklaşan ürünler bir market arabasına konup kapının önüne bırakılsa ve ihtiyacı olanlar tıpkı askıda ekmek kampanyasında olduğu gibi gelip o ürünleri alsalar olmaz mı?

Yazık günah değil mi o kadar ürün çöpe atılarak israf ediliyor!

Ya da yine son kullanma tarihi bitmek üzere olan gıda maddeleri ihtiyacı olan kurumlara gönderilemez mi?

Zaten o ürünleri atacaksınız bari ihtiyacı olanlara gitsin..

GEREKSİZ BİR MAGAZİN FİGÜRÜ

Bundan 16-17 yıl önce fiziği yerinde bir kadın “şarkıcıyım” iddiasıyla piyasa çıktı ve askerlere yönelik bir kliple şöhreti yakaladı..

Yıllar sonra öğrendik ki, ne o klipteki ses bu kadına aitmiş ne de klipte salladığı meşhur popo..

Bir arkadaşı, ses de benim, klipte dans eden de benim diyerek bu sözde sanatçının(!) foyasını ortaya dökmüştü..

Zaten daha sonra ne bir şarkısını duyduk ne de başka bir marifetini..

Bu kadıncağız bir şarkıyla elde ettiği şöhretini, senelerce ünlü isimlerle girdiği polemikler ve piyasanın yakışıklı adamlarıyla yaşadığı aşklarla sürdürdü..

Magazin basını da sanki “bilirkişiymiş” gibi bu kadına her ortamda mikrofon uzatıp “derin” fikirlerini aldı..

Giyinik halini bir türlü hatırlamadığımız bu hanımefendi, geçtiğimiz günlerde yine gündeme geldi..

Magazin gazetecileri, sözde şarkıcı arkadaşa 23 Nisan Bayramı’nı neden kutlamadığını sormuş..

Aldığımız yanıt tam anlamıyla evlere şenlik;

– “Efendim gençler bir sosyal medya uygulamasında kendilerini kaybettiler, onlara kızdığım için bayramlarını kutlamadım!”

Yahu, birincisi 23 Nisan’da tüm milletimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını kutluyor..

Ve Mustafa Kemal Atatürk bu önemli günü çocuklara armağan ettiği için ülkemiz ve tüm dünyada “Çocuk Bayramı” olarak kutlanıyor..

Bence ünlülere sataşarak gündemde kalmayı becerecek kadar şöhret olan bu hanım arkadaşımız 19 Mayıs’la 23 Nisan’ı karıştırmadı..

Sadece “Yine saçma sapan bir yanıt vereyim de insanlar beni konuşsun, haber olayım” diyerek aklınca gündeme geldi..

Peki haber oldu mu evet oldu.. Çünkü, magazin basının da hali içler acısı da ondan..

O da ayrı bir yazı konusu..

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.