Sizin paranız çok kıymetli de…

Geçtiğimiz günlerde gazetemizin reklam bölümüyle ilgilenen arkadaşımız, özel bir okul sahibi ile reklam görüşmesi yaptı.. Özel okul sahibi bu hanımefendi, arkadaşımızdan öncelikle okulunu haber yapmamızı ardından da reklam vereceğini söylemiş.. Reklamcı arkadaşımız, beni arayarak özel okul sahibi hanımın teklifini iletti ve ne kadar fiyat verebileceğimizi sordu.. Piyasa koşullarına göre oldukça düşük bir fiyat önerdik.. Ancak […]

Yayınlama: 02.07.2021
A+
A-

Geçtiğimiz günlerde gazetemizin reklam bölümüyle ilgilenen arkadaşımız, özel bir okul sahibi ile reklam görüşmesi yaptı..

Özel okul sahibi bu hanımefendi, arkadaşımızdan öncelikle okulunu haber yapmamızı ardından da reklam vereceğini söylemiş..

Reklamcı arkadaşımız, beni arayarak özel okul sahibi hanımın teklifini iletti ve ne kadar fiyat verebileceğimizi sordu..

Piyasa koşullarına göre oldukça düşük bir fiyat önerdik..

Ancak bizim önerdiğimiz rakam, özel okul sahibi hanımefendiye çok gelmiş olacak ki bize önerdiği rakam 100 Türk Lirası..

Siz bir öğrenciden aylık bin ila bin 800 Türk Lirası aylık para talep edeceksiniz ancak reklama gelince bütçeniz 100 lira olacak öyle mi?

Sizin paranız çok kıymetli ama bizim emeğimiz kıymetsiz mi?

Biz de zaten gazeteyi matbaaya öpücükle bastırıyoruz! Grafiker kardeşimize de para yerine kolonya dezenfektan veriyoruz! Gazeteyi dağıtan arkadaşlara da lokum ikram ediyoruz!

Tabi ki bu komik teklifi kabul etmedik..

Kartal’daki bazı siyasiler ve iş insanlarında garip bir anlayış, var “Bu gazeteciler bize mahkum, ne versek kabul edecekler”

Yok öyle bir şey..

Her gazetenin ayrı bir maliyeti var. Gazete olmasa da internet sitesinin bir maliyeti var.. Editör, muhabir çalıştıranımız var..

Bakmayın siz bu yaşta sırtımızda fotoğraf makinesi çantası ile gezdiğimize..

O biraz da habercilik aşkından.. Kendi fotoğrafımızı kendimiz çekme isteğinden..

Bazıları sanıyor ki bize verdikleri reklam paraları olduğu gibi cebimize kalıyor..

SGK kayıtlarını görmek isteyene gönderebilirim, ortağım ve bendeniz hariç 6 tane çalışanımız var. Zaten gazetemizde imzalarını görüyorsunuzdur..

Bir de hiç bir ücret talep etmeden gönüllük esasına dayalı yazarlarımız var ki (Allah hepsinden razı olsun) bir de benden zamanında yazmadıkları için fırça bile yiyorlar..

Sonuçta sizin paranız kıymetliyse bizim de emeğimiz ve alın terimiz kıymetli, lütfen bizimle kafa bulur gibi rakamlar teklif etmeyin..

GAZETECİYE RÜŞVET!

Teklif demişken, geçtiğimiz günlerde siyasi partilerden birinin Kartal ilçe yöneticilerinden gazeteci arkadaşlarımıza skandal bir mesaj gönderildi..

Mesajda “Milletvekillerimizin de hazır bulunacağı etkinliklerimizi takip eden gazetecilere Kurban Bayramı ilanı verilecektir” deniliyor..

E pes yani…

Bakın sayın yöneticiler; eğer ki sizin etkinliğiniz haber değeri taşıyorsa bizler onu zaten takip etmek zorundayız..

Hadi diyelim ki kendimiz gelemedi, ama etkinliğinizi takip eden arkadaşlarımızla mesleki dayanışma koşulları göz önüne alınarak haberi paylaşabiliriz..

Ama sizin bize “Gelirseniz reklam veririz” demeniz kusura bakmayın ama en hafif tabirle rüşvete girer..

Belki sizler hatırlamazsınız ama bu satırları yazarı bir dönem kendisine teklif edilen rüşveti kabul etmeyip, üstüne vereni de ifşa ettiği için Kartal’da aylarca ölüm tehdidi altında dolaştı..

Canlı tanıkları halen hayatta, arayıp sorabilirsiniz..

Lütfen siz işinizi ciddiyetle yapın ki biz de size aynı ciddiyetle yaklaşalım..

AZİZ YILDIRIM MESELESİ

Fenerbahçe’nin eski başkanı Aziz Yıldırım, kongreye bir gün kala bir otelde basın toplantısı düzenledi ve mevcut başkan Ali Koç’a demediğini bırakmadı..

3 yıl önceki seçim mağlubiyetinin ardından ilk kez basının karşısına çıkan Aziz Yıldırım, “Ben Fenerbahçe’nin ta kendisiyim” diyerek adeta şahsını kulübün bile üzerinde gördü..

Ali Koç’a yönelik eleştirilerinde kısmen doğruluk payı vardı ama resmen kulübü TFF ve SPK’ya jurnallemeye kalkması tam bir hezeyandı..

Aziz Yıldırım’a gerekli yanıtları başkan Ali Koç kongrede yanıtladı ve çarpıcı bir teklifte bulundu..

“Gel istediğin bir kanalda yüzleşelim, kim yalancı kim doğru ortaya çıksın” dedi..

Bu satırlar yazılırken hâlâ Aziz Yıldırım’dan Ali Koç’a olumlu olumsuz bir yanıt gelmedi..

Aziz Yıldırım o toplantıda meydan okumasına rağmen otoparkı bahane ederek kongreye de katılmadı..

Neyse buraya kadar olanlar Aziz Yıldırım’ın bileceği şeyler..

Ancak, küçük bir taraftar grubunun kongreden sonra yaptığı bir tezahürat ve çektiği bir video var ki ayıp ötesi bir şey.

Kimse, Fenerbahçe’ye 20 yıl başkanlık yapmış bir kişiye “Korkak” diyemez..

Kaldı ki o Aziz Yıldırım, hakkında mahkumiyet kararının açıklandığı gün Fransa’dan özel uçakla Türkiye’ye dönüp “Kaçmadım, buradayım”  mesajı vermiştir..

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.