Hamile kadının yasak aşk infazı!

İstanbul sahil yolundaki bir kafeteryada her zamanki gibi hareketli saatler yaşanıyordu. Adalar, manzarası karşısında bulunan mekanın bir bölümünde sevgililer oturuyor, sohbet ediyor, bir bölümünde orta yaştan bir gurup kadın, şen kahkahalar atarak sohbet ediyordu. Kafeteryanın etrafında koşuşturan çocukların sesleri, martılara eşlik ederken ortalığı birden barut ve kan kokusu sardı.

Kafeteryanın köşesinde oturan, hamile bir kadın aniden çantasından çıkardığı tabanca ile karşısında oturan ve az önce ellerini sıkı sıkı saran genci kurşun yağmuruna tuttu. Aileler çocuklarını korumak için üzerlerine kapanırken, garsonlar telaşla polisi ve ambulansı aradı.

Genç kadın, elinde silahı tüm sakinliği ile kafeteryadan çıkmaya çalışırken güvenlik görevlileri tarafından yakalanarak boş bir odaya alındı. Sağlık ekipleri olay yerine geldiğinde, genç kadının vurduğu erkek çoktan yaşamını yitirmişti. Ekipler, sükunetini koruyan kadını otomobile bindirip polis merkezine getirdi.

Burada bir şişe su isteyen ve isminin Süheyla olduğu öğrenilen 28 yaşındaki genç kadın, polislerin bir şey sormasına fırsat vermeden cinayeti neden işlediğini anlatmaya başladı :

”Onunla yani öldürdüğüm şahıs Erkut’la evlenmeden önce kısa bir ilişki yaşamıştım. Birlikte olduğumuz anları iznim olmadan gizli kameraya kaydetmiş.

Ondan ayrıldıktan bir süre sonra şimdiki kocam Hamdi ile bir arkadaş vasıtasıyla tanışıp evlendik. Evliliğimiz çok iyi olmasa da eşimle geçiniyorduk.

Öyle her şeye karışıp, beni sıkboğaz eden bir adam değildi. Ona daha önce Erkut’la ilişkimizi anlatmıştım, bunu bile sakinlikle karşılamıştı.

Ancak bundan birkaç ay önce Erkut denilen o alçak yine karşıma çıktı. Kendisiyle yeniden birlikte olmamı istedi. Artık evli bir kadın olduğumu ve kocamı sevdiğimi söyledim. Bana “Peki o zaman, bendeki görüntüleri kocana ve ailesine göndereceğim, bakalım o zaman da seni sevecekler mi?” diyerek şantaj yaptı.

Ondan görüntüleri bana vermesini istedim. Bir şartla verebileceğini, yine kendisiyle birlikte olmamı istedi.. Önce bu şantajına boyun eğmek istemedim, ama beni olur olmaz saatlerde, özellikle kocamın evde olduğu sırada aramaya başladı.

Eşimin o görüntüleri izlemesini istemediğim için onun şantajına boyun eğmek zorunda kaldım ve bir arkadaşının evinde cinsel ilişkiye girdik. Fakat beni yeniden aldattı ve görüntüleri vermedi. Bu şekilde şantaj yapmayı sürdürerek bir iki defa daha kendisiyle yatmaya zorladı.

Ancak bir hafta önce hamile olduğumu anlayınca kendisine artık birlikte olmamızın imkansız olduğunu anlatmaya çalıştım. “Nereden biliyorsun, belki de karnındaki çocuk benden” diyerek tehditlerini sürdürdü. Çocuğun eşimden olduğuna eminim, çünkü adetten kesildikten sonra onunla birlikte olmuş ve üstelik o korunmuştu. Hamileliğimi de kullanmaya çalışınca onu öldürmeye karar verdim.

Eşimin ruhsatsız silahını yanıma alıp o kafeteryada buluşmaya gittim. O’na çocuğumun babasının kendisi olmadığını ve eşim olduğunu anlatmaya çalışarak artık yakamı bırakmasını istedim.

”Hayır, sen benimsin, kocandan boşan gel evlenelim” diye bana baskı yapmaya başlayınca çantamdan silahı çıkarıp göğsüne doğru birkaç el ateş ettim.

Bu işi yaptığım için pişman değilim, tek hatam evlendikten sonra onun şantajlarına boyun eğmem oldu. Keşke o zaman kocamla birlikte savcılığa gidip suç duyurusunda bulunsaydım. Ama ailesinin dedikodu yapmasından çekindiğim için bunu ona anlatamadım.”

Genç kadının ifadesinin ardından ölen Erkut’un cep telefonunda ve evinde yapılan aramalarda Süheyla’ya ait değişik zamanlarda çekilmiş çok özel görüntülere ulaşıldı.

Genç kadın, sorgusunun ve muayanesinin ardından adliyeye sevk edilirken iki yıllık eşi Hamdi, karısının elini bir an bile bırakmayarak ona güvendiğini belli etmeye çalıştı..