Bir mağazada tezgahtar olarak çalışan 24 yaşındaki Özlem, teknede katıldığı bir alem sonrası tabanca ile öldürüldü. Polis, esrarengiz cinayeti adeta iğne ile kuyu kazarak çözdü.. İstanbul’da sahilde sandalla balık tutan iki arkadaş, denizde bir kadın cesedi olduğunu belirterek polise ihbarda bulundu.. Deniz polisi tarafından sudan çıkarılan kadın cesedi İstanbul Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Otopside yapılan […]
Bir mağazada tezgahtar olarak çalışan 24 yaşındaki Özlem, teknede katıldığı bir alem sonrası tabanca ile öldürüldü. Polis, esrarengiz cinayeti adeta iğne ile kuyu kazarak çözdü..
İstanbul’da sahilde sandalla balık tutan iki arkadaş, denizde bir kadın cesedi olduğunu belirterek polise ihbarda bulundu..
Deniz polisi tarafından sudan çıkarılan kadın cesedi İstanbul Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Otopside yapılan incelemede genç kadının sırtından yediği iki kurşunla öldürüldüğü tespit edilirken, kanında bir miktar uyuşturucuya rastlandı.
Kayıp Şahıslar Bürosu, denizde bulunan cesedi kayıp yakınlarına gösterdi. Morga gelen bir kadın, cesedin kendisinin yanında yaşayan yeğeni Özlem olduğunu belirledi.
Polis genç kadının cep telefonunun kayıp olduğunu saptadı. GSM şirketinden alınan kayıtlarda en son hafta sonunda kendisiyle aynı yaştaki Dilan isimli arkadaşıyla konuştuğunu tespit etti.
İfadesine başvurulan Dilan, önce Özlem’le sadece telefonda konuştuklarını, kendisinden bir daha haber alamadığını iddia etti. Ancak, Dilan’ın cep telefonu kayıtlarını inceleyen polis, genç kızın hafta sonu Kalamış sahili ve sonrasında Adalar açıklarında sinyal verdiğini, gece yarısı yeniden karaya döndüğünü saptadı.
Çapraz sorguya alınan Dilan, suskunluğunu daha fazla koruyamayarak “Özlem ile iki arkadaşla tekne gezintisine çıktık. Tekne sahibi olan Eray, Özlem’i öldürdü” dedi.
Bu ifadenin ardından polis, bir işadamının oğlu olan Eray ve olay gecesi teknede olan kuzeni Güngör’ü gözaltına aldı.
”O kadın bana vurunca kendimi tutamadım”
Asayiş Şubesi’nde sorgulanan Eray, işlediği cinayeti şöyle anlattı :
”Kuzenim Güngör, daha önce Dilan denilen kızla birlikte olmuş. O’na tekne turu yaptıracağına dair söz verdiği için olay günü beni de gezintiye çıkmaya ikna etti. Akşama doğru o iki kız tekneye geldi.
Ben iki kızı da beğenmedim, ama yine de onlarla bir gece geçirmeye karar verdim. Teknede içki içtik ve kuzenimin getirdiği uyuşturucudan çok az miktarda aldık.
Uyuşturucunun etkisiyle o kızlardan biriyle ilişkiye girdim. Aslında normal hayatta yüzlerine bile bakmayacağım kadınlardı. İlişkiden sonra içmeye devam ettik.
Geceyi biraz daha hareketlendirmek için kızlardan dans etmeleri istedik. Dilan bu teklifime itiraz etmedi ve teknenin ortasında striptiz yapmaya başladı. Öteki kızdan da kalkıp arkadaşına katılmasını istedim.
Bana itiraz ederek “Paran var diye her istediğini yapabileceğini sanma” dedi. Bana ters yapması kafamı bozdu, kolundan tutarak teknenin ortasına doğru çekmek istedim. Aniden masanın üzerindeki buz kıracağını alarak koluma saplamaya kalktı.
O sinirle tabancamı çıkarıp kendisine iki el ateş ettim. Önce onu hastaneye götürecektim, fakat yolda hayatını kaybedince denize attık. Susması için Dilan’a para teklif ettim, o da kabul etti. Her şey aniden gelişti, olayın bu noktaya gelmesinden pişmanım.”
”O gece Eray’ın bir pislik yapacağı belliydi”
Arkadaşının ölümünü izleyen ve polise ihbar etmeyen Dilan ise şöyle ifade verdi :
”Güngör benim çalıştığım yerden alışveriş yapıyordu. Maddi durumunun iyi olduğunu biliyordum. Bir gün bana çıkma teklifinde bulundu. Onunla önce yemeğe sonra otele gittik ve birlikte olduk.
O günden sonra Güngör beni sürekli aramaya başladı. Olay günü kuzeniyle tekneye çıkağını belirterek benim de gelmemi ve yanımda bir arkadaşımı getirmemi istedi. Yakın arkadaşım olan Özlem’e konuyu açtım. Aslında o da zengin bir erkekle yaşamak istiyordu.
Kalamış Marina’ya giderek o ikisiyle buluştuk. Güngör de varlıklı olmasına rağmen Eray gibi mağrur ve kendisini beğenmiş değildi.
Daha tekneye adım attığımız andan itibaren Eray Özlem’le beni sürekli küçümsemeye başladı. Daha sonra denize açıldık ve hem içki içip hem uyuşturucu hap aldık. Eray, hepimizin önünde Özlem’le cinsel ilişkiye girmek istedi. Özlem bunu kabul etmedi. Olay çıkmaması için ben ve Güngör kamaraya geçip birlikte olduk.
Dışarı çıktığımızda onların da ilişkiye girdiklerini, ama Özlem’in suratından aralarında iyi şeyler geçmediğini anladım. Daha sonra Eray ve Özlem yine tartışmaya başladı. Gerilimli havayı dağıtmak için ben dans etmeye başladım. Eray Özlem’i de striptiz yapmaya zorladı. Arkadaşım bunu kabul etmeyerek teknenin ön tarafına geçmek istedi. Eray ona arkadan ateş etti.
Özlem kanlar içinde yere yuvarlandı. Güngör ve ben onu hastaneye götürmemiz gerektiğini söyledik. Eray ise “Oğlum hastaneye götürürsek ikimiz de yanarız” dedi. Daha sonra Özlem’i kucağına alıp denize attı.
Bana da olanları unutmam karşılığında çok para teklif etti. Orada beni de öldürebilirdi, korkudan teklifini kabul ettim.”
Sorgularının ardından nöbetçi mahkemeye çıkarılan Eray, adam öldürmek, Güngör ise uyuşturucu temin etmek ve cinayete iştirak, Dilan da bir suçu bilerek gizlemek suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildiler..